ANKARA – Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5 Haziran’da Amed’de düzenlediği mitinge yönelik saldırıya ilişkin açılan davanın 21’inci duruşması Sincan Batı Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanıklar Mustafa Kılınç, İsmail Korkmaz, Orhan Gönder ve Burhan Gök bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. HDP Milletvekili Kemal Peköz’ün izlediği duruşmaya saldırıda yaralanan Lisa Çalan ve avukatları da yer aldı.
Kimlik tespiti ardından başlayan duruşmada ilk olarak bombalı saldırıda iki bacağını kaybeden Lisa Çalan’ın dava dosyasının birleştirme kararı okundu. Kararın okunmasının ardından ilk olarak söz alan alan sanıklar Orhan Gönder ve Mustafa Kılınç, daha önceki beyanlarını tekrar ederek, tahliye talebinde bulundu.
Sanık avukatı: Davutoğlu dinlenmeli
Ardından söz alan sanık avukatı, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yaptığı açıklamayı hatırlatarak, “7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihleri arasında eski defterler açılırsa birçok insan içine çıkamayacak hale gelir’ demiştir. Bu söylem çerçevesinde Diyarbakır, Ankara, Reyhanlı, Suruç’ta çok utanılacak ve hukuka aykırı bir şeyler yapıldığını Başbakan’ın ağzıyla dinledik. Bu işin gizli bir servis işi olduğunu ve müvekkilimin annesinin o dönemde Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüştükleri beyan edilmiştir. Meselenin aslı; o dönemin Başbakanı, Diyarbakır bombalaması denilen dava konusu olayın kimler tarafından nasıl işlendiğini bilmektedir. Huzurda tanık olarak dinlenmesini beyan ediyoruz. Zira Başbakan, Gar katliamı sonrasında ‘Oylarımız inanılmaz şekilde arttı.’ demiştir, bu işlerle ilgili en yetkili bilgi sahibidir. Huzurda dinlenmelidir” ifadelerini kullandı.
‘Dönemin Vali’si, Başbakan’ı, Cumhurbaşkanı’ndan şikayetçiyim’
Ardından söz alan Lisa Çalan ise şöyle konuştu: “Biz 3 yıldır bu mahkemeye geliyoruz. Şimdiye kadar bizi duymadınız. Biz burada günlerce konuştuk, sesimizi duyuramadık. Ben 4 yıldır acı çekiyorum. 4 yıldır bacaklarım yaralı, olmayan iki bacağımın ağrısını çekiyorum, düzelmiyor, iyileşmiyor. Bu davada adı geçen Vali, dönemin Başbakanı, dönemin Cumhurbaşkanı’ndan şikayetçiyim.”
Avukatlar, Orhan Gönder ve diğer tüm sanıkların cezalandırılması talebinde bulundu.
‘Yargısal katliam yapılmıştır’
Söz alan mağdur yakınları avukatlarından Kenan Maçoğlu, da dava dosyasının yüzlerce mağduru olan Diyarbakır’da görülmesi gerektiğini söyledi. Kenan, “Bu dava buraya getirilerek, yargısal katliam yapılmıştır. İlhami Balı bu davanın bir numaralı sanığıdır. İlhami Balı yıllarca Türkiye’den Suriye’ye nakil konusunda görev yapan ve bu görevi yaparken de devletten destek alan birisidir. Davutoğlu o dönemi karanlık dönem olarak işaret etmiştir, çok şey bildiğini ifade etmiştir. İlhami Balı’nın sınıra yakın karakollarda subaylarla, askeri birimlerle konuşmaları çıkmıştır. Bazı konularda çok samimi görüşmeler vardır. Davutoğlu’nun açıklamaları Orhan Gönder’i aklamaz” diye belirtti.
Çetenin eşi Hülya Balı’nın dinlenmesi talep edildi
Deniz Büyükçelebi ve Halil İbrahim Durgun’un eşlerinin de DAİŞ faaliyetleri içerisinde olduğunu söyleyen Kenan, “İlhami Balı’nın eşinin de yakalandığı açıklanmıştır. İlhami Balı sağ mı ölü mü? Balı’nın eşinin ifadelerinin getirilmesini talep ediyoruz. İfadeleri Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ya da emniyetinde olabilir. Eşi Hülya Balı’nın dinlenmesini talep ediyoruz. Tapelere bakıldığında İsmail Korkmaz ve Mustafa Kılınç’ın Antep’te Türkiye ayağını oluşturduğunu, sadece örgüt üyesi olmadığı aynı zamanda yönetici oldukları ortaya çıkmıştır. Tutukluluk hallerinin devamını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Hülya Balı’nın ifadeleri dosyaya katkı sağlanabilir’
Söz alan iddia makamı hakkında yakalama kararı olan İlhami Balı’nın eşi Hülya Balı’nın beyanının davaya katkı sunacağı, dolayısı ile dinlenilmesi, İlhamı Balı hakkında çıkarılan yakalama kararının infazının beklenmesine, mağdurlar hakkında alınacak kesin raporların beklenmesine, mağdurlardan Serhat Çakmakcı için yeniden talimat yazılmasına, sanıkların tutukluluk hallerinin ayrı ayrı devam etmesine karar verilmesini istedi.
Bir sonraki duruşma 15 Kasım’da
Karar veren mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk hallerine devam etmesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 15 Kasım 2019 tarihine erteledi.
Mahkeme tarafından verilen diğer ara kararlar ise şöyle: “Mağdurlar hakkında Adli Tıp Raporu’ndaki eksiklikler için bir kısım hastanelere müzekkere yazılmasına, müzekkereler geldiğinde beklenmeksizin ATK’den rapor alınmasına, Dönemin Başbakan’ı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesinin dosyada katkı sağlamayacağı için reddine, İlhami Balı’nın eşi Hülya Balı’nın ifadeleri için Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması karar olunur.”