AMED – Heskîf’te AKP faşizminin polislerinin ağır saldırılarına maruz kalan HDP Gençlik Meclisi üyesi Erol Daşdelen, saldırıların gençlerin öncülük rolüne dönük olduğunu belirterek, “Saldırılara rağmen burada ilk kıvılcımı ateşledik. Bu kıvılcımı, meşaleye dönüştürene kadar vazgeçmeyeceğiz” dedi.
AKP faşizminin 2015 yılında devreye koyduğu topyekün savaş konseptiyle birlikte gençlere yönelik asimilasyon politikaları ve devlet güçlerinin saldırıları da gün geçtikçe ağırlaştırılıyor. Özellikle son iki yılda artış gösteren saldırılarla bir yandan kaçırılarak ajanlaştırmaya zorlanan gençler, diğer yandan AKP polislerinin darp ve saldırılarına maruz kalıyor. AKP faşizminin tüm kirli asimilasyon politikaları ve saldırılarına rağmen örgütlenerek güçlenen gençler, 12 Haziran’da Êlîh’in tarihi Heskîf ilçesinin sular altında bırakılmak istenmesine karşı ilçede yapmak istedikleri protesto eyleminde saldırıya uğradı.
33 gencin faşist polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınması ve işkenceye maruz kalması, AKP faşizminin saldırılarının son halkası oldu. Faşist polislerin darp ve işkencesine maruz kalan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyesi Erol Daşdelen, devletin gençlere yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, devletin saldırgan politikalarla sonuç alamacağını ve gençlerin örgütlü gücünün büyüdüğünü söyledi.
‘GENÇLER DİRENİŞİYLE KARARLI BİR DURUŞ SERGİLEDİ’
Tarihi Heskîf ilçesinin soykırıma uğratılmasına karşı vicdanlara seslenmek istemeleri üzerine saldırıya maruz kaldıklarını dile getiren Daşdelen, “Hasankeyf’te tarih, kültür ve varlık üzerinde bir tecrit olduğunu görüyoruz. Bu tecrit biz gençler üzerinde uygulandı. Vahşi bir şekilde tecridi uyguladılar. Hasankeyf’te biz gençlere uygulanan saldırıların bir benzeri daha yaşanmadı. Ağır silahlarla karşı karşıya kaldık, coplarla, nefretle karşı karşıya kaldık. Ve tüm bunlara karşı gençlerin direnişiyle kararlı bir duruş sergiledi” diye konuştu.
‘KIVILCIMI ATEŞLEDİK’
Heskîf’te gençlere yönelik saldırının gençlerin öncülük rolüne dönük olduğunu ifade eden Daşdelen, “Gençlerin toplumu yenileyecek bir güç olduğunu bildikleri için ağır saldırılarda bulundular. Eğer gençler Hasankeyf’in mağaralarında madde kullansaydı, bu şekilde ağır saldırılara maruz kalmayacaktı. Aksine bize destek verip, alan açacaktı. Saldırılara rağmen burada ilk kıvılcımı ateşledik. Bu kıvılcımı, meşaleye dönüştürene kadar vazgeçmeyeceğiz. Halkımızında bu direniş kıvılcımına destek vermesi gerekiyor” dedi.
‘SES ÇIKARIRSAK KIVILCIM MEŞALEYE DÖNÜŞÜR’
Heskîf’in sular altında bırakılmasına karşı sessiz kalındığına dönük eleştirilerin yerinde olduğunu ancak geç olmadığını belirten Daşdelen, “6 yıldır bir sessizlik var. Ancak bundan sonra sessiz kalacağımız anlamına gelmiyor. Ne olursa olsun, ses çıkarırsak, kıvılcım meşaleye dönüşür” ifadelerini kullandı.
‘BİOPOLİTİKALARINI GENÇLER ÜZERİNDE İNŞA ETMEYE ÇALIŞIYORLAR’
Saldırıların ilk olmadığını ve HDP Gençlik Meclisi’nin kuruluşuyla başladığına işaret eden Daşdelen, şunları söyledi: “Nerede iki genç bir araya gelirse, saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Gençleri bu şekilde ajanlaştırmaya çalışıyorlar, biopolitikalarını gençler üzerinde inşa etmeye çalışıyorlar. Gençleri alternatifsiz bırakmak istiyorlar. Alternatifi kendi varlıkları temelinde yaratmak istiyorlar. Ancak gençler örgütlenmek ve özgürleşmek istedikçe, her türlü saldırılara maruz kalıyor. Zindan direnişi sürecinde de bunu yaşadık. Gençler beyaz tülbentli annelerle dayanışmak için sokağa çıktığında en ağır, en vahşi ve insanlık dışı saldırılara maruz kaldı”
‘SALDIRILAR BİZİ GÜÇLENDİRDİ’
Devletin gençlere yönelik saldırılarıyla sonuç alamadığının altını çizen Daşdelen, “Bu saldırılar bizi daha çok güçlendirdi. Sebepsiz yere gözaltına alınan arkadaşlarımızın, günler sonra serbest bırakılması ardından ilk olarak partisine gelerek, çalışmalarını sürdürmesiyle bu saldırılar boşa çıkarıldı” diye belirtti.
‘TOPLUMA ÖNCÜLÜK’ ROLÜ
HDP Gençlik Meclisi’nin “Topluma öncülük” misyonunun olduğunu hatırlatan Daşdelen, “Gençler, tecrit başta olmak üzere siyaset, ekonomi ve kültür-sanat konularında toplumun talepleri doğrultusunda örgütleniyor” diye noktaladı.
NC/Niştiman AMED