HABER MERKEZİ
Tarih yaprakları 3 ağustos 2014’e geldiğinde güneş doğal olarak doğsa da; 2 ağustos 2014 gecesi batan güneşle beraber başlayan karanlık anlar, uzun süren çetin bir mücadele ile büyük ölçüde sona erdirilse de, KDP’nin yarım kalan katliamı tamamlama istemi özgürlüğü müjdeleyen güneşin önündeki en ciddi engel olmaktadır.
MİT güdümlü KDP’nin de dahil olduğu bir toplantı ile Şengal’in satılması konusunda anlaşma sağlanmış ve her şey yapılan bu kirli anlaşma çerçevesinde adım adım yürürlüğe konulmaya başlamıştı. 1 günde “düşürülen” Musul ile eline geçirdiği hem savaşçı hem de silahlar ile önceden belirlenen, planlanan hedef olan Şengal’e doğru saldırılarını başlatan Daiş çetelerine karşı ilk karşılamayı yapan Gır Zerik, Siba Şeyh Xıdır ve Tıl a Zer de özgürlüğü için savaşan yüzlerce Ezîdî genci şehit düşerken arkalarında bıraktıklarını koruyacaklarını düşündükleri KDP peşmergeleri daha ilk çatışmalar başlamadan kaçmaya başlamış, kalan son güçler ise günün ilk ışıkları ile kaçışı devam ettirerek katliama büyük bir zemin sunmuştu.
Direnen gençlerin direnişlerine ve anılarına sahip çıkan ise yine bir gençlik hareketi olan PKK gerillaları idi. Direnişçi bir geleneğin mirasından gücünü alan direnişçi bir güç olan PKK’nin aldığı “Şengal’i Özgürleştirme” kararı ile Şengal’e gönderdiği yüzlerce HPG savaşçısı kısa bir sürede DAİŞ ilerleyişini durdurup aynı hızla Daiş’in işgalinde bulunan alanları özgürleştirmeye başlamıştı. O dönemde Rojava’dan yola çıkan binlerce YPG-YPJ savaşçısı Daiş’in hakimiyetinde olan alandan savaşa savaşa bir “yaşam koridoru” oluşturmuş ve yüz binlerce Şengal’liyi bu katliamdan kurtarmayı başarmıştı.
HPG – YJA STAR gerillalarının direnişi karşısında şoka uğrayan Daiş çeteleri ve KDP – MİT yapıları kısa sürede anlaştıkları kararları uygulamak için yeni hamleler geliştirmeye çalıştı ancak bir türlü başarılı olamadı.
Uzun ve zorlu bir mücadele ardından katliamın 5. Yıl dönümüne girilirken 73.Ferman ile yok edilmek istenen Ezîdî’lerin Şengal de oluşturdukları özgür yaşam kurumları ve sistemi ile özgür bir gelecek yaratma konusunda ısrarı her geçen gün daha da büyümekte ve somut sonuçlar elde etmeye başlamış durumdalar.
Kuşkusuz bu durumdan en hoşnut olamayan ise KDP ve Öz ruhu olmayan sömürgecilerdir. Ondandır ki 5 yıl önce yapılan katliam planı, kısmen sonuç alsa da büyük ölçüde başarısızlıkla sonuçlanmış ve her geçen gün daha da etkisizleştirilmektedir. Bunu fark eden sömürgeciler ve sahadaki maskeleri olan KDP’nin yeni kirli planlar ve komplolar ile yeni saldırılar başlatmaya hazırlandıklarına dair bilgiler artık daha somut şekilde ortaya çıkmaktadır.
Şengal’de öncelikle var olan KDP’nin imajsızlığını gidermek için kurulan yardım ile tekrardan bir yeni imaj oluşturulmak istenmekte. Bir yandan da YBŞ-YJŞ ve Ezidxan Asayişi tarafından güvenliği sağlanan alanlarda gerçekleştirilen kimi kontra saldırılar ile alandaki huzurlu ve güvenli ortamı bozmaya çalışmaktadırlar. İşgalci Türk devletinin çetebaşı lideri RTE’nin tehditleri sonrasında Şengal’de yaşanan gelişmeler ise önceden planlanmış oyunların bir ön dalgası olmaktadır.
Av’a giden 2 sivilin katledilmesi olayından önce de yaşanan kimi faili meçhul olaylar ile halk arasında bir güvensizlik ortamı yaratılmak istenmiş ancak sonuç alınamamıştı. Bu sefer katledilen 2 sivil in katillerini bulmak için “başlatılan operasyonlar” aslında bir senaryo’yu göstermektedir. KDP-MİT’e yakınlığı ile bilinen Kasım Şeşo’ya bağlı silahlı güçlerin ilk olarak operasyona çıkması ve failleri bulduk demesi olaydaki dahiliyetleri açısından ciddi şüpheler ortaya çıkarmıştır. Çünkü bu an’a kadar böylesi bir pratiği olan bir silahlı yapının bir an da böylesi bir senaryo ile öne çıkması tesadüf olmasa gerek.
Ancak olayın duyulması ile Şengal savunma birlikleri’nin harekete geçmesi ile tüm alanda arama tarama çalışmaları yürütülmüş ve çetelerce önceden bırakıldığı tahmin edilen kimi noktalarda kimi belgeler ele geçirilmişti. Yapılan çalışmalar ile alanın güvenliği tekrardan sağlayan YBŞ-YJŞ ve Ezidxan Asayişi bundan sonraki süreçte de Şengal’in özgürlüğü için mücadele edecek bir pratiğin sahibi olacağını herkese göstermekte iken bunu hazmedemeyen kimi işgalci uzuvu güçlerinde provakasyonlar yapacağı da yaşanacak olası ihtimaller arasında yerini korumakta.
Gelecek süreçte neler yaşanacağı konusunda ise kimse kesin bir şey söyleyemez iken ben de alandan gelişmeleri takip etmeye devam edeceğim.
Xemgin Roj