BEHDİNAN
Komalên Jinên Ciwan Koordinasyonu Üyesi Viyan Leyla, işgalci Türk devletinin Rojava Kürdistan’ı ve Kuzey Suriye’ye dönük işgal saldırılarına dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. Viyan Leyla işgalci Türk devletinin işgal saldırılarının Kürt halkının ve gençlerinin iradesini kıramayacağına dikkat çekti.
KJC Koordinasyon Üyesi Viyan Leyla, “Faşist AKP-MHP iktidarının 9 Ekim günü Rojava Devrimine dönük başlatmış olduğu saldırıyı Komalên Jinên Ciwan olarak lanetliyoruz. Böylesi bir saldırının 9 Ekim tarihine denk getirilmesi de manidardır. 9 Ekim 1998’de Önder Apo üzerinde tüm devletler bir olarak komplo geliştirdi. Bu komployla amaçlanan Kürt halkının imha edilmesiydi. Önder Apo İmralı Çarmıh sisteminde büyük bir direniş sergileyerek bu amaçlarını boşa çıkardı. Önder Apo şahsında Kürt halkı uyandı, örgütlendi, ayağa kalktı tepkisini dile getirdi, mücadele etti. Faşizme karşı adeta tek yumruk olarak her sahada önemli devrimsel kazanımlar elde etti. Özellikle Rojava sahası Önder Apo’nun düşünceleri, felsefesi, ideolojisi şeklinde kendini Demokratik Özerk Yönetim statüsüne kavuşturdu. Faşist rejim bu statüyü bir türlü benimseyemedi bu nedenle sudan bahanelerle çete başı Erdoğan’nın talimatı ile Rojava Devrim sistemine bir saldırı gerçekleşmiş bulunmaktadır. Bu saldırıyla 98 yılında amaçlanan aynıdır. O nedenle Rojava dönük saldırıyı bir varlık-yokluk savaşı olarak değerlendirmek gerekiyor. Kürt halkının varlık ve yokluk savaşında en ön saflarda örgütümüzün başlatmış olduğu seferberliğe denk bir katılım sağlaması gerekiyor.
Faşist Türk devleti şunu bilmelidir ki artık hiç güç uyanmış Kürt halkını imha edemez, Kürt halkının statüsünü yok edemez. Hiçbir güç artık kafasına vur ağzındaki ekmeği al tarzında bir yaklaşım sergileyemez. Kürt halkı eskisi gibi değildir, örgütlenmiş, mücadele etmiş, mücadelesi ile kendini tüm dünyaya mal etmiş bir halktır. Ezilen tüm halklara, kadınlara, gençlere ilham kaynağı olmuştur bunun mücadelesi. Bu nedenle de Rojava Devrimi de bu evrenselleşmenin somur göstergesi olmuştur.”
DİRENMEK DIŞINDA BAŞKA BİR YOLUMUZ YOKTUR
Rojava Devrimi’nin kadın ve gençlik devrimi olduğuna dikkat çeken Viyan Leyla, devrime korumak içinde öncülük etmesi gerekenin genç kadınlar olduğunu belirtti. Viyan Leyla aynı zamanda Bakurê Kürdstan’lı genç kadınların Kobanê Direnişine katılmış ruhu ile Cenga Rojava Direnişi’nde yer almaları gerektiğini belirtti. Leyla, “Rojava Devrimi aynı zamanda bir kadın devrimidir. Özelde YPJ’nin sergilemiş olduğu direniş bütün dünyaya mal oldu. Bütün Dünya kadınlarına mücadele yürütmeleri esasında ilham verdi. O yüzden Dünyanın her yerinden akın akın Rojava Devrimine katılım gerçekleşti.
Aynı zamanda Rojava Devrimi bir gençlik devrimidir. YPG’nin kuruluşunda gençlik öncü bir şekilde rol aldı. Aynı zamanda sistemin kurulması, yürütülmesi konusunda gençler ciddi bir rol aldı. Yani Rojava Devrimi toplamında bir gençlik, kadın ve toplumsal devrimdir. Saldırılar da sadece bir parçaya dönük saldırılar değildir, topluma saldırıdır, gençliğe saldırıdır, kadın kazanımlarına bir saldırıdır. Bu nedenle genç kadın hareketi olarak, toplumu koruma, gençliğe ve topluma öncülük yapma iddasındayız. Bu iddaya denk bir tavırla, bu saldırıları önlemek ve cevap olmak dışında başka bir yolumuz yoktur.”
ROJAVA DEVRİMİ ALTERNATİF YAŞAM ALANIMIZDIR
DAİŞ çetelerine diz çöktüren savaşçı kadınların iradesinin bugün AKP-MHP faşizmine de diz çöktüreceğini belirten Viyan Leyla konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “2014’te DAİŞ çetelerine karşı Kuzey Kürdistan’da genç kadınlar öncülüğünde sınırlar yok edildiyse, ‘Kobanê düştü düşecek’ diyen Erdoğan’ın hayal dünyası yerle bir edilmişse, bugünde başta Kuzey Kürdistan olmak üzere Kürdistan’ın tüm alanlarından genç kadınlar bu devrim alanına akmalıdır. Sınırları parçalamalı, devrimin kazanımlarına sahip çıkmalıdır. Rojava Devrimi genç kadının özgürce var olduğu bir devrimdir. Kuzey Kürdistan gençliği başta olmak üzere buradan tüm sosyalist, Enternasyonel, anti-kapitalist genç kadınlara sesleniyoruz bizim alternatif bir yaşam sahamızdır Rojava. Rojava kapitalizme karşı, Demokratik Modernite’nin örgütlendiği bir sahadır.”
NC/Zilan Mervan