QAMIŞLO – Jinwar Meclisi, 9 Ekim’den bu yana Rojava ve Kuzey Suriye devam eden işgalci Türk devleti ve ona bağlı çetelerin saldırılara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. 25 Kasım 2017’de Hesekê kantonuna bağlı Dirbesiyê’ye yakın bir alanda kurulan ve açılışı yapılan Jinwar köyü aynı zamanda kadın köyü olma özelliği de taşıyor ve burada birçok kadın çocukları ile birlikte yaşıyor. Jinwar Meclisi yaptığı açıklamada, işgalci Türk devletinin bölgeye dönük saldırılarından Kürt, Arap, Ermeni, Asuri, Süryani ve birçok halkın hedef alındığını belirtti. İşgalci Türk devletinin saldırılarını “işgal” olarak değerlendiren Jinwar Meclisi, işgalci Türk devletine bağlı ÖSO/SMO çeteleri halka barbarca saldırdığının altını çizdi.
‘Jinwar’da saldırılara rağmen çalışmalar devam ediyor’
21’inci yüzyılda özgürlük isteyen halkların soykırım ile yüz yüze bırakıldıklarını kaydeden Jinwar Meclisi, “Halkların tepkisine şiddet ve soykırım saldırıları ile cevap verilmiştir. Ama halkın tepkisi halen devam ediyor. Bölgede yaşayan halklar çözüm yolları aramaktadır. Halklar burada birincil olarak özsavunmalarını kullanmaktadırlar. İkincisi de halklar oluşturdukları demokratik sistemi korumaktadırlar. Demokratik ulus sisteminde eğitim, sağlık, ekonomi, eşyaşam, politika ve siyaset yaşatılmaya çalışılıyor. Ve bu çalışmalar saldırılara rağmen devam ediyor. Bu sistemin bir parçası olan Jinwar köyü de bu çalışmalardaki yerini almaktadır. Jinwar köyünde sağlık, ekonomi, ekoloji, tarım, hayvan bakımı gibi çalışmalarımız devam etmektedir” denildi.
‘Burada yaşayan kadın ve çocuklar tehlike altındalar’
Saldırılar dolayısıyla Jinwar’da yaşayanların da büyük bir tehdit altında olduğunun altını çizen Jinwar Meclisi, şunları belirtti: “İşgal saldırıları nedeniyle Jinwar’daki kadın ve çocuklar ile köyümüzde büyük bir tehlike altındadır. Savaş uçakları, tank ve top sesleri köyümüzün çok yakınında duyulmaktadır. Saldırılar köyümüzün yakınında gerçekleşmektedir. Savaş ortamından çıkarak köye yerleşen Jinwar sakinleri bir kez daha savaş ve saldırılar ile yüz yüze bırakılmaktadırlar. Bu yüzden köyden birçok aile çıkmak zorunda kalmıştır. Bizler saldırıların bir an önce durmasını ve köyden giden ailelerimizin tekrar dönmelerini umut ediyoruz. Köyde kalan kadınlar zor şartlar altında şu anda yaşamlarını örgütlemektedirler. Ama buradaki kadınlarımız tüm zorluklara rağmen, yürüyüş, cenaze törenleri, miting, açıklama, hasta ziyaretleri ve köy ziyaretlerine aktif olarak katılmışlardır. Birçok kez çevre köyler gezilmiş ve günlük yaşam rutinleri devam etmektedir. Özellikle kadın ve çocuk sağlığı noktasında aksaklıklar yaşanmaktadır.”
’25 Kasım’da Jinwar’da buluşalım’
Açıklamada son olarak da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde açılan Jinwar’da bu yıl da etkinliklerin yapılacağı ifade edilerek, “Umut ediyoruz ki 25 Kasım’da Jinwar’da tekrar kadınlar ile buluşur ve kadın katliamı, işgal, soykırım, cinsiyetçi saldırılara karşı hep birlikte tepkimizi dile getiririz. Bugünü kadınların direniş günü yapacağız. Bizler topraklarımızdayız, vatanımızdayız. Nerede ekolojik ve demokratik bir yaşam var ise orası bizim vatanımızdır. Çok dilli, kültürlü, inançlı ve uluslu sistemdir bizimkisi. Bunları savunan herkes bizimledir” denildi.