PKK ve PAJK’lı tutsaklar: Önderliğimizin fedai tarzdaki eylemlilikleri anlamlı bulmakla birlikte ilkesel olarak tutumu bilinmektedir. Zindandaki tüm yoldaşların bu ilkesel yaklaşım gerçeği doğrultusunda hareket etmeleri gerekmektedir.
HABER MERKEZİ – Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kırmak için zindanlarda süresiz dönüşümsüz açlık grevindeki PKK ve PAJK’lı tutsaklar adına Deniz Kaya bir açıklama yaptı.
“Tecridi Kıralım Faşizmi Yıkalım direniş hamlesi zindanda gelişen fedai eylemliliklerle birlikte yeni bir aşamaya geçmiş bulunmaktadır” denilen açıklamada şunlar belirtildi:
“Leyla Güven yoldaşımızın öncülüğünde zindanlarda gelişen tarihi direniş çizgisi binlerce PKK’li PAJK’lı yoldaşımızın katılımıyla değil günleri, ayları, bir mevsimi geride bırakırken süresiz- dönüşümsüz açlık grevleri Kürdistan ve yurtdışında merkezi hegemonyanın kapitalist modernite ideolojisiyle inşa ettiği sınırlara inat dünyanın dört bir yanına çoğalarak dalga dalga büyüyerek yayılıyor.
Bu mücadele Önderliğimize uygulanan İmralı işkence ve tecrit sistemi başta Kürt halkına olmak üzere bir bütün topluma, ezilenlere uygulanan tecrittir. AKP-MHP faşizminin topluma dayattığı ilhak ve tecride karşı tarihi bir direniş mücadelesidir. Tam da bu sebepten seferberlik ruhuyla hep birlikte tecride karşı sokaklara çıkma, ses verme zindan ve tüm direniş mücadelesindeki yoldaşların ellerinden gelenin bundan ötesi olmayan bedenlerini özgür iradeleriyle fedai eylem gerçekleştirmeleri direniş mücadelesinde bir zirveyi ifade etmektedir. Sömürgeciliğin, faşizmin, ırkçılığın ideolojisiyle beslenen AKP-MHP ittifakının soykırımcı zihniyetin Kürtler ve tüm ezilen halklara reva gördüğü faşizanca saldırma, yerinden etme ve katletmedir.
Demirci Kawalardan Çağdaş Kawa Mazlum Doğan yoldaşın yaktığı özgürlük meşalesi Zekiye, Rahşan, Ronahi, Berivan ve Semalardan sonra Leyla Güven ve Nasır Yağız yoldaşların öncülüğünde gelişen direniş hamlesi Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Uğur Şakar, Zehra Sağlam yoldaşların ardılı olarak bugün beşinci şehidini fedai eylemiyle şehadete ulaşan Medya Çınar yoldaşı uğurluyor kahramanlıklar diyarına. Faşist, soykırımcı zihniyete inat ‘yaşam’a, eylem’e bireysel, duygusal değil, örgütlenmemiş duygu ve tepki kendi hakikatine eksik yaklaşıma götürür ki, bu da Önderlik gerçeğine, çizgisine girmede engelleyici bir faktördür. Daha örgütlü düşünceyle, duyguyla yaklaşılır ve hareket edilirse, Önderliğimiz ve halklar üzerindeki tecrit kırılır ve faşizm mutlak yenilgiye uğrar ve direniş zaferle taçlanır. Önderlik gerçeğini anlama, kavrama, özgürlük felsefesini özümseme birlikte direnerek yaşamsallaştırarak gerçekleştirebilinir. Tüm yoldaşların bildiği bir gerçekliktir; Önderliğimizin fedai tarzdaki eylemlilikleri anlamlı bulmakla birlikte ilkesel olarak tutumu bilinmektedir. Zindandaki tüm yoldaşların bu ilkesel yaklaşım gerçeği doğrultusunda hareket etmeleri gerekmektedir.
Sömürgeci faşist zihniyete karşı yüksek bir kararlılık ve iradeyle yürüttüğümüz “Tecridi kıralım, Faşizmi yıkalım” direniş hamlesinin özgürlük militanlarını saygıyla minnetle anıyor, amaçlarını, hayallerini gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz,
Tekrardan Zülküf,Ayten, Zehra, Uğur, ve Medya Çınar yoldaşların ailelerinin, halkımızın ve hepimizin başı sağ olsun diyoruz.
Halklar üzerindeki tecrit kırılmadan, faşizm yıkılmadan Ayten Beçet yoldaşın babasının ‘Bu ateş bugün benim evimi yaktıysa, yarın da seninkini yakar’ sözü manidardır. Bundandır soykırımcı faşist katliamcı zihniyete karşı hep birlikte direnerek tecridi yıkalım, özgürleşelim. Taleplerimiz kabul görene kadar direnişimizi sürdüreceğimizi belirtiyoruz.
Bir kez daha tüm halkımıza, uluslararası, Türkiye kamuoyuna, demokratik kurum kuruluşlara, vicdan sahibiyim diyen tüm insanlara sesleniyor, yarın çok geç olmadan yeni şehadetler yaşanmasın diye sesimize ses olun, hep birlikte tecride karşı duralım.”