BEHDİNAN – Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı “Bu kararın Irak Parlamentosu, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve tüm demokratik ülke kurumları ve meclisleri tarafından da kabul edilmesi gerekmektedir” dedi.
KCK açıklamasında şunları belirtti: “Başurê Kürdistan Parlamentosu DAİŞ’in 3 Ağustos’ta Şengal’e saldırarak Êzidîleri katliamdan geçirmesini, binlerce kadın ve çocuğu kaçırmasını, yüz binlercesini topraklarından koparmasını ‘Soykırım’ olarak kabul etmiştir. Başurê Kürdistan parlamentosunu aldığı bu karardan dolayı kutluyoruz.
Bu kararın Irak Parlamentosu, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve tüm demokratik ülke kurumları ve meclisleri tarafından da kabul edilmesi gerekmektedir.
Êzidî soykırımı bir inanca yönelik soykırım olduğu gibi, aynı zamanda Kürt soykırımıdır. Ortadoğu’da farklı inançlar soykırıma uğratılmak istendiği gibi Kürtler de soykırıma uğratılmak istenmektedir. Türk devletinin Kürt düşmanı cumhurbaşkanı bunu tek millet, tek vatan, tek devlet, tek bayrak diye ifade etmektedir. Tayyip Erdoğan’ın bu ‘tekleri’ içinde tek inanç ve tek dil de vardır. Maskesi tümden düşeceği için tek dil ve tek inancı dillendirmemektedir. Ancak zihniyeti ve politikası böyle pratikleşmektedir.
Şengal soykırımı Êzidîlerin bir daha fermanlara ve soykırımlara uğramaması için tedbir alınması gerektiğini göstermiştir. Bunun sorumluluğu en başta Kürt siyasi partilerine ve mevcut Irak hükümetine düşmektedir. Tüm insanlık ve BM gibi kurumlar da Êzidîlerin bir daha bu tür soykırım saldırısına uğramaması için sorumluluk almak durumundadır.
DAİŞ saldırırken Êzidîlerin ne kendi yaşamları konusunda karar aldıkları özyönetimleri ne de öz savunmaları vardı. Eğer Êzidîlerin öz yönetimleri ve öz savunmaları olsaydı kesinlikle var güçleriyle direnir, kadınlarını, çocuklarını ve topraklarını korurlardı.
Bu açıdan DAİŞ saldırısını soykırım olarak kabul eden Federal Kürdistan Parlamentosu Êzidxan’ın öz savunması olan özerk bir bölge haline gelmesi için irade ortaya koymalı ve bu yönlü çalışmalıdır. Çünkü Kürt halkının en fazla soykırımla karşılaşan ve mazlum parçası olan Êzidîlerin soykırım tehdidinden kurtulması ancak böyle gerçekleşir. 3 Ağustos saldırısının soykırım olarak kabul edilmesi Êzidxan’ın özerkliğinin kabul edilmesini gerektirmektedir. Êzidxan’ın özerkliği hem Federal Kürdistan yasaları hem de Irak anayasası tarafından güvenceye alınmalıdır. Êzidilere karşı tarihsel sorumluluk bunu gerektirmektedir. Êzidîlerin karşılaştığı 74 fermanı doğru ele almak ve anlamlandırmak da ancak böyle gerçekleşebilir.
Federal Kürdistan parlamentosunu soykırım kararından dolayı kutlarken, Kürdistan’da ve tüm Ortadoğu’da farklı inançlara, kültürlere ve etnik kimliklere yönelik saldırı nerede ve kimler tarafından gelirse gelsin ortak tutum almaya, Kürt halkı ve direnişçi güçleriyle karşı koymaya çağırıyoruz.”