HABER MERKEZİ – 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı vesilesiyle yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, işçi mücadelesinde kadınların rolüne dikkat çekti.
“İşçi sınıfı için ifade edilen ‘zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan’ kesim esasta kadınlar olmaktadır” diyen KJK, eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesinin “bütün dünya kadınları birleşin” sloganına her zamankinden daha yakın olduğunun altını çizdi.
ANA KADIN EMEĞİ OLMADAN…
KJK’nin 1 Mayıs mesajı şöyle: “Başta toplumsal emeğin yaratıcısı ve sahibi olan kadınlar olmak üzere tüm emek dünyasının 1 Mayıs İşçi Bayramını kutluyor, 1 Mayıs’ı özgürlük, demokrasi ve halkların birliğinin sembolü haline getiren tüm devrimcileri selamlıyoruz. Bu uğurda canını ortaya koyan, toplumsal vicdan ve ahlak abideleri sosyalizm şehitlerini saygıyla anıyoruz.
Üzerinde yaşadığımız dünyada insanlığa bir yaşam seçeneğini yaratan ana kadının emeğidir. Ana kadın emeği olmadan toplumsal var oluşun hiçbir biçimi gerçekleşmemiştir. Genelde uygarlık özelde kapitalist sömürü sistemi kadın emeğinin yaratımlarını gasp ederek toplumsal yaşamın inkarını gerçekleştirmiştir. En değerli olan insan yaşamı bu gasp ve inkar sistemi altında acılı, kahırlı ve taşınamaz noktaya çoktan gelmiştir. Kapitalist sömürü sistemi dünya çapında azami kar yasasını en acımasız noktaya getirmiş ve daha fazla kar için faşizmi dünya insanlığına dayatmıştır. Başta soykırım ve savaşlar olmak üzere yaşanan tüm toplumsal sorunların kaynağında bu hırsızlık sistemi yatmaktadır.
BÜTÜN DÜNYA KADINLARI BİRLEŞİN
Tüm uygarlığın en ağır yükünü omzunda taşıyan kadınlar ilk ezilen cins, sınıf ve ulus olarak kapitalist sistemde tecavüz kültürü altında tutulmaktadır. Sadece yarattığı yaşam değil bedeni ve ruhu da sistematik olarak bu gasp sisteminin saldırısı altındadır. İşçi sınıfı için ifade edilen ‘zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan’ kesim esasta kadınlar olmaktadır. Bu anlamda evrensel bir karakter taşıyan kadınların eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesi ‘bütün dünya kadınları birleşin’ sloganına her zamankinden daha yakındır.
Kadınlar mülkiyet düzeninin temel taşıdır. Tüm mülkiyet ilişkileri kadının mülkleştirilmesi temelinde gelişmiştir. Kadınların nesneleştirilerek aşağılanmasının, köleleştirilmesinin kaynağı olan bu aidiyet sistemine karşı kadınların kendisine sahip çıkarak demokratik komünal yaşamı sosyalist tarzda inşa etmesinin zamanıdır.
TÜM TOPLUMSAL EMEKLERİN YARATICISI
2019 yılının 1 Mayıs işçi bayramını Ortadoğu’nun kalbi Kürdistan’da kapsamlı bir kadın özgürlük ve demokrasi mücadelesiyle karşılıyoruz. Kürdistan’ın tüm parçalarında kapitalist uygarlık sistemine karşı en anlamlı cevabı veren emekçi kadınlar ve işçiler demokratik modernite kuramı çerçevesinde demokratik sosyalizmi inşa etme kararlılığındadır. Kapitalist sistemin en müphem kalesi olan Türkiye’de AKP-MHP faşizmi tüm saldırılarına rağmen Kürt halkı ‘Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim’ tarihi hamlesi ile Önder APO ile özgür yaşama kararlaşmasını yaşamaktadır.
AKP-MHP faşist rejiminin, Kürt anaları şahsında toplumsal emek birikimlerine yaptığı saldırı bu rejimin geldiği düzeyi göstermiş, insanlık adına içinde vicdan ve ahlak kırıntısı kalmış olan herkesi sarsmıştır. Ana gerçekliği biyolojik değil sosyal bir olgu olarak tüm toplumsal emeklerin yaratıcısı ve gerçek sahibidir. Tüm büyük dinler bu gerçek yaratıcıya saygıyla yaklaşmayı bilmiştir. Kürtleri içinden çıktıkları inkar ve imha rejiminin cenderesine alarak soykırım kıskacında yok etmek isteyen Erdoğan-Bahçeli ikilisi bunun için ana kadına ve çocuklara saldırmakta, hırsız ve tecavüzcü yüzünü ortaya koymaktadır. 2019 Türkiye’si AKP-MHP faşizminin bu ahlak ve vicdan tanımayan saldırılarıyla 1 Mayıs işçi bayramını karşılamaktadır. Soykırım ve sömürü ancak zorba erkeğin ahlakı yok etmesiyle gerçekleşebilir. Buna karşı ana kadın gerçekliği bin yıllardır bu ahlaksızlığa karşı ayakta kalmayı başarmış bir direniş geleneğinin sahibidir. 1 Mayıs’ta, tüm dünyada, Kürdistan ve Türkiye’de alanlara akacak olan milyonlar işte bu ana kadının eseridir.
1 MAYIS’TA ALANLARA
KJK olarak tüm kadınları ve emekçi kesimleri ‘Ana hakkı özgür ve demokratik vatan hakkıdır’ kararlaşması ile 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyoruz. Emeğin özgürlüğünü en çok hak eden onlardır. Kürt kadınları ve anaları Leyla Güven’in belirlediği fedai yurtseverlik çizgisinde emeklerine sahip çıktılar, bundan sonra da sonuç alıncaya kadar kesintisiz mücadele etme kararlılığındadırlar.
Türkiye’nin emekçi kadınları ve işçi sınıfı olmak üzere tüm emek sahiplerini, faşist rejimin ekonomik talan ve savaş politikası ile sürdürülemezlik sınırına getirdiği ülkemize sahip çıkmaya ve birlikte özgür yaşamı kurmaya çağırıyoruz.”