Yekîtiya Ciwanên Êzîdî ve Yekîtiya Jinên Ciwan ên Êzîdî, “Tecridi kıralım, Faşizmi yıkalım, Kürdistanı özgürleştirelim” hamlesi çerçevesinde ortak bir açıklama yayınlayarak, başta Şengal gençliği olmak üzere bütün gençliğin her yer direniş alanına çevirmesi gerektiği çağrısında bulundu.
ŞENGAL – Yekîtiya Ciwanên Êzîdî ve Yekîtiya Jinên Ciwan ên Êzîdî, Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi kırmak amacıyla başlatılan açlık grevleri ve gelişen fedai eylemlere ilişkin bir açıklama yayınladı.
Açıklama şöyle:
“Önder Apo’nun üzerindeki tecrit 2015’ten bu yana sürüyor. Bu tecrit ile birlikte hedeflenen Kürt ve Kürdistan kazanımlarını ortadan kaldırmak. Bunun için düşmanların yaptığı bütün saldırı ve planlar Önder Apo’nun üzerindeki tecrit ile meriyete sokulmak isteniyor. Önder Apo bütün saldırı ve planları direnişi ile boşa düşürmüştür. İşgalcilerin istedikleri olmayınca Önder Apo’ya yöneldiler. Bakurê Kürdistan’dan Şengalê, Bakur ve Rojhilatê Suriye, Başurê Kürdistan’a kadar halkımızın üzerinde sınırsız ve vahşice saldırılarını sürdürüyor. İşgalci Türk devleti içte yaşadığı özgüvensizlik durumdan kurtulmak için Kürdistan halkı üzerinde saldırılarına aralık vermiyor.
Êzîdxan gençliği, zindan şehitlerine sahip çıkmalı ve mücadelelerini başarıya taşımalılar
Saldırılar karşısından zindanlar direnişin öncülüğünü yapmaktadır. Zindan direnişi, Leyla Güven’in öncülüğünde başlatılan açlık grevleri direnişte yeni bir boyut kazandırmıştır. Nasıl ki 12 Eylül’de Amed Zindanı’nda PKK’nin öncü kadroları şahsında teslimiyeti topluma dayattılar. Ama PKK’nin öncü kadrolarının başlattığı tarihi direniş ile saldırılar paramparça edilmiş ve bütün gelişen teslimiyet politikaları boşa düşürülmüştür. Büyük direnişçi Çağdaş Kawa Mazlum Doğan’ın ‘Teslimiyet ihanete, direniş zafere götürür” tarihi sözü bütün dönemlerin perspektifi olmuştur. Günümüzde de zindan direnişçileri Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam, Uğur Şakar ve Medya Çınar fedai eylemleriyle başarının talimatını verdiler. Zindan’da yürütülen direniş, mücadeledeki duruş ve tutumu bir kez daha ortaya koyuyor. Êzîdxan gençliği, bu duruş ve tutum ile zindan şehitlerine sahip çıkmalı ve mücadelelerini başarıya taşımalılar.
Amed Zidan direnişi olmasaydı 73’üncü Fermandan bizi kurtaracak güçte olmayacaktı
Biz Êzîdxan gençliği, 73 Ferman görmemize rağmen işgalciler ve saldırılar karşısında baş eğmedik. Bugün de halkımız katliamla karşı karşıyadır. Halkımızın üzerindeki bu tehlike sürene dek Êzîdxan gençliği nerede olursa olsun direnişi yükseltmeyi esas almalıdır. Eğer tarihi Amed Zindan direnişi olmasaydı, bizi 73’üncü Fermandan da kurtaracak bir güç olmayacaktı. Bu güç kendini DAİŞ’in elinde olan kardeşlerimize de. Onları heybetli direnişleri sonucu kurtararak tekrar ailelerine ve topraklarına geri getirdi. Bizde buna göre, bulunduğumuz her alanda, Serî Hilde hamlesi çerçevesinde direnişi esas almalı ve işgalciler karşısında durmalıyız”