ROJAVA – Rojava Kürdistanı ve Kuzey Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı iddialarını araştıracağını açıklayan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne (OPCW) işgalci Türk devletinin Lahey Büyükelçisi Şaban Dişli tarafından 17 Ekim’de 30.000 Euro bağış yapıldığı ortaya çıktı.
Bağış adı altında verilen bu rüşvetle işgalci Türk devleti, Rojava Kürdistanı ve Kuzey Suriye’ye ‘kimyasal silah kullanıldığı’nı saklamak istemektedir.
İşgalci Türk devleti ve çetelerinin, Rojava Kürdistanı ve Kuzey Suriye’ye yönelik işgal harekatında kimyasal silah kullanıldığı iddialarıyla gündeme gelmişlerdi.
Heyva Sor’da yaptığı açıklamada aralarında sivillerinde olduğu birçok hastanın ‘bilinmeyen silahlardan’ dolayı oluşan yanıklarla hastaneye kaldırıldığını ve bu yaralıların ne tür silahlarla yaralandığını belirlemek için çalışmaların sürdürüldüğünü açıklamıştı.
Türk Milli Savunma Bakanlığı ise dün yaptığı açıklamada, “‘Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına’ yönelik iddialar tamamen gerçek dışıdır. Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından uluslararası hukuk ve anlaşmalar tarafından yasaklanmış mühimmat kullanılmamaktadır. Bu tür mühimmat Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunmamaktadır” ifadelerini kullanarak iddiaların gerçek dışı olduğunu belirtmişti.
BM ve Hollanda merkezli OPCW ise ayrı ayrı açıklamalar yaparak, yetkililerin yaptığı çağrıya olumlu yanıt vererek iddiaların araştırılacağını belirtmişti.
OPCW’nin iddiaları araştıracağını açıklamasından bir gün önce yani 17 Ekim tarihinde, Türkiye Lahey Büyükelçisi Şaban Dişli’nin, kurumu ziyaret ederek OPCW Kimya ve Teknoloji Merkezi’nin inşasında kullanılmak üzere 30.000 Euro tutarında rüşvet verdiği çıktı.
Dişli burada yaptığı açıklamada, “OPCW, silahsızlanma ve uluslararası güvenlik alanında önemli bir rol oynamaktadır ve kimyasal yayılmaya karşı önemli bir aktördür. Bizim burada yaptığımız katkı, ülkemizin Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ne olan güçlü bağlılığının göstergesidir” ifadelerini kullandı.
OPCW genel direktörü Fernando Arias ise desteklerinden dolayı Türk Hükümeti’ne teşekkürlerini iletti ve tüm taraf devletlerin desteklerini beklediklerini belirtti. Arias, “Yeni kurulacak olan merkezimiz, tehditleri ele alma, soruşturmaların kapasitesini artırma ve yeteneklerimizi artırmada önemli bir rol oynayacak” dedi.
işgalci Türk devletin, Rojava Kürdistanı ve Kuzey Suriye’ye ‘kimyasal silah kullanıldığı’ soruşturulması aşamasında yapılan bu rüşvet’le, gerçeklerin ortaya çıkarılmasının önünü almak istemektedir.