MERSİN – Faşist Türk polisi, keyfi bir şekilde gözaltına aldığı Mersin Üniversitesi öğrencilerine “karşılıklı yardım” adı altında ajanlık dayatıyor. Öğrencilerden Mahmut Çevik ve S.A. tehdit ve teklifleri reddettiklerini belirterek, üzerlerindeki baskıya son verilmesini istedi.
KEYFİ GÖZALTI UYGULAMALARI
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) üyesi Mahmut Çevik, faşist Türk polisleri tarafından arkadaşlarıyla birlikte karakola çağrıldığını ve kendilerinden dahili olmadıkları konular hakkında bilgiler istendiğini aktardı. Arkadaşlarının da polis tarafından tehdit ettiğini ve TÖP faaliyetleri hakkında bilgi almaya çalıştığını belirten Çevik, GBT sorgulaması adı altında 6 saat boyunca keyfi bir biçimde gözaltında tutulduğunu söyledi. Çevik, “Altı saat nezarethanede keyfi olarak tutuldum. Daha sonrasında sorgulanmak üzere komiserin yanına gittiğimde, beni çevrem tarafından seslenilen lakabımla çağırarak, beni takip ettiğini izlediğini belli etmeye çalıştı. Beni isterlerse bir hafta da içeride tutabileceklerini söyleyerek ‘Bu senin vereceğin karara bağlı. Senin ne yaptığını biliyoruz, nasıl faaliyetler içinde olduğunu biliyoruz’ diyerek tehditlerde bulundular” dedi.
YARDIM KARŞILIĞI İŞ TEKLİFİ
Çevik, yardım etmesi karşılığında kendisine iş bulacağını söyleyen polislerin, başka kurumlardan insanlara da benzer şekilde ulaşmaya çalıştıklarını hatırlatarak, “Sen yapmazsan başka birilerine ulaşırız, sana burada herhangi bir faaliyet yaptırmayız” dediklerini anlattı.
‘GÜÇLÜ BİR İRADE GÖSTERMEK ŞART’
Faşist Türk polisinin sürekli takibine maruz kalan S.A. isimli öğrenci de üstü kapalı şekillerde ailesi ve öğrenciliği üzerinden tehdit edildiğini ifade etti. “Karşılıklı yardımlaşma” adı altında ajanlık teklif edildiğini dile getiren S.A., şunları söyledi: “Polislerin üniversiteleri hedef almasının en önemli nedeni bence gençliğin yüzünü bize dönmesi. Ajanlık teklifleri ve tacizler çok sık karşılaştığımız durumlar ancak bunlar bizi yıldırmıyor. Aynı durumla ben de karşı karşıya kaldım. İlk önce takipler başladı. Ardından gözaltına alındığım süreçte ‘Sen benim işimi gör, ben senin işini göreyim’ diyerek tekliflerde bulunmaya başladılar. Öğrenciliğim ve ailem üzerinden beni tehdit ederek onlara yardım etmemi istediler. Ancak inandığımız şeylerden kesinlikle geri adım atmamamız gerekiyor. Böyle durumlarda güçlü bir irade göstermek gerekiyor.”