HABER MERKEZİ – Komalên Ciwan Üyesi Diyar Çiya Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi, ona karşı gelişen açlık grevi direnişleri ve tecridi kırmak için gençliğe düşen görev ve sorumlulukları ilişkin Nûçe Ciwan Ajansına konuştu.
ÖNDERLİKSİZ BİR YAŞAMI ASLA KABUL ETMEYECEĞİZ
Diyar Çiya konuşmasına Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek şöyle konuştu: “Rêber Apo’nun üzerindeki tecrit 20 yılını doldurdu. Önderliğimiz üzerindeki tecridi kaldırmak, önderliği özgürleştirmek, önderliğin bir militanı olarak temel amacımızdır. Rêber Apo’yu özgürleştirmeden asla ve asla var olan yaşamı kendimize kabul etmeyeceğiz. Önderliksiz bir dünyayı, önderliksiz bir yaşamı kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Bunun için de var gücümüzle mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu kesinlikle böyle bilinmelidir.”
MAYIS AYI ŞEHİTLERİNE SAHİP ÇIKMAK GENÇLİĞİN TEMEL GÖREVİDİR
Sözlerine Mayıs Ay’ının anlam ve önemine değinen Çiya, “Önder Apo’nun gizli ruhum dediği enternasyonalist kimliği PKK’de kalıcılaştıran Haki Karer yoldaşın şehit düştüğü Mayıs ayına giriyoruz. Mayıs ayı bizim için şehitler ayıdır. Mehmet Karasungur ile başlayan dörtlerle devam eden ve tabi ki enternasyonalist mücadalemizde bizim içim büyük saygınlığı olan Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakayaların mücadeleside bizim için temeldir. Biz her zaman onların anılarını yaşatmak, onları mücadelemizde temel taşı etmek için var gücümüzle onlara layık olmaya çalışacağız. Ve bütün gençliğe, genç kadınlara çağrımızdır; Mayıs ayı şehitlerine sahip çıkmak onların anılarını yaşatmak bütün gençliğin temel görevidir. Bu değerli yoldaşlarımız özgür geleceği yaratmak için kendilerini feda ettiler. Bu arkadaşların yaratmaya çalıştığı özgür geleceğe sahip çıkmak bizim temel görevimizdir” diye konuştu.
SESSİZLİĞİ KIRMANIN TAM ZAMANIDIR
Açlık grevi direnişleri ve buna paralel olarak gençliğin eylemsellikleri ile işgalci Türk devletinin yenilgiye uğratılacağını belirten Çiya, sözlerinin söyle sürdürdü: “Leyla Güven arkadaşın öncülüğünde destansı bir direniş sürmektedir. Mücadelenin sadece açlık grevleri ile sınırlı kalmaması için özellikle pratik eylemlerle sonuç alabilmesi için gençliğin rolünü oynaması lazım. Özellikle Amed ve diğer özyönetim direnişlerinin verildiği yerlerdeki gençliğin bu süreci bu şekilde karşılamamalı, sessiz kalmamalıdır. Sur gerçekliği, Şehit Çiyager’in öncülüğünde yaşanan o Sur hakikatini iyi bilmek lazım. Düşmanın Kürdistan gençliği üzerindeki özel savaş politikalarına karşı dikkatli olunmalıdır. Bu tuzaklara düşmemek lazım. Bu süreç serhildan sürecidir. Bu süreç onuruyla yaşama sürecidir. Yerelde Kürdistan gençliği için şunu belirtmek gerekir girdiğimiz süreç kesinlikle sessizliği kabul etmeyen bir süreçtir. Yerinde oturmayı, seyirci olmayı kabul etmeyen bir süreçtir.”
Son olarak Gerillanın artık profesyonelleşmiş bir güç olarak işgalci Türk devletini yıkmanın eşiğine getirdiği söyleyen Diyar Çiya, gençlik öncülüğünde işgalci Türk devletinin Kürdistan’dan atılacağını söyleyerek konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “21.Yüzyıl gerillası profesyonelleşmiş her alanda kendini geliştirmiş bir tek gerillanın bir Tabura bedel olduğu bir döneme giriyoruz. İşgalci Türk devleti kalmamıştır. Sadece tekniğini kullanıyor. Bir kaç savaş uçağının dışında elinde başka bir şey kalmamıştır. Bunun iyi görülmesi lazım. Yıllardır karadan savaşan ordu tasviye oldu. PKK karşısında yıkıldı, bitti. Ve büyük Komutanımız Şehid Reşit’in dediği gibi Gençliğin öncülüğünde halkla gerilla bir olursa biz Kürdistan’da düşmanın gölgesini dahi silip süpüreceğiz.”