HABER MERKEZİ
Türkiye metrepolleri yanıyor desek yerinde bir söz söylemiş oluruz. Sadece bir günde, ayrı ayrı şehirlerde yirmi yedi ormanlık alanda yangın çıktı. Peki hergün kameralar karşısında öldürdüğü insanların cesetleri üzerinde zafer naraları atan hakaret ve küfreden Süleyman Soylu neden bir açıklama yapmıyor. Türk halkı; Bu ateş nereden çıktı? Ormanlarımız neden yanıyor? Ülkenin çölleşme tehlikesi olan bu durumda neden sessiz. Belki de özellikle AKP ve MHP’de kümelenmiş topluluklar kendilerinde söz söyleme hakkını görmüyorlardır. Haklıdırdır. Onları da anlamak gerekir elbette. Hükümet çocuklarını Efrin’i işgal ederek Kürt halkını katletmeye gönderirken alkış çaldılar. Devletin etrafında kenetlendiler. Cizre, Nusaybin, Sur, Silopi yerle bir edilirken mutlu oldular. Yetinmediler Cizre bodrumlarında cayır cayır yanan Kürt gençlerinin feryatlarını maç karşılaşmasında; aşk bodrumda yaşanır diyerek asıl sevgi ve aşklarını Kürtlerin cayır cayır yanmalarında gördüler. Oğulları Kürdistan’da katliam yaparken Kürt halkını terör bellediler. Herhalde o yüzden şimdi “Neden yanıyoruz sorusunu soramıyorlar”. Ciğerleri olan ormanları, ağaçları yanıyor ama yine de utanıyorlar, kim yakıyor diyemiyorlar. “Kürtler ölen çocuklarını buz dolabında kokmasın diye cesetlerini bekletirken biz sevinmiştik, şimdi ayıp değil mi ağaçlar için ses çıkartıp hele Kürtleri her yerde öldüren bu AKP MHP hükümetine bir çare bul diyelim” diyemiyorlar. Türkiyede demokratik kesilen kimi çevreler söz konusu Kürtler olunca ölüm uykusuna yatıyorlar. ‘Arkadaş insan insandır, ölmesin öldürülmesin ne işiniz var Efrin’de, bırakın Sur’da, Cizre’de kendilerini yönetmek istiyorlarsa karışmayın’ demediler. Hatta kayyumlarla belediyeler işgal edilirken bile demokrasiyi bile öldürdüler. Sırf Kürtler anasını görmesin diye dinden bile vaz geçtiler.
Bu ateş fabrikaları evleri, iş yerlerini, yerleşim yerlerini sarar mı? Bunun için AKP-MHP faşizmi etrafında kenetlenmiş halka sormak gerek. Ne yaptılar, kaç ocak söndürdüler, ne kadar suç işledir, neye ortak oldular biliyorlar mı?
Yakıyorsan yanacaksın bu doğanın bir yasasıdır.
Erdoğan, Hitler faşizmini çok aşan ve kendine ortak ettiği bir yığın yarattı. Çeteler, suç şebekeleri, tetikçiler, her AKP MHP üyesi birer polis, asker, kontra ve JİTEM elamını oldu. Artık Hitlerciklerle dolu bir topluluk var. Ve bu topluluk hiçbir kural ahlak ve savaş yasasını bile tanımıyor. Sizi yutacak, yakacak, canavarı kendiniz yarattınız.
Siz istiyorsanız terörist deyin ama Kürt halkı çatışmalarda öldürülen çocuklarını birer kahraman ve şehit olarak görüyorlar. Sonuçta İki düşman var ve savaşıyorlar birbirlerini öldürebilirler, bu savaşın doğası gereğidir. Peki öldürdüğünüz çocukların cesetlerini parçalamak nedir! Gömülen insanların kemiklerini mezardan çıkartmak nedir! Hasankeyf gibi tarihi yerleşim yerlerini, hafıza silme bağlamında yok etme nedir! Diyarbakır’da bir evde vurulan Mücahit Yılmaz’ın cesedi neden bir ayı aşkın morgda bekletilerek ailesine verilmiyor? Taybet Ana Slopi’de vurulurken silahlı mıydı? Çocuklarına analarının cesedini hayvanlar yemesin diye bir hafta duvarların kenarında nöbet bekletmek nedir? Rojava sınır hattı boyunca askerler halkın buğdayını neden ateşe verdi? Bunları daha fazla çoğaltabiliriz. Unutulacağını mı sandınız. Hafıza diye bir şey var ve kaydediyor bilgileri ne yaparsın.
Ormanlar ve fabrikalar neden yanıyor sorusunu soramıyorsunuz çünkü çocuklarınız her gün Kürdistan’da sivil, gerilla, kadın, çocuk öldürüyor, ormanlarını yakıyor tarihi yerleri yerle bir ediyor. Hükümetiniz yargınız seçilmişlerini zindanlara atıyor. Dünyanın en gerici ülkesinde bile demokratik hak olarak görülen yürüş miting basın açıklaması ve gösterileri jop gaz bombası plastik ve gerçek mermilerle saldırıyorsunuz. Siz diyorum çünkü söz konusu Kürtler olunca ayrı görünenler gerçek kendileri oluveriyorlar.
Tabi ki bunu yaptıktan sonrada neden ormanlarımız yanıyor sorusunu soramıyorsunuz. Utanıyorsunuz biliyorum. Daha fazla utanmaya hazır olun. Haşa huzurdan bu tehdit değil var olanı yorumlamak en doğrusudur. Siz anlamak için bile tartışamayacak kadar kendinizi, hükümetinizi suçlu gördüğünüz için katkı sunmak adına belirtmek istedim. Bana bu yüzden şükran borçlusunuz içişleri bakanınız sizi bilgilendirmediği için yanlış yapıyor. Onu görevini yerine getirmeye davet etmeli en azından sizi bilgilendirmesini sağlamalısınız.
Erdoğan, Soylu ve MHP sayesinde savaş kontrolden çıktı. Ve her yer yanmaya devam edecek gibi görünüyor. Çünkü hergün ocak yaktınız.
Sizin çocuklarınız Kürdistan’da katliamlar yaptığı sürece siz de yanacaksınız. Kızmayın bu işler böyle, ben söylemiyorum; büyüklerimiz etme bulma dünyası demişler. Şırnak’ta, Hakkari’de, Garzan’da, Amed’te askerlik yapan çocuklarınıza söyleyin, “Siz yakıyorsunuz sonra biz de burada yanıyoruz deyin!” Bu ormanlar, fabrikalar nasıl yanıyor, niye yanıyor gerçekten sormak ve öğrenmek gerekiyor. Tabi orman yakmak insan öldürmek doğru değildir; insan bedenlerini parçalamak vahşettir. Demokratik-Ekolojik bir felsefeye sahip olanların bir insanı bırak karıncayı bile incitmemesi gerekir. Ancak siz her gün ülkesi işgal edilen ve çocukları kardeşleri sevdikleri öldürülen ormanları yakılan daha çocukken köyleri cayır cayır yakılanlara bunu anlatamazsınız. Gül bile dikensiz değildir. Düşmanlıksa buyur kardeşim al sana düşmanlık diyeceklerdir. Benden söylemesi yanmaya hazır olun…
Garzan DORŞİN/Raperina GEL