ANKARA – “Özgür Sağlık Öğrencileri” adı altında başlatılan soruşturma kapsamında 2012 yılında açılan ve aralarında Hacettepe ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi 43 öğrencinin yargılandığı davanın karar duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım yataklık yapmak” iddialarıyla hazırlanan iddianamede, öğrencilerin TTB’nin düzenlediği mitinge katılması, öğrenci topluluklarında toplantı yapması, piknik düzenlemesi ve piknik için para toplanması gibi başlıklar suçlama sayıldı.
Yaklaşık 7 yıldır süren dava sürecinde önce özel yetkili mahkemede görülen ve sonrasında özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla birlikte Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, iddia makamı bir önceki duruşmada tüm öğrencilerin “örgüt üyesi olmak” ve “örgüte yardım yataklık etmek” iddiasıyla cezalandırılmasını istemişti.
Yargılanan Dr. Tuncay Gökçen, Dr. Danyal Gümüş, Dr. Fuat Akgün ve avukatlarının hazır olduğu duruşmayı İHD avukatları ile Özgürlük İçin Hukukçular (ÖHD) avukatları da izledi. Kimlik tespiti ardından savunma yapan hekim Tuncay Gökçen, öğrencilik döneminden kalma suçlamalarla hayatını zorlukla devam ettirdiğini söyleyerek, “Bu süreçte adıma herhangi adli ve cezai bir suç olmadığı halde ihraç edildim. Özel bir hastanede acilde çalışıyorum. İhraç olmamdan kaynaklı eğitim hakkımdan yararlanamıyorum. Suçlamaları kabul etmiyor, beraatımı talep ediyorum” dedi.
‘DAHA ÇOK İNSAN HAYATI KURTARABİLİRİM’
Ankara Tıp Fakültesi’ne dereceyle girdiğini ve iyi bir ortalamayla bitirdiğini ifade eden Dr. Danyal Gümüş, “Bu zamana kadar birçok hastanın ameliyatına girdim. 7 yıldır araba kullanıyorum ve tek bir ceza dahi almadım. Suçla bir ilişkisi olan insan değilim. Beraatımı talep ediyorum. Beraat ile birlikte meslek hayatımda önüm açılacak ve daha çok insanın hayatını kurtarmış olacağım” diye konuştu.
Psikiyatri uzmanı olduğunu ve 7 yıldır insanları iyileştirmeye çalıştığını söyleyen Dr. Fuat Akkun ise, “Söyleyecek çok da bir şey yok” diyerek, beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti, diğer yargılanan öğrencilerin yazılı olarak savunmalar sunduğunu belirtti.
AYNI MÜTALAA VERİLDİ
Hekimlerin savunmaları ardından söz alan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Öztürk Türkdoğan, 27 kişinin vekili olarak savunma yapacağını söyledi. Türkdoğan, “Aradan 7 yıl geçti. Soruşturma evraklarını incelediğimiz zaman işin içinden çıkamadık. Ne bir toplantıya katılmış, ne konuşmuş sadece hakkında söylenti olduğu için dosyaya dahil edilmiş. Yargılamada 2013 yılında verilen mütalaa ve bugünkünde hiçbir değişiklik yok. Soruşturmadaki eksiklikler devam ediyor. Halen ek savunmayla ilgili savunması alınmayan sanıklar var. Delil ikamesi kısmında taleplerimiz kabul edilmedi, geçen celsede anayasaya aykırı olduğunu söylemiştik. Bu davada beraat kararı verilmezse ceza muhakemesine de aykırı olacak” dedi.
YARGIÇLAR ŞUANDA TUTUKLU
“Özgür Sağlık Öğrencileri” diye soruşturmayı başlatan kolluk güçlerinin “Acaba buradan bir örgüt çıkarabilir miyiz” kaygısıyla dosya hazırladığını ifade eden Türkdoğan, şöyle devam etti: “Kürtler, sosyalistler söz konusunu olduğunda kimse kumpastan bahsetmiyor ama polis asker vs. olduğunda kumpastan bahsediyor. Birileri hayali bir kurguyla bir şeyler yazıyor ve buna tutanak deniyor. Bir de mitingde kullanılan pankartta bu isim kullanılmış ayrıca miting izinli ve Ankara’nın göbeğinde oldu. Eğer sorun vardıysa takip etseydiniz. İddianamenin en önemli dayanakları SES’te ve öğrencilerin kendi topluluklarında yaptığı konuşmalardır. Siyasaldaki amfi kamuya ait değildir ve buradaki dinleme mahkemede delil olarak kullanılamaz. Başka konuşmalardan şüphelendiyseniz niye inceletmediniz. Kolluk ve adliye vatandaşa kumpas kuramaz diye yıllar önce söylüyorduk, bunu yapan yargıçlar şuan tutuklu.”
TÜRKİYE’DE HERKES ‘TERÖRİST’
Öğrencilerin gittiği pikniğin “yasa dışı”, toplanan piknik parasının ise “örgüte yardım” olarak yine dosyada yer aldığına dikkat çeken Türkdoğan, “Ev ve yurt aramalarında ise CMK tutanaklarında eksikler var, tespitler yapılmamış ve usule aykırı yapılmıştır. Çıkan kitaplar da yasak yayın değildir. Hatta forumda tutulan notlar örgüt notları olarak kabul edilmiş. Öğrenciler sağlık mitingine katıldı, öğrenci topluluklarında konuştu ve sağlık anketi yaptı, pikniğe gitmek için aralarında para topladı diye örgüt üyesi ve örgüte yardımdan 7 yıldır yargılanıyor ve haklarındaki suçlamalara dair tek delil yok. Hiç Ankara’ya gelmeyen ve yapılan bir forumda konuşulanları yazmaktan dahi suçlanmış. Bu mantıkla bir terör yargılaması yaparsak Türkiye’de herkes ‘terörist’ olur. CMK kuralları tersyüz edilemez. Bu dosyada ortaya konan mantığı kabul edersek işin içinden çıkamayız. Hiçbir şiddet eylemi ile suçlanmayan topluluk öğrencileri burada yargılanıyor. Tüm sanıkların beraat karar verilmesini talep ediyorum” diye belirtti.
‘7 YILDIR BAĞ KURULAMADI’
Avukat Zeynep Ceren Bozkurt da, Kürt öğrencilerin anadilde sağlık istemesinin haklı bir talep olduğunu belirtti. Anadilde sağlık talebinde bulunmayla “örgüt üyeliği” arasında bir bağ kurulamayacağına dikkat çeken Bozkurt, “7 yıldır da bu bağ kurulamadı, beraatlarını istiyorum” dedi.
Sözleri alınan hekimlerden Dr. Tuncay Gökçen, “Yaşamlarımız değişti. Yaşama tutunmaya çalışıyoruz. Beraatımı istiyorum” dedi. Duruşma salonunda bulunan diğer hekimler de beraatlarını istedi.
TÜM SANIKLARA BERAAT
10 dakikalık aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tüm sanıklar hakkında beraat kararı verdi.
Karar sonrası hekimler ve avukatları hatıra fotoğrafı çekti.