HABER MERKEZİ
Son zamanlarda-buna son yıllar demek daha yerinde olsa da- Türkiye’nin hava kirliliğinde Avrupa’da başı çektiği gibi, dünya ölçeğinde giderek gerilediği hatta insanlarının yüzde seksenin temiz hava solumadığı ifade edilmektedir. Bu kirli havanın en çok Türkiye’nin batısında solunduğunu ise belirtelim. Avrupa’nın-ki halen birçok çevre Türkiye’yi bir Avrupa ülkesi olarak gördüğü içindir ki-hava kirliliğinden 10 şehrinden 8 tanesinin Türkiye’de olduğu ifade edilmektedir.Verili elbette ürkütücüdür. Türkiye gibi çok ciddi bir ağır sanayiye sahip olmayan bir ülkenin bu kadar kirlilik üretmesi doğrusu hem şaşırtıcı hem de ifade edildiği gibi ürkütücüdür.Türkiye’nin ekolojik politikalara çok yabancı olduğu biliniyor.
Aşırı kar, hızla zenginleşme, kolay yoldan köşeyi dönme kültürü doğal olarak doğa ve ekolojik karşıtı bir kültüre yol açacağı aşikardır.Çok uzaklara gitmeden Türkiye’de tarihi miraslara, sit alanlarına, su yataklarına derken yaylara ucuz yoldan para kazanmak için nasıl yaklaşıldığı iyi bilinmektedir. Açgözlü politikaların doğayı tahrip ederek rant sağlamaya çalışmalarıyla meşgul olanların doğayı düşünmeyecekleri açıktır.Özcesi, tam takır kapitalist ilişkileri kendilerine esas alanlar, kapitalist kar politikalarıyla bezenenlerin ekolojik olamayacakları gibi, vicdanlı olmaları da beklenemez. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan böyleleri için, Komutanları paradır demektedir. Dünyaları para olanların yapacakları tek iş vardır, o da; nasıl olursa olsun ama mutlaka para kazanmak olacaktır. Kızılderililerin dile getirdikleri gibi: “İnsan tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır.”Bugün Türkiye’de kalbi tabiat ve insanlık için katılaşmış insanlar iktidardalar.Büyük Kızıldere şefi Seattle’nin dile getirdiği gibi:” Her şey aynı nefesten alır: Hayvanlar, insanlar, ağaçlar… Hayvanlar olmazsainsanlar ne yapar?
Tüm hayvanlar gitse insanların ruhu büyük bir yalnızlığaboğulur; insanlar yalnızlıktan ölür.”Dahası:” Son hayvan avlandığında, son ağaç kesildiğinde, son balık avlandığında o zaman göreceksiniz ki paranız sizi yaşatmayacaktır.”Evet, Türkiye’de çok ciddi bir kirlenme söz konusudur. Ancak bilelim ki bir ülkede hava kirliliği söz konusuysa, orada kirlenmiş olan bir ahlak ve insanlık var demektir. Bu bağlamda sorun sadece bir hava kirliliği değildir. Esas sorun bugün Türkiye’de yaşanan bir vicdan kirlenmesidir. Ruh kirlenmesidir. Ahlak kirlenmesidir. Yaşam kirlenmesidir. Ve ne kadar kirlenme varsa bu kirlenmelerin tümü yaşanmaktadır.
Bu kirlenmenin başını ve bu kirlenmenin tetikleyicisi ise ismi akla başlamış olsa da özü kapkara olan bir parti ile etrafında bu karanlığa çanak tutan politikacı ve politikaların olmasından kaynağını almaktadır.Herkesle kavgalı ve çatışmalı, herkese hakaret ve küfür savuran, herkesi hor ve küçük gören bir kişi ve politikanın tabiata ne yapacağı açık değil mi?
Ruhu kararmış, gözleri kan dolmuş, yaşamı insan yaşamını alma üzerine kuran bir rejim ve kişilerin temiz olacakları mümkün mü?
Ortadoğu’nun her yerine terör ihraç ederek, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirenlerin, Türkiye halklarına ve Türkiye’nin toprağına, suyuna, havasına ne yapabilecekleri açık değil mi?Gözleri hırs ve para dolanlar, ruhları sadece ve sadece kapital ile bezenenlerin, kirli havayı umursayacaklarını mı düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin her şeyini; suyunu, enerjisini, toprağını, yer altı ve yer üstü zenginliklerini para karşılığı peşkeş çekenlerin, vicdanlarının olduğuna inanabilir misiniz?
Özcesi, insanlıktan düşmüş olan bir Erdoğan ile yüreği kapkara olmuş onlarca hatta yüzlerce çapulcu AKP’linin halkın değerleri üzerine vurgun yaptıktan sonra Türkiye’de yaşayacaklarına mı inanıyorsunuz?İddia ediyoruz ki, Türkiye’yi bu hale getirenlerin Türklükle zırnık bir alakaları yoktur. İddia ediyoruz ki, Türkiye toplumlarını bu kadar parçalayanlar ve o kadar farklı renkli topluma düşmanlık yapanlar, Türkiye’yi hem sevmemektedirler hem de Türk değildirler.İddia ediyoruz ki, Türkiye’nin her değerini para karşılığında başkalarına peşkeş çekenler, kesinlikle muhafazakâr değil, sonuna kadar kapitalist ve tüccardırlar, bezirgandırlar.
Dünyanın neresinde bezirganlar çıkarları için tabiatı korumuşlardır?
Özcesi, Türkiye’deki hava kirliliği sadece ekolojik bir sorun değil, siyasidir. Siyasi iklim kirlendiğinden ve günlük olarak kirli siyaset üretildiğindendir ki, yaşamın her alanına aynen zamanında nasıl ki Çernobil nükleer sızma yaparak kirletmiş ise, bugünde bu siyaset her yere sızarak kirlilik üretmektedir.
Kasım ENGİN/Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi