HABER MERKEZİ
Son dönemlerde başlatılan iklim ve ekoloji eylemlerinden acaba Kürdistan’dan haberleri var mı? Çünkü Kürdistanın tarihi ve ekolojisi işgal altında. İşgal demişken yani ele geçirme, zapt etme, istila, derdest son dönemlerde TC devletinin en yoğun yaptığı şey. Aslında TC devletinin kendi tarihi boyunca istikrarlı olarak yaptığı tek şey işgal! Bir bedenin tecavüzü bir nevi işgali demektir. TC devletinin yaptığı işgalden öte tecavüzdür. Tecavüz edilerek nasıl ki kişide toplumsal travma yaratılmak isteniyorsa, işgalde de amaç aynıdır. Toplumsal hafıza yitimi sağlayarak, toplumsal çöküntü yaratmaktır. TC devletinin Efrîn’i ilk işgal ettiğinde toplumsal hafıza dediğimiz tarihi yerlere saldırmıştı. Sura, Cizre’ye, Amed’de bulunan Hevsel Bahçelerine, Geziye şimdide Hasankeyf’i ve Xakurkê’yi işgal etme peşindedir. Faşist zihniyette talancılık, soykırımcılık, tecavüz vardır. Eğer bir devlet sürekli bunu yapıyorsa faşist değildir de nedir? AKP ve onun savaş konsepti kirli savaşlarıyla her şeyi üstü kapalı yürütme peşindeler. Baraj yapıyoruz adı altında kocaman tarihi yeri ortadan kaldırma peşindeler. Bu insanlık suçudur.
Toplumu hafızasız bırakmak istemeleri öylesine bakılmamalı. Özellikle bunu Kürdistan topraklarında yapmalarının temel amacı var. Bu bir soykırım, asimilasyon tarzıdır. Kırımdan geçiremediği halkı hafızasız kılarak kültüründen, toprağından sürmeye çalışmaktadır. Kapı kulu siyasetiyle halkı hizmet adı altında kandırmak istemektedir. Bu siyaseti anlamayacak halk yok artık. Kürdistan halkı, ağ gibi kendini örmüş sürekli halklar üzerinde korku salgılamaya çalışan dayatmak istedikleri köhnemiş zihniyeti aşmış durumda. Kürt eski Kürt değil. Ama belli ki bunu anlamayan faşist devlet hala böyle ucuz siyasetle Kürdü aldatacağını düşünüyor. Halk artık örgütlü bir halk. Yıllardır TC devletinde hükümetler değişti fakat kirli siyasetleri değişmedi. Kürdistanı kendi hipodromları sanıp oradan oraya at koşturup kazananı da kendileri ilan ediyorlar. Öyle eskisi gibi deyim yerindeyse istedikleri her yerde at koşturamazlar. Faşizmin karşısında duran her halk özgürlük alanı yaratacaktır. Bunlara hayali olarak bakmıyoruz her direniş karşısında geri adım atan faşizm olmuştur. Tarihe bakalım kazanılan bütün haklar direnişle kazanıldı. Yıkılan iktidar olmuştur. Eğer gezi olayları olmasaydı iktidar 15 Temmuzda kendi kendine darbe yapma zorunluluğunda kalmaz, mağduriyet ayaklarına kendini yatırmazdı. Bu bir kirli siyaset tarzıdır mağlup edemiyorsan mağduriyet rolünü oynayacaksın. Gezi parkında aynı faşist zihniyet vardı. Ve halkların direnişi bunu yıktı ve kazanan halkların direnişi oldu. Faşizm kendini dayattıkça mücadele daha da büyüyecektir. Kazanan faşizm değil direniş ruhu olacaktır.
Direnişle kazanacağımız bir yer daha var, Hasankeyf ve Xakurkê! Şimdi Kürdistan gençliği ve sol-sosyalist gençlik Hasankeyf ve Xakurkê için direniş mevzilerini oluşturmalı. İşgale sömürüye dur demelidir. Katil Erdoğan Kürdistan’dan defol! Sloganı ile direniş mevzilerini oluşturmalı. Tarihimize, toplumsal hafızamıza dokunamasın demlidirler. Çöpe atılan tarihi değerlerimiz değil katil Erdoğan ve faşizm olmalıdır. Tarihi yerlerimiz, Kürdistan dağlarımız yakılıp yıkılırken ah vah etmeyeceğiz. Bu mesele bizim için onursal bir meseledir. Eli kanlı bu hükümete dur deme vakti geldi geçiyor da… Kazanan direnişimiz olacaktır. Hasankeyf meydanı direnişçi gençleri beklemekte.
Axîn MAHİR