HABER MERKEZİ
Rojava devrimine yapılan Faşist soykırımcı saldırı 9 Ekim günü başlatıldı. Bu saldırının böylesi bir günde yapılması tesadüfi bir şey olamaz. Tc faşist devleti Kürt Halkına karşı yaptığı bütün saldırıları özellikle, Kürt halkı açısından önemli ve anlamlı olan günlerde yapmaktadır. Önderliğimize karşı yapılan 9 Ekim uluslararası komploda bir halkı esir almak, sömürmek istediler. Şimdi ise yaptıkları saldırılar ile bir halkı soykırımdan geçirmek ve bitirmek istemektedirler.
Halkların baharı olan, Rojava Devrimi’ne bombardımanlarla, talanlarla, yağmalarla saldırılar yapmaktadırlar. Tüm bu saldırılara karşı tüm dünyayı hayrete düşüren böylesi bir savaşta bir halkın iradesi, direnişi olmuştur. Bu yüzden faşist TC devletine dünyanın her tarafından büyük tepkiler vardır. 2014’te yine Kobane’ye saldıran Akp çetelerini ,büyük direnişleri ile gençler başta olmak üzere her yerden Kobanê’ye akın eden insanlar orada görkemli bir direniş ile tarihe Rojava Devriminin adını yazdırdı. Önderliğimizin çağrısı ile sınırlar yakıldı ,yıkıldı. Gençler ve genç kadınların, Kürdistan’ın her yerinden Rojava’ya akın etmeleri, Kürt Halkı’nın birlik ve beraberliğini bütün dünyaya göstermiştir.
2014 yılında Erdoğan’a bağlı olan DAİŞ çeteleri, hem halkımızın hem de direnişin öncü gücü olan, kadınlar ve gençlerin karşısında büyük bir yenilgiye uğramıştır. Şimdi ise tekrardan görüldüğü gibi ,TC ve onun çeteleri barbarca Rojava’ya saldırmaktadır. Nasıl ki ,bu faşist saldırılara karşı genç kadınlar büyük bir bağlılık ve cesaret göstererek tarihe direnişleri ile geçtilerse, bu süreçte de aynı bağlılıkla güçlü adımlar atıyorlar. Şuan bütün dünya biliyor ki, Rojava Devrimi bir kadın devrimidir. Bu devrim büyük bedeller verilerek kazanıldı. Bu muhteşem devrimi biz bütün kadınlar ,nasıl kolay bir şekilde kazanmadıysak, kolay bir şekilde de kaybetmeyeceğiz. Genç kadınlar olarak, atacağımız her adım bizi zafere götürecektir. Bu zafer hem kadını yok etmek isteyen eril zihniyete, hem de devrimimizi yıkmak isteyen saray çetelerine büyük bir cevap olacaktır.
Rojava kadın devrimi ,sadece Kürdistanlı kadınların değil, bütün dünya kadınlarının yaratmış olduğu bir devrimdir. Bundan kaynaklı, genç kadınlar olarak bütün dünya kadınlarına sesleniyoruz. Özelde Kuzey Kürdistan ve Türkiye başta olmak üzere, Başur, Rojhılat ve Avrupa’daki bütün genç kadınlar, direniş meşalelerini yakarak bu devrime sahip çıkmalıdırlar.
Genç kadınlar olarak bütün cadde ve sokakları, şehir merkezlerini Kobane Serhıldanlarının ruhuyla, Rojava direniş merkezleri haline getirmeliyiz. Faşizmi durduracak ve tarihin çöp sepetine atacak olan tek güç, genç kadın ve gençliktir. Faşist saldırılar karşısında ,şuan da büyük bir öfke birikiminin olduğunu bilmekteyiz. Önemli olan bu öfkeyi, içinde biriktirmek değildir. Düşmanın yüzüne kusmaktır. Artık oturup, yerinde durarak hiçbir şey yapmama ve sessiz kalma vakti değildir. Sürecin bizden beklentisi, büyük bir isyan çığlığı olmamız ve bu çığlığın direniş ile birleşerek Rojava’ya ulaşmasıdır. Bütün Genç Kadınlar ve Gençler tarihin bizden beklediği görev ve sorumlulukların farkındadır. Görevimiz, yapılan bu zulme karşı yemeden, içmeden intikam almamızdır. İnsanlık dışı yapılan saldırılara karşı, vicdanlı insan olmayı unutmayan tüm genç kadınlar ve gençler yönlerini direniş mekanlarına vermelidir. İnsanlığın savunucusu olan tek güç, zulme karşı başkaldıranlardır. Unutmamak gerekir ki, bizler tarihe, direnişi savunanlar olarak geçtik. Bunun için genç kadınlar olarak , tarihimize sahip çıkmalıyız. Yani Rojava Devrimi’ne (Kadın Devrimi) sahip çıkmalıyız. Ve her yerde direnişimizi büyüterek tüm dünyaya genç kadın gücümüzü göstermeliyiz.
Amara Gabar