HABER MERKEZİ
1-Türk Özel Savaş Elemanlarını Tanıyalım
Türk devleti özel savaş konseptiyle kurulmuş bir devletidir. Tüm politikalarını özel savaş kurallarına göre yürütmektedir. Özel harpçi olmayan, daha önce özel harp dairesi denilen örgütün direktiflerine göre çalışmayana devletin üst kademelerinde görev verilmez. Son durumu tam bilmiyor olsak da AKP öncesinde devletin özel savaş politikalarının MGK genel sekreterince koordine edildiği hep söylenmiştir.
Türk özel savaşı, MİT ve Genelkurmayınca örgütlendirilir. Üniversiteler, yargı, diyanet gibi kurumlar da bu konsepte göre düzenlenmiştir. Bu yan kurumlardakilerin hepsi olmasa da kritik noktalardakiler özel harp dairesinin adamları-kadınlarıdır. Yüksek olasılıkla 15 temmuz darbe girişimine kadar genelkurmay, 15 temmuzdan sonra da MİT birinci derecede özel savaş işinde sorumluluk sahibidir.
MİT’in halka dönük propaganda savaşını yapan elemanları kamuoyu karşısına ikinci bir kimlikle çıkarlar. Kod iş ve meslek kullanırlar. Yani ya gazeteci ya akademisyen ya araştırma görevlisi ya da başka mesleklere aitmiş kisvesi altında tanıtılırlar. MİT bu iş için değişik kurumlar kurarak adam çalıştırır. Mesela Ekopolitik, Bilgesam gibi kurumların MİT’in kurumları olması ya da MİT ile irtibatlı çalışması yüksek bir olasılıktır. Bunu 2009-2014 yılları arasındaki çalışma biçimi ile günümüzdeki durumları arasındaki farktan anlıyoruz. Şayet bu kurumlar bildik anlamda araştırma-inceleme yapan sivil toplum kurumları olmuş olsaydı, bugünde ‘çözüm süreci’ndeki gibi aktif olurlardı. O zaman konuştuklarını konuşur, toplumda o dönem söyledikleri ile bir algı yaratmaya çalışırlardı. Demek ki bu ve benzer kurumlar MİT’in dönemsel çalışmalar için propaganda amaçlı kurduğu ya da görevlendirdiği kurumlar oluyor.
Sonuç olarak bir kurum, dönemsel gelişmelere göre konuşuyorsa, aktiviteleri dönemsel ise o kurum kesin MİT ya da diğer özel savaş örgütlerinin bir kurumudur. Topluma karşı algı operasyonları için kurulmuş, devletin yaptıklarını özel savaş yöntemleriyle topluma kabullendirmek için çalışıyor ya da çalıştırılıyor demektir. Bu temel tespitten hareketle Türkiye’deki birçok kurumun gerçeğini bu kurumların ne amaçla kurulduklarını anlayabiliriz. Mesela SETA denilen kurum yüksek olasılıkla MİT’in uluslararası çalışma yürüten kurumlarından biridir. Ya da burada MİT’in önemli adamlarından bazıları gazeteci adıyla çalışıyor diyebiliriz. Bu kurumun ‘çözüm süreci’ dönemindeki araştırmaları, konuşan yazan elemanlarının o gün belirtikleri ile şimdi yazıp çizdikleri arasındaki yüz seksen derecelik fark bu görüşümüzün doğruluğunun temel dayanağıdır. Çünkü süreçlere göre değişen siyasal ve toplumsal meselelerdeki görüşler, bunların MİT tarafından görevlendirildiklerini gösterir. Yoksa bir bilim insanı bu kadar kısa sürede temel meselelerde yüz seksen derece ters görüşler ileri sürmez, süremez. Bu bilimselliğe de aydın-entelektüel ahlakına da aykırıdır.
Türk özel savaşının yoğunlaştığı temel alan Kürtlerle savaştır. Kürtlerle savaşı, 1999’dan bu yana MİT üzerine almıştır. MİT’in genelkurmaydan özel savaş koordineliğini almasında Kürtlerle savaşın önemli bir etkisi olmuştur. MİT PKK’yi daha gurup aşamasında Ankara’dayken neden tasfiye edemediğini hep sorgulamıştır. Devlet de MİT’i hep suçlamıştır. Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü zaman yazma aşamasındaki kitabını hatırlayalım. Mumcu Kemalist devletin önemli bir kadrosuydu. PKK, MİT’i boşluğa düşüren, komplo ve tuzaklarını boşa çıkaran tek parti olmuştur. Bunun için MİT, PKK ve Kürtlere karşı intikam savaşı yürütmektedir. Hatta bu işi devlet teamülleri, savaş kuralları dışına da çıkarmıştır. Adeta kan davası gütmektedir. Bu nedenle Kürtlerin MİT denilen kirli ve karanlık yapının çalışmalarına, nasıl bir düşman örgüt olduğuna çok fazla dikkat etmesi gerekmektedir. Tabiri caiz ise MİT şeytanın müminlere karşı savaşının aynısını Kürt halkına karşı yürütmektedir. Bu kirli ve düşman kurum, Kürtleri yolundan saptırmak için elinden geleni yapmaktadır.
MİT en çok zaafları olan insanları çalıştırır. Zaafı olana yönelir. Hedefine koyar. MİT ile çalışanların mutlaka bir zaafı, psikolojik sorunu, çözümsüz kaldığı bir takım durumları vardır. Bu kişiler psikolojilerini, karşısındaki iyi ve temiz insanları da kirleterek, kendileri gibi yapıp suça bulaştırarak rahatlatmaya çalışırlar. Bu onların tek motive edici iç enerji kaynağıdır. Mesela Başur’da daha önce Saddam döneminde Kürtlere ihanet etmiş, peşmerge katletmiş, Brakujide Kürt kanı dökmüş kurum ve adamları, para ve kadın düşkünü olanları devşirmeye çalışıyor. Dolayısıyla MİT ‘hayvan gibi’ ya da iç dünyasında hayvani yanları önde kişileri daha çok da köpeğe benzeyen insanları tespit etmeye çalışır. Çünkü MİT çalışanları, toplumda ‘köpek gibi’ sözü ile ifade edilen özelliklere sahip insanlardan oluşur. ‘Köpek gibi’ ile tarif edilen özelliklere sahip olmayan bir insanın kendi halkına ve Kürt halkına karşı alçakça eylemlere girmesi mümkün olmaz. Dikkat edilirse MİT’in tüm işleri başta Kürt halkına olmak üzere bölge halklarına karşı olan kirli faaliyetlerdir. Örneğin Suriyelilerin başına getirilenlerde olduğu gibi.
Toplum karşısında kendilerini gizleyen MİT’çileri nasıl tanıyabiliriz?
MİT’çiler kendini gizlemek için özel eğitim alırlar. Bunun için kendilerini gizlemede değişik rollere sıklıkla başvurur, bunu ustaca oynamaya çalışırlar. Ancak şunu unutmamak gerekir ki MİT elemanları, bir insanın telefon konuşmalarından, internet paylaşımlarından, iş yaşamından, başta ailesiyle olmak üzere sosyal yaşamından zaaflarını, zorluklarını, temel ihtiyaçlarını, tespit ederek bu özel kişilik durumuna göre yaklaşıp düşürmeye çalışır. Örneğin maddi sorunları olana, iş, para teklif eder. Hem de yardım sever biri süsü vererek bunu yapar. Kadın zaafı olanlara ‘güzel-çekici’ denilen tipte kadınları, erkek zaafı olan bir kadına benzer biçimde erkekleri gönderir. İlkin sıradan, toplum içinde kabul edilebilir tarzda ‘arkadaş’ gibi davranırlar. Böylece düşürmek istedikleri insanı bir noktadan sonra örgütlemeye çalışırlar. Bunun için MİT’in hedefi olmamak için en başta kişinin kendisini iyi tanıması, zaaflarını bilmesi, kendi tedbirini alması gerekir. örneğin Kürt’ün her şeyine düşman bir devletin her hangi bir memurunun ya da sıradan gibi görünen birinin durup dururken işsiz bir Kürt’e iş bulmasının, iş için aracı olmasının kirli bir amaç için olduğunu bilelim. Batı ilerinden Kürt kasaba ve köylerine gönderilmiş, öğretmen, hemşire, polis vb.. memurluklardaki çekici, güzel genç kadın ya da erkeklerin meslek aşkı gereği oralara gelmediğini adımız gibi bilelim. Bunlar içinde halk ile ilişkilere önem veren, samimi görünmeye çalışan, gençleri evlerine davet eden, kadınlara özel ilgi gösterenler hakkında şüpheye de gerek yoktur. Bu tipler yüzde yüz MİT’ile irtibatlı kişilerdir. Bunların mutlaka elaman olanlar olduğunu bilelim. Biraz politik ve en önemlisi de Türk devletinin baş düşman olduğu bilinci ile bu tür elemanları rahat deşifre edebiliriz.
MİT’çileri en rahat psikolojik durumlarından anlayabiliriz. Bunlar bir amaç uğruna geldikleri için ilk ilişkilenme gerekçeleri ne üzerine kuruluyorsa o ilişkinin gerektirdiği samimiyeti, dürüstlüğü içtenliği gösteremezler. Çok yapmacık, numara çevirir gibi, nazik ve tam bir şehirli gibi davranmaya çalışırlar. Tüm bu numaraları anlamak için bu tipteki kişilerin gözlerinin içine bakmak gerekir. İkincisi bunlar kendilerini çok güvende ve güçlü hissederler. Toplumda ortalama her insanın taşıdığı kaygılar, şüpheler, kendine güvensizlikler bunlarda fazla görülmez. Numara icabı kendilerini sıradanlaştırmaya çalışsalar da mutlaka ilişkilenmenin bir anında açık vereceklerini unutmamak gerekir. bu tip insanlarla girilen uzun sohbetin bir anında mutlaka polis-asker diliyle konuştuklarına şahit olunur. Bir yurtsever Kürt ya da Türk bilmeden bu tip insanlarla ilişkilenmiş ve ilişki içinde MİT’çi olduğunu ya da MİT için çalıştığını anladıysa karşı hamlelerini örgütleyip uygun bir yer ve zamanda işini bitirebilir. Bu tiptekilerden birkaçı hal edilirse bu türden saldırıların önemli oranda bertaraf edileceğini bilmek gerekir. Çünkü unutmayalım ki bu düzeydeki çalışanlar profesyonel değildir. Bunlar birer maşadır. Örneğin öğretmense, meslekte yükselme vaat edilmiş olabilir. Bu tiplerin sizi aldatarak, düşürerek ‘köpeklik’lerini tatmin etmeye çalıştıklarını, üç beş kuruş da para almak için sizi hedef seçtiğini unutmamalısınız.
Mehmet GÖREN
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi