Görünürde terörle mücadele adı altında halk iradesine darbe vuruldu. Fakat asıl çelişki, son çıkan haberlerde olduğu gibi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı’nı görevden aldıran Diyarbakır Emniyeti’nin Terörle Mücadele Şube Müdürü’nün Gülen cemaatine üyeliği suçlamasıyla halen yargılandığı belgeleriyle ortaya çıktı.
Gülen cemaati soruşturmalarıyla emniyette ardı ardına gelen değişikliklerin olduğu 2014 yılı başlarında, Aydın’da görevden alınan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Halil Polat’ın yerine Mustafa Yalçın Güven atandı. Güven o sırada Trafik Şube Müdür Yardımcısı idi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürü Güven ardından Siber Suçlarla Şube Müdürü yapıldı. Güven Aydın’da görevliyken Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun danışmanı Erkan Karaaslan idi. Karaaslan şu an hapiste….
Suçu, Gülen cemaatinin yerel yönetimler sorumlusu olmak. (Bu konu ayrıca araştırma isteyen, başlı başına büyük bir dosya) Aynı dönem Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Erkan Yiğit idi. O da tutuklandı. Tahmin edeceğiniz gibi onun da suçu Gülen cemaati üyesi olmak. Ayrıca Aydın’da büyükşehir belediyesi başkan yardımcılarının tutuklandığı yolsuzluk davasına bakan ağır ceza hakimi de hapis yattı. Dava sürecinde KOM Müdürü Mustafa Yalçın Güven idi. Hatta o dönem Çerçioğlu’nun bu kişiler tarafından korunduğu iddiaları ortaya atıldı.
Mersin’de başlatılan FETÖ soruşturması kapsamında hakkında dava açılmasına rağmen, Aydın’da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürü olarak görev yaptığı söylenen Mustafa Yalçın Güven, darbe girişiminin ardından yapılan operasyonlarda gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, Güven hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olma, görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, iftira, suç uydurma ve hükümeti devirmeye teşebbüs’ suçlamalarıyla 2015 yılında Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açmıştı.
Bir süre sonra Mustafa Yalçın Güven tutuksuz yargılanmak üzere cezaevinden çıktı; görevine geri döndü ve Diyarbakır Emniyeti’nde Terörle Mücadele Şube Müdürü oldu!
Fakat Mustafa Yalçın gibi her türlü kirli ve kanlı işlere bulaştırılmış kişiler Kuzey Kürdistan’da Amed, Van, Şırnak, Mardin gibi şehirlere atandırılarak bu kirli politikaların Kürt halkı üzerinde uygulanması için alan açtırıldı.
Terörü Temizleme Adı Altında Terör Estiren İktidar Faşizmi
Neden mi? Aslında çok açık. Kuzey Kürdistan’da AKP iktidarının Kürt halkı üzerinde yürüttüğü siyasi, kültürel ve fiziki soykırımına tüm Türkiye onlarca kez şahit olmuştur.
Bu bölgelerde törürü temizleme adı altında yetiştirdiği terör karakterli unsurları sahaya salarak terörizmi devlet eliyle meşrulaştırmıştır.
Cematin “Altın Çocukları” diye bilinen seçili kişilerin zamanında devlet eliyle nerelere yerleştirildiğine bi göz atalım!
Tufan Ergüder-Hakkari Eminiyet Müdürlüğü
Mutlu Ekizoğlu- Siirt Eminiyet Müdürlüğü
Recep Güven-Diyarbakır Eminiyet Müdürlüğü
Serdar Bayraktutan- Van Terör Şube Müdürlüğü
Ahmet Pek- Iğdır Eminiyet Müdürü
Zamanında nasıl ki iktidarın örgütlediği Gülen cemaati eliyle Kuzey Kürdistan’da sinsi bir kirli politikayla Kürt kazanımlarına saldırmışsa, günümüzde de Gülen cemaati uzantısı ve birçok suçtan sabıkası olan terörist karakterli adamlar göreve getirilerek Kürt halkının iradesine, kimliğine ve kazanımlarına saldırmasına izin verilmiştir. 90’lı yıllarda da çoğu kez denenen bu yöntem hiçbir şekilde sonuç bulmamış tam aksini Kürt halkı bu kirli oyunları boşa çıkartarak, faşizmin yarattığı ve Kürt halkı üzerine sürdüğü bu zatları tarihin çöp sebetine atmıştır.
Militan RÊHAT
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi