BEHDİNAN – Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 47’inci yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan PKK Yürütme Komitesi şunları belirtti: “12 Mart 1971 faşist-askeri darbe yönetimi tarafından 6 Mayıs 1972 günü Ankara’da idam edilen THKO Önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilişleri üzerinden tam 47 yıl geçti. Şehadetlerinin 47’inci yıldönümünde Türkiye ve Kürdistan gençliğinin ve halklarının yiğit önderleri Deniz, Hüseyin ve Yusuf’u, Türkiye devriminin her zaman yeşil kalan bu üç fidanını saygı ve minnetle anıyor, amaçlarını başarma ve anılarını yaşatma sözümüzü ‘Tecridi Kıralım, Faşizmi Yıkalım ve Kürdistan’ı Özgürleştirelim’ direniş hamlesi ile yerine getiriyoruz. Bu büyük devrimci önderleri kırk yedi yıldır Kürdistan’da yürüttüğümüz özgürlük mücadelesinde yaşattık; şimdi de altı aydır yürüttüğümüz tecride karşı özgürlük hamlesi ile anılarını zafere taşıyoruz.
Hareket ve halk olarak çok iyi biliyoruz ki, Önder Abdullah Öcalan’ın gelişiminde, bilinç ve cesaret kazanmasında en büyük katkıyı bu devrimci önderler yaptılar. Önder Abdullah Öcalan bu gerçeği her zaman dile getirdi. Kendi Önderliksel çıkışının ve yürüyüşünün Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve İbrahim Kaypakkaya’nın anısına sahip çıkma ve amaçlarını başarma temelinde gerçekleştiğini belirtti. Hem üzerindeki etkilerini her zaman şükranla andı, hem de amaçlarının takipçisi olduğunu ve davalarını yürüttüğünü herhangi bir tereddüde ve yanlış anlamaya meydan vermeyecek bir açıklıkla ifade etti. Böylece Kürdistan’daki kırk yedi yıllık Önderlik yürüyüşü, büyük partileşme ve gerillalaşma, Türkiye’de gerçek demokratikleştirmeyi yaratan Kürdistan özgürlük mücadelesi işte bu temelde gelişip bugüne ulaştı.
12 MART DARBESİNE KARŞI DİRENİŞ TÜRKİYE VE KÜRDİSTAN GENÇLİĞİNİN ORTAK DİRENİŞİ OLDU
Yine çok iyi bilindiği gibi, 12 Mart faşist-askeri darbesine karşı gelişen devrimci direniş, bütünüyle Türkiye ve Kürdistan gençliğinin ortak direnişi oldu. Bu gerçeği en iyi ve somut bir biçimde Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in birlikteliği ifade etti. Ve bu gerçeği Önder Abdullah Öcalan ile Haki Karer ve Kemal Pir yoldaşların PKK saflarındaki kopmaz birlikteliği devam ettirdi. Dolayısıyla Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idam sehpasındaki vasiyet anlamına gelen ‘Yaşasın Türkiye ve Kürdistan halklarının birliği, kardeşliği ve mücadelesi’ haykırışları bu temelde hayata geçirilmiş oldu.
Şimdi Türkiye ve Kürdistan halklarının ve devrimcilerinin HBDH saflarındaki birliği ve ortak mücadelesi işte böyle sağlam bir geçmişe dayanıyor. AKP-MHP faşizmine karşı “Demokratik Türkiye ve Özgür Kürdistan” mücadelesi işte bu temelde gelişiyor. Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve İbrahim Kaypakkaya gibi devrimci önderlerin anısı ‘Tecridi Kıralım ve Faşizmi Yıkalım’ Direniş Hamlesinde yaşıyor. Kahramanlık çizgisinde gelişen Büyük Açlık Grevi ve Ölüm Orucu Direnişlerinde zafere ilerliyor. Leyla Güven ve Ölüm Orucu Direnişçileri öncülüğünde gelişen bu büyük özgürlük hamlesinin Mayıs Şehitler Ayında büyüyüp yayılarak tarihi başarıya ulaşacağı görülüyor.
Biz Kürt halkı ve Özgürlük Hareketi olarak Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın anısına işte böyle bir tarihi direnişle sahip çıkıyor ve yaşatıyoruz. Mayıs Şehitler Ayımızda hamlesel direnişi zafer çizgisinde geliştirerek ve yeni şehitler vererek karşılıyoruz. Bir 18 Mayıs şehidi olan Haki Karer yoldaşın izinde yürüyen Şehitler Kervanını, geliştirdiğimiz direniş içerisinde yeni şehitler vererek daha da büyütüyoruz. 3 Mayıs’ta şehadetini ilan ettiğimiz Rubar-Hüseyin Poyraz Yoldaş da, aynı yöreden olduğu Hüseyin İnan’ın idamından etkilenerek sol ve sosyalist düşünceleri benimseyen ve Özgürlük Hareketimizin saflarına katılan bir devrimci oluyor.
RUBAR, XELİL VE MURAT YOLDAŞLARI ANIYORUZ
Bu temelde PKK Merkez Komite üyesi olan ve ekonomik-mali çalışmaların sorumluluğunu yürüten Rubar-Hüseyin Poyraz Yoldaşı ve beraber şehit düşen aynı görevdeki Xelil ve Murat yoldaşları bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz. Rubar yoldaşın ömrünün kırk yılını, Xelil yoldaşın ömrünün otuz yılını, Murat yoldaşın da ömrünün yirmi yılını PKK saflarında özgürlük mücadelesinin gelişimine adamış büyük devrimci militanlar, özgürlük savaşçıları ve komutanları olduklarını iyi biliyoruz. Ortak birçok özellikleri olan bu üç yoldaşın belirgin üç temel özelliğinin Önder Abdullah Öcalan gerçeğine ve çizgisine sarsılmaz bağlılık, her zaman her türlü göreve hazır komple devrimcilik, büyük devrim emekçiliği düzeyindeki çalışkanlık ve üretkenlik olduğunu görüyoruz. Hiçbir maddi gücün ve cilalanmış yaşamın asla bozamadığı “Bir lokma, bir hırka” felsefi ve ideolojik duruşunun ve mücadeleciliğinin sarsılmaz temsilcileri olduğunu biliyoruz.
Faşist-soykırımcı düşman bu yoldaşlarımızı katletmekle bize darbe vurduğunu ve gücümüzü zayıflattığını sanabilir. Oysa bu şehit yoldaşlar her zaman önümüzü aydınlatıyor, bize doğru yolu ve yaşamı gösteriyor, ‘Tecridi Kıralım ve Faşizmi Yıkalım’ direniş hamlemizde yaşıyor ve özgürlük hamlemizin zafer yolunda ilerlemesine komuta ediyor. Tecride karşı direniş ve özgürlük hamlemizin zaferinin garantisi oluyor. Bu temelde yakınlarının ve tüm halkımızın acılarını paylaşıyor, Rubar, Xelil ve Murat yoldaşların Özgür Kürdistan ve Demokratik Ortadoğu mücadelesinde sürekli yaşayacaklarını belirtiyoruz. Başta Kürt gençliği ve kadınları olmak üzere tüm halkımızı Rubar, Xelil ve Murat yoldaşlar gerçeğini doğru anlamaya, sahiplenmeye ve bu temelde Leyla Güven ve Ölüm Orucu Direnişçileri öncülüğündeki Tecridi Kıralım ve Faşizmi Yıkalım Direniş Hamlesine çok daha güçlü katılmaya çağırıyoruz.
Bu vesileyle 9 Mayıs 2009 tarihinde sömürgeci İran Devleti tarafından idam edilen Şirin Elemhuli ve 4 arkadaşını şehadetlerinin onuncu yıldönümünde, 11 Mayıs 1992 günü Tatvan’da faşist Türk ordusuyla çatışmada şehit düşen Ozan Mizgin (Gurbet Aydın) yoldaşı şehadetinin yirmi yedinci yıldönümünde, yine 9 Mayıs 2017 tarihinde faşist DAİŞ çetelerine karşı geliştiren Reqa Hamlesinde şehit düşen DKP önderi ve değerli dostumuz Ulaş Bayraktaroğlu yoldaşı şehadetinin ikinci yıldönümünde saygı ve minnetle anıyor, ‘Tecridi Kıralım ve Faşizmi Yıkalım’ Direniş Hamlesinde anılarını yaşatıp amaçlarını başardığımızı ifade ediyoruz.”