HABER MERKEZİ – Sömürgeci Türk devletinin Rojava’yı işgal saldırılarına karşı tepkiler tüm dünyada çığ gibi büyüyor. Enternasyonalist Antifaşist Gençlik Cephesi (EAGC) bir açıklama yayınlayarak Avrupa’da yaşayan enternasyonalist ve Kürt gençlere Rojava Devrimi’ni savunma çağrısı yaptı.
Sürecin oldukça tehlikeli olduğunu belirten EAGC, faşist Türk devletinin işgal saldırılarının Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a karşı gerçekleşen devletlerarası komplonun 21. yıldönümüne denk getirildiğine dikkat çekti. İşgal saldırılarıyla “var olmanın veya yok olmanın” savaşının başladığını belirten EAGC, “biz gençlik olarak savaşa ve direnişe hazırız ve Rojava Devrimi‘ni ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Artık seferberlik zamanıdır!” dedi.
Açıklamada, “Bugün Avrupa‘da yaşayan gençler de Rojava‘ya gitmek ve devrimi savunmakla sorumludur. Enternasyonalist ya da Kürt fark etmez – Türk faşizminin önünü kesmek zorundayız” denildi. Yapılan çağrıda şu ifadeler kullanıldı: “Artık her ev ve sokağın birer mevzi olması, genç veya yaşlı herkesin rolünü oynaması ve yerini alması gereken bir Devrimci Halk Savaşı sürecindeyiz. Bu dünyanın hiçbir silahı direnen bir devrimcinin iradesini kıramaz. Bizler düşmanın hiçbir zaman yok edemeyeceği şeyiz; bizler halkların umuduyuz. Sonuna kadar direneceğiz – her ne pahasına olursa olsun! Özgürlüğün anlamını bilenler en güçlü olanlardır ve ölümsüzdürler.”
Enternasyonalist Antifaşist Gençlik Cephesi’nin yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
Ya özgür bir yaşam ya hiç – Avrupa‘da yaşayan tüm gençler Rojava‘ya
“Zamanımızın gençleri,
Oldukça tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. Önder APO‘ya karşı geliştirilen devletlerarası komplonun 21. yıldönümünde, faşist Türk devletinin Rojava ve Kuzey Suriye‘ye yönelik işgal saldırıları başladı. Biliyoruz ki bu saldırılar, faşist Türk devletinin bölgedeki halkların iradesini kırmak için yürüttüğü soykırım savaşının sadece yeni bir aşamasıdır. Fakat biz gençlik olarak savaşa ve direnişe hazırız ve Rojava Devrimi‘ni ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Artık seferberlik zamanıdır!
Tüm dünyada derin bir kriz ve devletlerarası güç savaşları hüküm sürüyor. Azami kar mantığı, savaş kültürü ve şovenizmle bizleri de bu kaosun içine çekmek istiyorlar. Kadın cinayetleri ve tecavüz kültürü dehşete düşürücü bir şekilde normalleştiriliyor ve yaşam alanlarımız ekolojik bir felaketin eşiğinde. Toplumlar amansız bir kölelik, asimilasyon ve soykırım tehididiyle yüz yüze.
Rojava‘yı işgal girişimleri çok büyük bir tehlikeye işaret ediyor. Bu işgalin Rojava halkları için anlamı sürgün, talan, katliam ve soykırımdır. NATO‘nun ikinci büyük ordusu tüm savaş tekniğini ve vahşi çetelerini bize karşı devreye koydu. Sömürgeci Türk devleti aralıksız bir şekilde sivilleri ve özgürlük sahasında 7 yıl boyunca yaratılan kazanımlarımızı bombalıyor. Kürtlerin özgürlüğüne karşı yürütülen bu savaşta dünya devletlerinin açıklamaları bizi kandıramaz – bu savaşta devletlerin ortak bir planı var. Şehit edilen tüm sivillerin elinde emperyalist devletlerin kanı var.
Kürdistan Devrimi, özellikle de Rojava‘da Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü Toplum‘un inşası, geçmişte Fransız, Rus ve Küba devrimlerinin edindiği anlamın bugünkü mirasçısı ve temsilcisidir. Bu kazanımlarımızı DAİŞ çetelerine ve faşist Türk devletine karşı savunmak için binlerce arkadaşımız şehit düştü veya yaralandı.
Şimdi bu tarihi mücadeleye sahip çıkmak, DAİŞ‘e ve faşizme karşı olan tüm gençlerin, devrimcilerin ve enternasyonalistlerin görevidir. Hans Beimler, Che Guevara, Ivana Hoffman ve Avesta Xabûr bir saniye bile tereddüt etmeden faşizme ve emperyalizme karşı savaşa katıldılar. Bu savaşta zaferi ancak kahraman devrim şehitlerimizin izlerini takip ettiğimiz sürece kazanabiliriz. Eğer biz değilsek, kim? Eğer bugün değilse, ne zaman? Daha neyi bekliyorsunuz?
Ortadoğu‘nun bütün gençleri için zaman dolmuştur: Aradığınız şeyi Avrupa‘da değil, ancak özgür ülkenizde bulabilirsiniz – gelin ve ülkenizi savunun. Rojava özsavunma birliklerine katılın, sömürgeciliğe, köleliğe ve faşizme karşı mücadeledeki yerinizi alın. Sizin de bildiğiniz gibi, ülkesine dönmesi gerekenler en başta artık köleliği kabul etmeyen ve özgür bir yaşam arayan gençlerdir. Propagandada, gerillanın kahramanca savaşında ve şehirlerdeki Serhildanlarda; hepsinde de gençliğin rolü öncülük etmektir. Özgürlük ve demokratik özerklik devrimleri tarihinde, İspanya‘dan Vietnam‘a, Angola‘dan Kürdistan‘a kadar yurtdışındaki gençler yönlerini savaş alanlarına vererek her zaman en ön cephede yer almıştır ve bugün de alıyorlar. Bugün Avrupa‘da yaşayan gençler de Rojava‘ya gitmek ve devrimi savunmakla sorumludur. Enternasyonalist ya da Kürt fark etmez – Türk faşizminin önünü kesmek zorundayız. Ortadoğu Devrimi zafere ulaşmadan Avrupa metropollerinde özgürlük asla mümkün olmayacak.
Bu savaş bir dünya savaşıdır ve merkezi de Kürdistan‘dır. Bu savaş, tüm savaşları sonlandıracak bir savaş olacak. Bu savaş, var olmanın ve yok olmanın savaşıdır. Bu savaşı bir kurtuluş savaşına dönüştürmemiz için bize gençliğin eşsiz cesareti, inancı ve direnişi gerek. Gençlik, şehitlere karşı sorumluluğunun bilincindedir ve onların özgür toplum, özgür yaşam hayallerini gerçekleştirmekte sonuna kadar kararlıdır. Sessiz kalmayın, seyirci kalmayın, izin vermeyin. Tarihi artık biz yazacağız!
Kürdistan‘da devrimi korumak ve Rêber APO‘ya karşı geliştirilen devletlerarası komployu kırmak için sadece bir tek yol var: Direniş yolu. Artık her ev ve sokağın birer mevzi olması, genç veya yaşlı herkesin rolünü oynaması ve yerini alması gereken bir Devrimci Halk Savaşı sürecindeyiz.
Bu dünyanın hiçbir silahı direnen bir devrimcinin iradesini kıramaz. Bizler düşmanın hiçbir zaman yok edemeyeceği şeyiz; bizler halkların umuduyuz. Sonuna kadar direneceğiz – her ne pahasına olursa olsun! Özgürlüğün anlamını bilenler en güçlü olanlardır ve ölümsüzdürler.
Çağrımızı yineliyoruz:
Gelin Kürdistan savunma güçlerine katılın!
Devrim kazanacak, faşizm yok edilecek!
Yaşasın Önder APO ve Rojava Direnişi!
Enternasyonalist Antifaşist Gençlik Cephesi”