HABER MERKEZİ
Özgür kişilik sınır tanımaz. Nerede olursa olsun bir çıkış yolunu bulur. Ne sistemler ne de toplumun geriye çeken özellikleri özgürlüğe adanmış ruhları hiçbir zaman engelleyemez. Hele bir de özgürlüğe kendini yatırmış olanın önüne dünyalar da gelse onu durduramaz…
1976 yılında Urfa’nın Bozova ilçesinde dünyaya gelen Bawer arkadaş on çocuklu dindar bir ailenin üçüncü çoğudur. Babası memurluktan istifa edip ticaretle uğraşan feodal bir Kürt’tür. Çocuklarını da kendisi gibi olmaları için okutmayı ve sistem için birer birey yapmayı hedefleyen birisi olmuştur. Ama Bawer arkadaş daha çocuk yaşlardan itibaren Türk devletinin asimilasyoncu politikalarına karşı boyun eğmemiş, kendine has bir duruş göstererek geleceğe dair bir resim oluşturmuştur. Babasının yolundan gitmeyeceğinin kararlılığını göstermiştir. Bunun yanı sıra üniversiteye kadar başarılı bir öğrencilik geçiren Bawer arkadaş üniversite yıllarında sistemin Kürt halkı üzerindeki imhacı politikalarını kabul etmeyerek Kürt özgürlük hareketine katılır. 1997 yılında önce Romanya’ya, oradan da özgürlük dağlarına doğru uzanan devrim hayatına atılır.
Bawer arkadaş 1998 yılında dağlara geldiğinde ilk başta Medya Savunma Alanlarında kalır. Ardından 2001 yılında Serhat’a gider. Serhat onun için ilk pratikleşme ve gerillacılıkta kendisini görme yeri olur. Serhat’ta kaldığı süre boyunca da her zaman kendisini gerillacılıkta yetkinleştirmek için katan birisi olmuştur. 2005 yılına kadar kaldığı Serhat alanı onda bir Serhat aşkı geliştirir. Sonrasında Güney’de kaldığı 2010 yılına kadar bulunduğu her çalışmada Serhat’a gitmenin hayali ve özlemi ile yaşamıştır. Aslında onun Serhat’a olan sevdasını insan Urfa’dan Serhat’a uzanan bir aşk gibi ifadelendirebilir.
Güney’e geldiği ikinci sefer de birçok çalışmada kalmış ve katıldığı her çalışmada da sonuç alıcı birisi olmuştur. İlk başlarda öz savunma çalışmalarında yer aldıktan sonra Haftanin alanında Cudi kuryeliği yapar. Herkesin kolay kolay geçemediği sınırlarda Bawer arkadaş kuryelik yaptığı süre boyunca sorunsuz bir şekilde onlarca grup geçirir. O gerillada nerede olursa olsun örgüt için mücadele etmenin morali ve coşkusu ile yaşamıştır.
Örgüt içinde eğitimlerden de geçmiştir. Mahsum Korkmaz Askeri Akademisi eğitiminden sonra PKK Ocak eğitimi görmüştür. Her eğitimde kendisini ideolojik ve askeri olarak daha da donatmış ve her eğitim sonrası gittiği pratiklerde örgütsel duruşun sahibi olmasını bilmiştir.
Bawer arkadaş 1 Mayıs 2012 yılında Serhat’ta iki arkadaş ile birlikte bir göreve giderken şehit düşene kadar da bulunduğu her ortamda arkadaşlar tarafından çok sevilen ve her arkadaşın yüreğine iz bırakan arkadaşlardan olmuştur.
HPG Ana Karargâh Komutanlığı adına Bawer Bozova yoldaşın şehadetine ilişkin HPG-BİM tarafından yapılan açıklama da bu tespiti doğruluyor:
“30 Nisan günü Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesine bağlı Şixulê köyü, Kira Elê ile Kêyê zozanlarına yönelik olarak işgalci TC ordusu tarafından bir operasyon başlatılmıştır. 1 Mayıs günü 02.30-03.30 saatleri arasında operasyona çıkan düşman askeri ile gerillalarımız arasında şiddetli çatışmalar yaşanmıştır. Yaşanan çatışmalar sonucunda düşmanın ölü ve yaralılarının sayısı tarafımızdan netleştirilemezken 3 gerillamız kahramanca savaşarak şahadete ulaşmıştır.
Kürdistan’da diriliş mücadelemiz ile başlayan ve Kürt halkında derin yurtseverlik duygularıyla beslenerek yükselen direniş kültürü özgürlüğe susayan bir nesil yaratarak büyümüştür. Bu kültürü duygularında derinden hisseden Bawer, Savaş ve Azad arkadaşlarımız da özgürlük mücadelesinin birer ferdi olarak mücadeleye başlamışlardır.
1997 yılında mücadeleye başlayan 1976 Urfa doğumlu Bawer arkadaş arayışçı, araştırıcı yönleriyle ideolojik olarak oldukça yetkinleşen ve derinleşen bir arkadaşımızdır. Kişiliğinde kazandığı bu derinleşmeyi büyük bir olgunluğa dönüştürerek devrimci mücadelesindeki kararlı yürüyüşünü başlatmıştır. Çalışmaları planlı ve disiplinli yürütüşü, onun bulunduğu tüm alanlarda etkin bir pratiği, bulunduğu güç ile ortaklaşarak yürütmesini beraberinde getirmiştir.
Bawer arkadaşımızın duruşunda başarısızlığa asla yer olmamıştır. Kürdistan’da eğer elde edilecek bir özgürlük varsa bu kesinlikle düşman karşısında kesin zafer ve başarı ölçüsünde bir yürüyüşle olabilecektir. İşte Bawer arkadaşımız böylesi bir ölçüyü devrimci yaşamının ilk sırasına alarak kendini örgütlemiş ve yürüttüğü her çalışmayı bu ilke ve ölçülerle geliştirmiştir. Örgüt demek disiplin ve ciddiyet demektir. Bawer arkadaşımız da iyi bir örgütçü ve örgütleyici olarak ciddiyetle mücadelenin birçok alanında farklı çalışmalarda yer almış, bütün bu çalışmalarda sonuç alıcılığı ile ön plana çıkmayı başarmıştır.
Bawer arkadaş bulunduğu tüm alanlarda halkımızın dikkatle görüş ve düşüncelerine başvurduğu, sorunlarını rahatlıkla paylaşarak çözümleyici yönleriyle moral aldığı bir yoldaşımız olmuştur.
Bu özellikleriyle Bawer arkadaşımız yoldaşları içinde sevilen, dikkate alınan, coşkusu ve moraliyle tüm yoldaşları için büyük bir enerji ve moral kaynağı olan yiğit bir savaşçı yoldaşımız olmuştur. Kendisinde yarattığı ideolojik birikimi pratik mücadele sahasına taşımayı esas alan Bawer arkadaşımız bu güçle en zor çalışma alanlarında dahi zorlanmaları aşmanın yollarını bulmuş, yürüttüğü çalışmalardaki sonuç alıcılığın doğal bir sonucu olarak gerek arkadaşlar gerekse de halk içerisinde sevilen bir konuma ulaşmıştır.
PKK Ocak Eğitimiyle Önderliğimizin geliştirdiği Özgürlük Manifestoları ışığında kişiliğinde büyük yenilenmeyi yaratan Bawer arkadaşımız deriniş kültürü ile bulunduğu Serhat alanında yoldaşlarıyla birlikte özgürlük şehitleri kervanına katılmıştır.”
Bawer arkadaş ile birlikte kalan arkadaşlar ise onu şu cümlelerle anlatıyorlar:
“Çalışmalarında gerçekten duyarlılığı çok yüksek bir arkadaştı. Bir iş yapılacaksa önce kendisi yapmayı esas alırdı. Bu noktada gerçekten de öncü bir kişiliği vardı. Bu öncü kişiliği zaten 2006-2007 dönemlerinde Cudi kuryeliği sırasında öne çıktı. 2007 ile 2009 arasında Botan’da kuryelik yaptı. O kadar zorlanmalar olmasına rağmen bu zorlanmalara hiçbir zaman kulak asmadı. Her zaman çalışmasını yürüttü ve kuryelerde belli bir toparlanma, ön açma, gelişme kaydetti. Bu çalışmaların örgütlenmesinde büyük bir çaba sarf etti. Onda olmaz diye bir şey yoktu. Yapamam, olmaz, olanaksız sözcüklerini ondan duymazdınız. Sınırların düşman tarafından yoğun biçimde tutulduğu ve geçişlerin çok zor yapıldığı zamanda bile Bawer arkadaş “Bu işi kesinlikle yapmalıyız, yoldaşları geçirmeliyiz” derdi. “Düşman kuzey ve güney alanlarını birbirinden kopartmak istiyor, buna izin vermeyeceğiz” sözleriyle bu konudaki kararlılığını dile getirirdi. Onda yorgunluk diye bir şey olmazdı. “Benim için önemli olan işlerin yürümesidir, nerede ve nasıl olduğuna bakmam” derdi. Bu duruşu ister istemez çevresini de etkiliyordu. Yoldaşlığı, fedakârlığı, yaşam duruşu, yoldaşlarıyla ilişkilenme tarzı, işlere yönelme biçimi, yetenekleriyle etkiliydi Bawer arkadaş. Onu yetenek deposu olarak betimleyebilirim. Çok iyi ve devrimin hizmetine koşulabilecek yeteneklere sahipti.
Örgüt, Bawer arkadaşın duruşunu ve yaklaşımını gördükten sonra ona belli değerler, belli misyonlar biçmişti. Serhat’tan gelirken sorumlu düzeydeydi. Eyalet yönetiminde yer alıyordu. Bilgi birikimi, yoğunlaşması, arkadaşlara davranışı, arkadaşlarla tartışması örnekti. Başarabildiği ya da ikna edeceği konuları hiçbir zaman göz ardı etmez, elinden geldiği kadar destek verir, yapmaya çalışırdı. Güç getirirdi. Güç vermeye de çalışırdı.
Duyarlıydı. Rehavete, farklı duruş ve davranışlara hiçbir zaman yer vermezdi. Daha doğrusu tahammül etmezdi. Örgütleme çalışmalarında, öz savunma çalışmalarında belli bir duyarlılığı ve hassaslığı vardı. Bu durum onun çalışmalara aktif bir şekilde katılmasına yol açıyordu. Bununla birlikte özellikle arkadaşları eğitme, bildiklerini arkadaşlara aktarma konusunda büyük bir heyecan ve çabası vardı.
Bawer arkadaş bu özellikleriyle birlikte birikim sahibi bir arkadaştı. Yani tartışmalarda, siyaseti takip etmede, yanlışlara karşı tavır almada birikimine dayanıyor ve bu konudaki kendinden emin duruş gösteriyordu.
Askeri özellikleri de ön plandaydı ve bu nokta onun çok çaba harcadığı konuların başında geliyordu. Sürece cevap olma, sürecin gereklerine göre hareket etmede her zaman ısrarlıydı. En ufak bir boşluğu değerlendirirdi. Yani örgüt ateşkes sürecinde olsa bile o her türlü duruma karşı hazırlıklı olunması gerektiğini düşünürdü.
Bawer arkadaşın dikkatimi çeken bir başka özelliği, disiplinli oluşuydu. Disiplinli ve olgun duruşundan dolayı onun bulunduğu yerde sorun yaşanmazdı.
Haftanin alanında Viyan arkadaşın eylem yaptığı yerde bir anıt yapılacaktı. Bizim bölüğün yeri oraya yakın olduğu için örgüt bizim o çalışmayı yürütmemizi uygun gördü. Bawer arkadaşın komutan olmasına rağmen çalışmalara katılımı, çalışma temposu arkadaşlar üzerine büyük bir etki yarattı. Onun emek yanı gelişkindi.
Yaşamdaki gözlemleri çok güçlüydü. Bir arkadaş farklı bir duruş gösterdiği zaman Bawer arkadaş güçlü gözlemleri sonucu onu hemen görüp dile getirebiliyordu. Benim bir özelliğim vardı. Kimsenin bilmediği bir özellikti bu. Bawer arkadaş benimle bir konuşmasında; “Tek başına olsan çok daha fazla çalışıyorsun ama biriyle çalıştığında ve çalışmana müdahale ettiğinde duruyorsun ve çalışamıyorsun” dedi. Bu gözlemi gerçekten de doğru bir gözlemdi ve onun gözlem gücünden etkilenmeme yol açmıştı. Hiçbir zaman olay ve olgulara yüzeysel yaklaşmıyordu. Viyan arkadaşın yeri uzun bir süreden sonra yapıldı. Bu anıtta Bawer arkadaşın emeği çok oldu.
Şakacı bir arkadaştı. Örneğin, ben Şırnak Gundikremoluyum. Bawer arkadaş kuryelik yaptığı sırada Cudi’ye gidip gelirken bizim köyü görmüştü. O köy sincaplarla meşhurdur. Benimle “Bak ben senin görmediğin köyünü gördüm” diyerek şakalaşırdı.
Bawer arkadaşla yaşamak, ona yoldaşlık etmek kolay değildi. Onunla iş yapmak istiyorsanız pasif, cılız bir insan olmamanız gerekirdi her şeyden önce. Çalışmalı ve işinizi aklınızı kullanarak yapmanız gerekirdi. Bawer arkadaş tehlikeleri ve eksiklikleri erken fark ederdi. Eksikliklere göz yummaz, eleştirirdi.
Çevresindeki insanlara sürekli güç veren biriydi. Ayrı bir özelliği de başkasına yaptırmaktan çok kendisi yapardı. İşlerini başkalarına bırakmazdı. Bu noktada her zaman tedbirliydi.
Bawer arkadaşla sınırı geçtiğimiz bir görevi hiç unutmam. Gerçekten de çok zorlandığımız bir süreçti. Çantamız aşırı derecede ağırdı. Ağırlıklar bazen 20 bazen 21-22 kilo olarak değişiyordu. Tabii mesele ağırlık değildi; mesele sınırı geçmekti. Çünkü belli bir yere kadar sürünerek gitmek zorundaydık. O da 2 saatlik bir yoldu. Sürünerek, kaz yürüyüşü, eğilerek; yürümekten çok bir bakıma yerlerde hareket etme esastı. Teli geçene kadar da o şekilde hareket etmek zorundaydık. Grubun sorumlusu Bawer arkadaştı. Biz sınırı geçtikten sonra bir karşımızda Bawer arkadaşı gördük. Ona nereden geçtiğini sorduk. Yan taraftan geçtiğini söyledi. Dönüp baktığımızda bizim geçtiğimiz yerin otlarla kaplı, onun geçtiği yerin ise daha açık bir yer olduğunu gördük. Otların içinde atılan her bir adımda ne olacağını bilemiyorduk. Adeta sırat köprüsünde yürür gibi bir duyguyu yaşıyorduk. Sonuçta her taraf mayınlı ve bir mayının patlaması her şeyin sonu demekti. Gerçekten çok berbat bir duygudur. Ama Bawer arkadaş hiç oralı bile olmuyor, nereden hareket edeceğini biliyor ve çok rahat davranıyordu. Bir de geç kaldığımız için de bizi eleştiriyordu.
Bawer arkadaş duygusal özellikleri yoğun olan bir arkadaştı. Zorlukları hissettirmemeye çalışırdı; ama içten içe böyle bir duygusallığının olduğunu çok fazla da gizleyemiyordu.”
BAWER-MUHAMMED MAHSUM ELMAS YOLDAŞIN ANISINA