Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin sonlandırılması talebiyle devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri giderek büyüyor. Urfa 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutsak olan ve 1 Mart’ta süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlayan İdris Duruk tüm Kürdistanlılara direnişi büyütme çağrısı yaptı. İdris Duruk, eylemde yeni bir aşamaya girildiğini ve şu andan itibaren herkesin bulunduğu her yerde eyleme geçmesiyle bu direnişi zafere götürebileceklerini belirtti.
URFA – Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik mutlak tecride karşı tüm zindanlarda yaklaşık 7000 tutsağın 1 Mart’ta başlattığı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevleri 30. gününde devam ederken, zindanlardan mücadeleyi yükseltme çağrıları geliyor.
Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan ve 1 Mart’tan beri süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde bulunan İdris Duruk, bu sabah ailesiyle bir telefon görüşmesi yaptı. İdris Duruk ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde “herkes bulunduğu her alanda bu direnişi sahiplenmeli. Bizler burada tecride ve faşizme karşı yüzyılın direnişindeki yerimizi aldık. Direnişimizi zafere taşıyarak Kürdistan’ı ve Önderliğimizi özgürlüğüne kavuşturmaya kararlıyız” dedi.
79 tutsakla beraber bulundukları zindanda süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olduklarını belirtti. Zindan idaresinin bu tarihi eylemlerini boşa çıkarmak için birçok yolu denediğini belirten İdris Duruk, süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemcilerinden Sefer Paksoy isimli bir tutuklunun zorla hastaneye götürüldüğünü söyledi. Sefer Paksoy’un günlerdir kendi iradesinin dışında zorla hastanede tutulduğunu belirtti. Zindanlarda, Kürdistan’da ve yurtdışında devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemlerinin yeni bir aşamaya girdiğini söyledi ve tüm Kürdistanlılara direnişi yükseltme ve büyütme çağrısı yaptı: “Bu yürüyüş, bu kutsal direniş, tecridi kıracak, faşizmi yıkacak, halkımızı ve Önderimizi özgürleştirecek. Zülküf, Ayten, Zehra, Medya ve Uğurların fedai ruhu şimdiden bize zaferin müjdesini vermiştir. Artık bu yoldan dönüş yoktur. Artık özgürlük ve sonuç alma zamanıdır. İşte tam da bu aşamada, özgürlüğün sağlanması için halkımız her yerde ve her alanda direnişi yükseltmeli ve büyütmelidir. Şu andan itibaren, kimin elinden ne geliyorsa yapmalı ki tecridi kıralım, faşizmi yıkalım ve bu direnişi zafere götürelim.”