HABER MERKEZİ
Amed’in direniş kalelerinden Piran’ın bir başka direniş simgesi Pirejman (Kurşunlu) köyünde doğup büyüyen Herbiji yoldaşın bir gelenek sürdürücüsü olduğunu söylemek olası. Başkaldırıcı soyunu devrimci mücadelelerle güne yakıştırmasını bilen öğretmen babasından aldığı ilk derslerin ardından tüm yaşamını adamaya söz verdiği devrimcilik sanatına adım atacağı günlerin düşüyle yaşar. Üniversiteye gidişi bile yalnızca bu amaca hizmet etmektedir.
Boşaltılmış ve yakılıp viraneye çevrilmiş köyünden uzakta, Amed’de şekillenirken ilk gençliği, okulunu ve ‘kırık’lığını bir arada yürütür. Üniversite yıllarını tam bir mücadele ortamına dönüştüren Herbiji yoldaşa ilişkin şehadetinin ardından HPG Ana Karargâh Komutanlığı yaptığı açıklamada şu belirlemelere yer vermişti.
“1981 Amed doğumlu olan Herbiji Tolhildan kod adlı İbrahim Kaya yoldaşımız 2004 yılında Amed’de gerilla saflarına katılmıştır.
Herbiji arkadaş Yüzüncü Yıl Üniversitesinde okurken mücadeleye aktif olarak katılmış, anadilde eğitim kampanyasının en güçlü yürütüldüğü Yüzüncü Yıl Üniversitesinde bu kampanyanın öncülüğünü yapmıştır.
2002 yılında Partimizin kuzey Kürdistan’da gençlik hareketi öncülüğünde geliştirmek istediği Serhıldan hareketine aktif bir şekilde katılmak için dağda Mazlum Doğan kadro okulunun ilk devresinde eğitim gördükten sonra tekrardan çalışma için Kuzey Kürdistan sahasına gitmiş, iki yıla yakın çalışmalarda kalmıştır. O süreçte hareketimize dayatılan tasfiyeciliğe karşı aktif mücadele yürüten Herbiji yoldaş, önderliğe, halka ve mücadeleye olan sarsılmaz bağlılığını bu en zorlu süreçlerde göstermiştir.
2004 yılında gerilla saflarına tekrardan gelen Herbiji arkadaş Zagros, Xınere alanlarında kaldıktan sonra 2009 yılında Amed sahasına geçmiştir. Herbiji arkadaş akrabası olan 1991 ve 1998 yıllarında şahadete ulaşmış Herbiji arkadaşların ismini almış ve onların adına ve mücadelesine layık bir duruş ve mücadelenin sahibi olmuştur. Katıldığı günden şahadete ulaşıncaya kadar bulunduğu her ortamda Kürdistan gençlik öncüsü misyonuna denk bir duruşun sahibi olan Herbiji kişilik olarak sıcak, girişken kişilik özelikleriyle de her zaman yoldaşların en ileri düzeyde sevdiği ve saydığı bir genç militan olmuştur.”
Yoldaşları Herbiji arkadaştan söz ederlerken onun her yönüyle devrimciliğin simgesi olduğunun altını çiziyorlar. Zagros alanında birlikte çalışma yürüttüğü bir yoldaşına göre Herbiji demek korkusuzluk ve yaşamın hakkını vermek demek:
“Sıcak, hayata karşı korkusuzca, bir o kadar da dolu dolu yaşamak isteyen bir duruşu vardı heval Herbiji’nin. Bir süre karargâhta kaldıktan sonra arkadaşların onu Herki alanına gönderdiklerini duydum. Bazen selam gönderirdik.
Bir daha karşılaştığımızda 2008 kışıydı sanırım. Örgüte öneri raporu yazmıştı, gerçi daha önce de öneri yapmıştı Amed tarafına gitmek için. O alanda kaldığını, bildiğini, örgüte çok ciddi faydasının olacağını hep belirtiyordu. Yazdığı rapora olumlu cevap gelmesiyle birlikte çok ciddi bir sevinçle dolduğunu gördüm.
Çevresindeki her arkadaşı etkileyen bir katılımı, duruşu vardı. Hiç durmaksızın çalışırdı. Yapılması gereken bir iş olduğunu gördüğünde ilk harekete geçen arkadaşlardan biriydi. Yaşama karşı müthiş bir doğal sorumluluk anlayışı vardı heval Herbiji’de. Küçük ayrıntıları bile görürdü. Bizim çok fazla dikkatimizi çekmeyen küçük şeyler onun gözünden kaçmazdı. Hemen harekete geçerdi. Amed’den gelen arkadaşlardan sorduğumda öyle çok hızlı bir girişinin olduğunu, hakeza onu öyle devam ettirdiğini, istikrarlı bir şekilde sürdürdüğünü arkadaşların bana aktardığını hatırlıyorum.”
Şakacı yanlarıyla da son derece dikkat çeken Herbiji yoldaş her koşulda bir moral ve çekim merkezi olmasını bilmiş, daha çok da kişilik savaşımındaki ısrarlı ve kararlı duruşuyla takdir kazanmıştır. Bunların yanı sıra doğayla uyumlu bir mücadele anlayışını benimsemesini bir yoldaşı şöyle anlatıyor:
“Oldukça şakacı bir arkadaştı. Yoldaşlık boyutunda da örnek gösterilirdi. Eğitimlere aktif katılır, sorumluluk sergiler, eğitimlerde kendimizi geliştirmemiz gerektiği bilinciyle hareket ederdi. Ona göre binlerce yılın kayıplarını gidermenin yolu buradaki başarılardan geçmekteydi. Kapitalist sistemin etkilerini ve yarattığı zihniyeti sorgulayıp aşma çabası içinde oldu. Bunu yaşama yansıtmaya çalıştı. Herbiji arkadaş bu konuda kendi içinde müthiş bir mücadeleye girişmişti. Onun kendi kişiliğiyle her an savaş içerisinde olduğunu görmekteydik. Bazen ona bugün ne yaptığını sorardım. O ise bana kişiliğine karşı büyük bir savaş verdiğini söylerdi. Kapitalizme karşı mı savaştın diye sorduğumda ise zaten ne yapmışsa kapitalizmin yaptığı yanıtını alırdım. Bireyciliğin, yaşamı yok edici yaklaşımların bunun eseri olduğunu bilir, çürütülmüş beyinler yerine yenisinin, yeni bir bilincin yaratılması gerektiğini söylerdi. Ona takılır, bu gidişle ondan ya bir filozof ya da bir kahraman çıkacağını söylerdik. Zaten o Önderliğin militanı olmaktaki ve şehitlerin anısına bağlılığın gereklerini yerine getirmekteki kararlılığını her fırsatta dile getirirdi. Hatta filozofluk bile gerekiyorsa bu uğurda yapılabileceğini söylerdi.
Yok edilmiş bir tarihin ortaya çıkartılması için her türden fedakârlığı yapmaya hazırdı. Artık uyanmanın vakti gelmişti ona göre. Böyle bir tarih bilincine sahipti. Doğaya çok bağlıydı. Doğanın canlı olduğunu hissettiğini söylerdi. İnsanların doğaya verdiği zararın anlaşılması için örneğin ağaçların dile gelip konuşması gerekirdi ona göre. Taş canlıydı, bizim gibi o da acı çekmekteydi. Onun bu bütünleşmesi şaşırtıcıydı. Bunları Önderlik savunmalarından, yaşamımızdan almıştı. Bu sorgulamayı derinden yaşamıştı. Vicdani sorgulama onu bu sistemin yaratıcılarına karşı kin duymaya götürmüştü. Kendisini yeniden yaratmayı önüne hedef olarak koymuştu. Saf bir çocuk gibi yeniden doğmak istiyordu. Ondan gerçekten moral alırdım. Ben ona filozof diye takıldıkça o filozof olacağını, PKK’nin yaptıklarının filozofluğun da ötesinde olduğunu söylerdi.”
Bir başka yoldaşı Herbiji arkadaşın dış görünümünden başlayarak devrimci tanımlamasını hak ettiğine değiniyor ve kendisini geliştirmek için her türden çabayı gösterdiğini belirtiyor. Ona göre Herbiji arkadaş ideolojik derinleşmeyi üst boyutta yaşama çabasındadır. Tam da bu nedenle farklı bir ağırlığı, belirleyen olma özelliği vardır:
“Onun profilini gözümüzde canlandırsak bile birçok şeyi görebiliriz. Heybetli bir bıyığı vardı. Fiziği, boyu yerindeydi. Onun bu yapısı ve kişiliği bir araya getirilip de bir görünüş çıkarılmaya çalışılsa PKK’nin yeniden diriliş gücünü, özelliklerini görmek mümkündü. Kürt özgürlük hareketinin direniş özellikleri onun şahsında görülebilirdi. Onun okuduğu şiir ve türküler Kürt özgürlük hareketinin diriliş ve direniş devrimi dönemine tekabül etmekteydi. Kürt özgürlük hareketinin bu dönemleri onu oldukça etkilemişti. Bu nedenle Herbiji arkadaş her günü kendi açısından yeniden diriliş ve direniş günü olarak ele alır, katılımını buna göre yapardı. Bazen günlük sohbetlerde eski yoldaşların duruşundan, yaptıkları fedakârlıklardan, yürüttükleri savaştan söz ettiğimizde onları kendimize örnek almak isterdik. Eski PKK kadrolarından söz edilirken söylediklerinden çok duruşlarıyla halka örnek oldukları anlatılır. Herbiji arkadaş da aynı özellikleri barındırmaktaydı. Çok eski, doksanlı yıllarda falan katılmış olmayabilirdi. Ama o yıllarda yaşamış yoldaşların özellikleri onda bulunmaktaydı. İster sistemde ister saflarda Herbiji arkadaşı görüp de ondan etkilenmemiş kimsenin olacağını sanmıyorum. Duruşuyla insanları etkileyebilecek konumdaydı. Teorik düzeyi gelişkindi. Okumuş ve bilgiliydi. Geniş bir duygu dünyasına sahipti. Felsefik, ideolojik derinliğe ulaşmıştı. Bundan dolayı yaşamda etkileyici bir konumdaydı. Eğitim tartışmalarında onun sunduğu görüşler belirleyici öneme sahipti. Yaşama bu haliyle bir şekilde yansımasını vermekteydi. Onun değerlendirmeleri tartışmalara konan son nokta gibiydi. Herkes onun ortaya koyduğu çerçeveyi esas alırdı.
Duygu dünyası zengindi. Söylediği türkülerde bir uyum, ihtişam bulunurdu. Onda PKK ruhu, Apocu militan ruhu vardı. Bu ruhla birlikte ele alındığında Herbiji arkadaş kolay unutulacak birisi değildi. Fiziksel olarak bazı zorlanmaları çıkmıştır. Bunun nedeni öğrencilik yapmış olmasından dolayı zorluklarla fazla karşılaşmamış oluşuydu. Ama o bunları sorun olarak görmezdi. Bu kişiliğiyle yeni savaşçı eğitimi sırasında örnek olarak görülmekteydi. O orada eğitimci gibiydi. Onun eğittiği ve yaşam anlayışını güçlü biçimde aşıladığı yoldaşlar vardır. Bu arkadaşlarla ne zaman konuşsanız size Herbiji arkadaşla ilgili bir anılarını anlatacaklardır. Onun paylaşımcılığı üst boyuttaydı.
Herbiji arkadaş kolay daralmazdı. Karmaşayla sonuçlanan tartışmalara girdiği görülmemiştir. Onun bulunduğu yerde çözüm vardı, sorun yoktu aslında. Şehit oldu diye söylemiyorum bunları. PKK kültürü ve ahlakıyla terbiye etmişti kendisini. Bu duruş yalnız toplum açısından değil, bizim ölçülerimiz anlamında da bir aşamayı ifade etmekteydi.”
Herbiji arkadaşın PKK ruhuyla yaşama nasıl katılıyorsa savaşta da bu ruhun hiç şaşmadan kendisini açığa çıkarttığını belirten aynı yoldaşı şehit düşme tarzından ve oradaki büyük direnişten çıkarılacak çok ders olduğunu ekliyor:
“Savaş konusunda da farklı bir şey söylemem mümkün değil. 2012 baharında Lice alanında çıkan düşman operasyonunda Herbiji arkadaş ve yoldaşları büyük bir kahramanlık örneği sergilediler. Düşmanın her tür tekniği karşısında eşsiz bir direniş örneği sergilediler. Tüm olumsuz koşullara rağmen 17 Türk askerini öldürdüler. Siper alacakları ya da sırtlarını dayayacakları bir taşın bile olmadığı bir yerde saatlerce çatıştılar. Onlar bu koşullarda PKK ruhunu siper aldılar. Öyle savaşıp düşmana büyük bir darbe vurdular. Bu ruh büyük bir direnişi, o da büyük şehadetleri getirdi.
Herbiji arkadaş güney alanlarında da birçok örgütsel çalışmaya katkı sundu. Yeni savaşçıların eğitiminden basın çalışmalarına, kuryeliğe kadar değişik alanlarda emek verdi. Bu çalışmalara katılımı ve etkileme düzeyi neyse, savaşma istemi de o düzeyde yüksekti. Daha o dönemden Herbiji arkadaşın hayali Amed alanına gitmek yönündeydi. Tarih kahramanlarla ve onların hayalleri, ütopyalarıyla doludur. İşte bu kahramanlardan birisi de rahatlıkla söyleyebilirim ki Herbiji arkadaştır. O hayallerine ulaştı. Her Kürt özgürlük gerillası açısından şehadet büyük bir olaydır. Şeref, değer bu aşamada doruk noktasındaki anlamını bulur. Görevlerini yerine getirmek, özgür yaşama ulaşmak nasıl bazı aşamaları ifade ediyorsa şehit olmak da başka bir aşamadır. Bu nedenle kimse bir şey diyemez şehadet durumu karşısında. Herbiji arkadaş işte bu aşamaya 2012 yılında erişti. Onun hayallerinde yer edinmiş en temel şeylerden birisi belki Amed’de şehit düşmekti ve o bunu başardı. Önemli olan buydu. Her gerillanın böyle bir alanda mücadele yürütmek ve şehadete ulaşmak gibi hayalleri vardır. Amed Herbiji arkadaş için bu anlama geliyordu. Amed yurtseverliği ile tanınır. Düşman karşısındaki duruşuyla önemli kişilikler çıkarmıştır aynı zamanda Amed. Herbiji arkadaş bunlardan biriydi.”
Mücadele Yoldaşları