İSTANBUL – Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride karşı Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi direnişlerini, 1 Mayısı ve tecritle beraber gençliğin içinde olduğu ekonomik krizi DİSK/Limter-İş Genel Başkanı Kamer Sayılgan değerlendirdi.
Ajansımıza konuşan DİSK/Limter-İş Genel Başkanı Kamer Sayılgan tecridin kaldırılmasının: ” işçilerin, gençlerin, kadınların, Kürtlerin, Türklerin, Lazların yani bu memlekete biz insanca ve barış içerisinde yaşamak istiyoruz diyenlerin temel sorunlarından, taleplerinden birisidir” dedi.
Sayılgan sözlerine tecridin bir insanlık suçu olduğunu belirterek şöyle konuştu: ” Öncelikle şunu belirtmek lazım tecrit dünyanın her tarafında bir insanlık suçudur. Dolayısıyla bu insanlık suçuna karşı herkesin yani demokratik kitle örgütlerin sendikaların, siyasi partilerin demokrasiden yanan insan haklarından yana olan herkesin bu duruma karşı tavır koyması gerekiyor. Tecridin ortadan kaldırılması talebiyle açlık grevine giren HDP Milletvekili Leyla Güven arkadaşımız açlık grevinde. Talebi açık ve çok net. Yasaların uygulanmasını istiyor. Yasalar insanlara, gruplara göre uygulanamaz bir yasa vardır ve bu yasa karşısında herkes eşittir. Dolayısı ile burada imralı’ya karşı bir tecrit söz konusu aslında Leyla Güven bir halkın talebini dile getiriyor. Milyonlarca halkın talebini gündeme getiriyor. Hükümetin burada atması gereken adam bu sorunu krize çevirmekteyi aksine sorunu çözme noktasında adım atması lazım. Ama bu zamana kadar adım atmamıştır. Burada artık sorun hükümetten çıkmıştır, hükümet bu konuda hakikaten bir adım atmıyor bu sorun işçilerin, gençlerin, kadınların, Kürtlerin, Türklerin, Lazların yani bu memlekete biz insanca ve barış içerisinde yaşamak istiyoruz diyenlerin temel sorunlarından, taleplerinden biri haline gelmiştir. Ve bu konuda ortak bir tavır alınması gerekiyor.”
“BİR SAVAŞ EKONOMİSİ UYGULANIYOR”
Tecrit ile beraber halkın büyük bir ekonomik krizin içine süreklendiğini vurgulayan Sayılgan: ” Tecrit ile beraber ekonomik olarak halkın zor günler geçirdiğini söyleyen Saygılı sözlerine şöyle devam etti:” Ekonomik kriz çok can alıcı bir sorun. Şimdi tecrit savaşın bir parçası olarak uygulandığından dolayı, dolayısı ile bu ekonomiye yaşam hakkına direk yansıyor. Mesela bir mermi parası aynı zamanda ekonomiye yansıyor. Şuan bir savaş ekonomisi uygulanıyor. Krizi koşularından geçtiğimiz bu süreçte bu savaş politikası aynı zamanda bu krize alabildiğine derinleştiren emekçileri yoksullaştıran ve onları işsiz kalmasında beraberinde getiren aynı zamanda örgütlenme hakkını da yansıyan bir durum söz konusu oluyor.
Sayılgan konuşmasını şöyle sürdürdü: ” Leyla Güvenin talebi daha doğrusu tercih talebi siyasal iktidar tarafından görülmemeye çalışılıyor tecridin de tecrit altına alınmak istendiği koşularda hakikaten 1 Mayısa damgasını vuran taleplerden bir tanesi de tecridin kaldırılması idi. Diğeri krize karşı emekçilerin talebi diğeri de genel anlamda demokrasi için faşizme karşı mücadele çağrısı ve talepleri gündemdeydi “.
“TECRİT YAŞAMIN HER ALANINDA GENÇLİĞE UYGULANIYOR”
Gençliğin ekonomik durumuna değinen Sayılgan tecritten en çok gençliğin etkilendiğini dile getirdi. Sayılgan şöyle konuştu: ” Gençliğin çok büyük bir kısmı işsiz durumda. Kriz direk bir şekilde fabrikada ki işçiyi, atölyede ki işçiyi nasıl etkiliyorsa çok direk bir şekilde gençliği de etkiliyor. Gençliği daha çok yoksullaştırıyor aynı zaman da gençlik bu yoksullaşma içerisinde diğer sorunları da kendisini ifade etme sorunları da hasılat ediliyor dolayısıyla bu süreçte hem ekonomik kriz sürecinde hem de demokrasinin yoksunluğu sürecinde en çok etkilenen’den bir tanesi de gençliktir.
Son olarak 1 Mayıs’ta öne çıkan irade bir değişim iradesidir. Bu yıl 1 Mayıs’ta beklediğimizin üzerinde büyük bir kitle katıldı. Ve oradaki en büyük taleplerden bir tanesi de artık yeter biz barış içerisinde yaşamak istiyoruz talebiydi. İnsanca yaşamak istiyoruz talebiydi.
Tecrit hepimizin sorunudur diyen Sayılgan konuşmasını şu sözlerle bitirdi:” Ve son olan çağrımdır “ bu coğrafyada yaşayan Alevisi, Kürdü, Türkü, Çerkezi, Lazı kim varsa bizlerin barış içerisinde yaşamaya ihtiyacımız var ötekileştirilmekten bıktık, iş cinayetlerinden bıktık, açlıktan bıktık, yoksunluktan bıktık, tecritten bıktık bu talepler bizim ortak taleplerimizdir” dedi.
NC/Yusuf İLDENIZ