AMED- İHD’nin Amed şubesi tarafından açıklanan araştırma raporunda, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 35 yıldır süre gelen ve halen devam etmekte olan savaş ve düşük yoğunluklu çatışma hali, gerisinde ağır ve onarımı güç bir toplumsal tahribat oluşturmuştur. Gayrı resmi rakamlara göre 50 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği ifade edilen bu süreçte, ağır insan hakları ihlalleri de şiddet ortamının etkisiyle meydana geldi ve sürekli sistematik bir artış gösterdi” tespiti yapıldı.
Bir çok kategoride hak ihlallerinin yaşandığına dikkat çeken raporda, bu kategorilerden birinin askeri ve polisiye zırhlı araçlarının kullanımı sonucu yaşanan hak ihlalleri olduğu kaydedildi.
Rapora göre son 10 yılda en az 63 zırhlı araç çarpması olayı gerçekleşti. İHD, “63 vakanın sonucunda; 16’sı çocuk ve 6’sı kadın olmak üzere toplamda 36 yurttaş hayatını kaybetti” dedi.
85 kişinin de yaralandığını belirten İHD; “kimileri ise, fiziksel kayıplarla yaşamını sürdürmek durumunda bırakıldı” diye kaydetti.
Meydana gelen ölüm ve yaralanmaların, en çok çocuk ve yaşlı yetişkinleri etkilediğine dikkat çeken rapor, zırhlı araçların kent trafiğine uyumluluğunu zan altında bıraktı.
Zırhlı araçlarla işlenen hak ihlallerine rağmen devam eden cezasızlık politikasına da vurgu yapan İHD, şunları belirtti: “Bu olayların faillerinin açılan soruşturma ve/veya davalarda az bir ceza alması veya beraat edilmesi sonucu, yargısal süreçlerin adeta bir cezasızlığın tezahürü olarak karşımıza çıkması, aynı zamanda bu olayların faillerini cesaretlendirmekte ve hukuki bir yaptırımla karşı karşıya bulunmayacakları güveni kazandırmaktadır. Olaylar böylelikle yaygınlık kazanmakta ve olayların zırhlı araç sürücülerinin kent trafiğinde düzensiz ve keyfi bir tavır içerisinde bulunmalarına yol açmaktadır.”
“Cezasızlık politikası, yalnızca mağdurları değil, toplumun tüm kesimlerini ve demokrasiyi olumsuz bir şekilde etkilemektedir” diyen İHD, şöyle noktaladı: “Yaşam hakkının kutsal olduğuna inanan ve bunu her fırsatta ifade eden insan hakları savunucuları olarak bizler; yaşam hakkının tehdit altında olduğu her konu ve durumla ilgili, raporlama ve tespit çalışmalarımızı sürdürerek kamuoyunu bilgilendirmeye ve yaşam hakkına saygıyı korumaya ve geliştirmeye devam edeceğiz.”