HABER MERKEZİ
Abdullah Öcalan’a Özgürlük-Kürdistan’da Barış̧” Uluslararası İnisiyatifi, Özgür Yasam Işısa Diyalogları adı altında hazırladıkları çalışmaları Aram yayınevinde yayınlandı. Kitap çalışmasında birçok tanınmış anti kapitalist, anarşist, feminist, sosyalist, aktivist ve araştırmacının Önder Apo’nun görüşlerine ilişkin kaleme aldıkları yazıları bulunmaktadır.
Bu çalışmada geçen bazı bölümleri ele almadan önce belirteyim ki, mutlaka okunması gerekli olan bir çalışmadır. Yazanlar ağırlıklı olarak ‘dışımızda’kilerdir. Dış derken Ortadoğu’nun dışında yaşayanlar demek belki daha yerinde olur. Yazarlar Ortadoğu’nun dışında yaşasalar da, bu kitabı esas okuması gerekenler Ortadoğululardır. Özelde de Kürdistanlılardır. Nedeni ise, bu kitap çalışmasında esasta Önder Apo’nun görüşleri masaya yatırılmıştır. Önder Apo’nun görüşlerinin dünyayı nasıl etkilediğini, dünyanın başka yerlerinde benzer bir şekilde her türlü zora ve baskıya karşı koyuşların yankısının ne olduğunu, devletçi-iktidarcı yapılara karşı devletsiz çözüm arayışları başta olmak üzere anti kapitalist duruşun nasıl bir değer taşıdığı da.
Kitaptaki ilk yazı Meksika Puebla Özerk Üniversitesi (BUAP) İnsan ve Bilim Enstitüsü’nde sosyoloji profesörü olan ve Marksist teori, Zapatista Hareketi ve yeni anti-kapitalist mücadele biçimleri üzerine çokça yazı ve kitap kaleme alan JOHN HOLLOWAY’e aittir. Kaleme aldığı yazı çok kısa olsa da, içeriği son derece dolgundur.
Holloway:” Siyasi bir duruşa sahip olmanın tehlikesi katılaşmaktır, öyle ki bu duruşun ötesinde birşey düşünemez hale geliriz…
Abdullah Öcalan’ın mucizesi, önder olmasına rağmen, düşüncesini gözden geçirip dönüştürebilmesi, devrimin anlam ve ihtimalini tekrar tekrar düşünebilmesi ve bunca insanı bu süreçte ona eşlik etmeye ikna edebilmesidir” der. İnsan doğasında dogmatikliğe yani bir şey edinilmiş ise bunu terk etmemeye, hatta bundan ısrara eğilim çok fazladır. Hele hele bu edininilmiş fikirler ve yaşam tarzı ise bu ısrar daha fazladır.
PKK bir Ulusal Kurtuluş Örgütü olarak ortaya çıkmış ve bu temelde Ortadoğu’da en sert olan bir mücadelenin sahibi olmuştur. Bu mücadelenin en temel hedefi bir Kürdistan devleti kurmak olmuştur. Ancak devletin, iktidarın zamanla gerçek özünün anlaşılmasıyla Önder Apo adım adım devlet ve iktidardan uzak çözümlere yoğunlaşarak, 2000’lerden itibaren yeni paradigma olarak ifade edilen Demokratik Ulus zihniyetli Demokratik Konfederalizmi esas almıştır. Her rengin, halkın hatta inancın kendisini içerisinde ifade edebileceği Demokratik Özerklik ile ulus devlet yapılarına karşı bir alternatif geliştirmiştir. Anti kapitalist, anti ulus devletçi Demokratik Ulus projesiyle halkların birbirine karşı milliyetçilik ve dincilik temelinde kullanılmalarının önüne Demokratik Konfederalizm ve Demokratik Özerklik projesiyle geçebileceğini göstertirmiştir.
Kısaca ifade ettiğimiz bu duruma kendi sözleriyle John Holloway:” Giderek daha da kararan gecede, karanlık gökte bu ışık patlamalarına ihtiyacımız var. Kürt hareketinin bizim için bu kadar önemli olmasının nedeni bu işte. Ona yanıtımız dayanışma, ama bundan çok daha fazlasını da ifade ediyor. Bu açlıktan, susuzluktan, özlemden gelen bir yanıt. Kürt hareketi ve zapatistalar bizlere neşe veriyor çünkü böyle bir şey arıyoruz, göğü aydınlatan ışığa, umudun ışığına ihtiyacımız var” diye dile getirmektedir.
Kasım Engin