HABER MERKEZİ
Üç aylık periyotlarla yayınlanan Bilim ve Kuram dergisi olan Jineoloji Dergisinin ‘Demokratik Siyaset’ başlığıyla 14’üncü sayısı çıktı.
Derginin bu sayısında, Demokratik Siyasete Dair Bir Anlam Çerçevesi’ne , Nagihan Akarsel’in anlatımıyla devlet menşeili anlamlara mahkum olmadığımızın, siyasetin toplum eksenli ifadesinin de mümkün olduğunun hatta eğer sadece toplumsallık varsa siyasetin üretilebileceği tartışıldı.
Emine Özmen’in Özgürlük ve Yaratım Anlarının Sanatı; Politika yazısı dergide yer aldı.
Feminizmlerin ve kadın hareketlerinin siyaset üretme yöntemlerini, deneyimlerini, özgünlüklerini ve toplumun geri kalanıyla ilişkilerini Semiha Arı’dan Dahil Olmak ya da Karşı Durmak: Kadın Örgütlerinin Ana Akım Yapılarla ve Devletle İlişkileri yazısı okuyucuya sunuldu.
Kürdistan’da Kadınların Özgün Özerk Örgütlenmesi, Genel Politikaya Yansıma Biçimleri ve Etkileme Düzeyi yazısı ile Zilar Bilmez kadınların bir yandan birbirlerine güç verdikleri özgün yapılarını sürdürürken diğer yandan da genel siyasette bu özgün güçle var olmanın taşıdığı anlamı anlattı.
Olcay Yaser’in Alternatif Politika Üreten İnanç, İdeoloji, Örgütlenmelerde Kadın yazısıyla hatırladık, başka bir yol mümkün, dedik. İçinde tutulmaya çalışıldığımız eril sistemlere karşı direnmenin yaratacağı olasılıklar üzerine düşünmeye Dilar Dirik’in kadının özerkliğini ele alındığı Özerk Kadın Politikası: Var olan ile Muhtemel Arasında yazısıyla devam etti.
Meral Çiçek, Kadın Özgürlük Zihniyetiyle Katıldığında Siyaset Demokratikleşir yazısıyla eril aklın, aslında kamusal alan özel alan dinlemeden muğlaklaştırdığı kadın değerlerinin, kadın bakış açısının neden demokratik siyasetin mihenk taşı olduğunu, kadınların yönetime katılmasının yarattığı güç ve etki üzerinden paylaştı.
Fatma Koçak, yazısıyla eril siyaset sistemlerinin içinden ama aynı zamanda bu sisteme karşı, dönüştürmeyi hedefleyen bir yöntemin hem potansiyelini hem de tehlikelerini okuyucuya sundu.
Zelal Ayman, siyasetin kadın zihniyetiyle dönüştürülmesinin, yerelden evrensele bütünleşmiş, dayanışma ağını oluşturmuş, bunu yaparken özgünlüklerini kaybetmemiş kadın yaklaşımları ve mücadelesi ile mümkün olabileceğini Yerel Kadın Örgütlenmelerinin Güçlenmesi ve Mücadelenin Farklı Düzeyleri ile İlişkilenmesi yazısıyla irdelerken var olana dair eleştirel bir bakış sunmayı da ihmal etmedi.
Nesrin Orun’un, Annelik Siyasetinden Annelerin Siyasetine: Plaza De Mayo, Cumartesi ve Barış Anneleri’nin Mücadelesi yazısı, 14’üncü sayıda okucuyla buluştu.
Hediye Karaaslan, Yerel Yönetim, Özgür Eşyaşam ile Demokratiktir yazısıyla eşyaşam, eşbaşkanlık, eşit temsiliyet tartışmalarının anlam içeriğini, demokratik siyasetle ilişkisini, açığa çıkardığı yönetim yapılarını değerlendiren bir yazıyla dergide yerini aldı.
Fidan Can’ın kaleminden Kadınların Zamanı’yla başka bir hayat mümkün denildi.
Ulus-devletin bir yandan yerel halkları yok sayan diğer yandan toplumu üretimden kopararak açlığa ve yoksulluğa terk eden politikaları karşısında özgürlük mücadelesini bırakmayan bir halkın hikayesini Vilma Rocío Almendra Quiguanás’ın Yerel Cauca’daki Mücadele Deneyimlerimizin Düşündürdükleri yazısıyla dergide yer aldı.
İtalya’da jineolojî atölyelerinde buluşan feminist kadıların, demokratik konfederalizmi bir dünya modeli olarak; kadın konfederalizmini, demokratik siyaseti ve kavramlarını feminizmle birlikte düşünerek derledikleri İtalyan Topraklarında Jineolojî ile Tanışma ve Feminist Politikamız yazısıyla feminizm, demokratik siyaset ve jineolojînin birlikteliğine dair bir yazı da dergide yer aldı.
Leyla Güven…
Ayşe Berktay’ın Leyla Güven Portresi ile Leyla’nın kadın mücadelesi ile yaşamını nasıl nakışladığını, kendisinin de kadın mücadelesine nasıl bir ivme kazandırdığını bir kez daha gördük ve tarihe not düştü.