MÊRDÎN- Mêrdîn’in Qoser ilçesinde, 28 Ağustos 2015 tarihinde “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla vurulan 16 yaşındaki Mazlum Turan’ın katledilmesine ilişkin işgalci polis memuru Süleyman Esenboğa hakkında verilen karara yapılan itirazın kabul edilmesi üzerine yeniden başlayan davanın karar duruşması görüldü. Mêrdîn işgalci 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, sanık Süleyman Esenboğa ve avukatı Mersin Adliyesi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Mazlum Turan’ın aile avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada ilk olarak iddia makamına söz verildi. İddia makamı, sanık Süleyman Esenboğan’ın “bilinçli taksir düzeyinde ölüme sebep olmak” suçlamasıyla cezalandırılmasını istedi.
Etkin soruşturma vurgusu
Daha sonra söz verilen Mazlum’un ailesinin avukatlarından Erdal Kuzu, 1995 yılında Mêrdîn Midyat ilçesine katledilen ve yanına silah bırakılarak “örgüt üyesi” olarak kayıtlara geçirilen 14 yaşındaki Fatma Erkan’ı hatırlattı. Bu olay üzerinden 10 yıl geçtikten sonra yeni bir soruşturmanın açıldığını ve Fatma’nın bir çatışmada öldürüldüğünün tespit edildiğine değinen Erdal Kuzu, Fatma’nın ölümünde etkin bir soruşturma yapılması halinde Uğur Kaymaz gibi çocukların öldürülmeyeceğine dikkat çekti.
Cezada indirim yapıldı
Erdal Kuzu’nun savunmasının ardından mahkeme duruşmaya ara verdi.
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, işgalci polis Süleyman Esenboğa’ya, “Silahla Kasten Yaralama Sonucu Öldürme” suçundan 12 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, sanık Süleyman Esenboğa’nın duruşmadaki davranışları doğrultusunda cezada 1/6 oranında indirime giderek, cezayı 10 yıl hapse indirdi.
Önce 1 yıl ceza verilmişti
Daha önce yapılan yargılamada, işgalci polis sanık Süleyman Esenboğa’ya “Taksirle ölüme neden olmak” suçlamasıyla 3 yıl hapis cezası verilmişti. Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, daha sonra “takdiri indirim” uygulayarak, cezayı 2 yıl 3 aya, ardından ise “iyi hal indirimi” uygulayarak cezayı 1 yıl 10 ay 15 güne düşürmüştü.
Mahkeme, hükmün açıklanmasını da geriye bırakmıştı.