HABER MERKEZİ – Türk kimliği etrafında uydurulan yaratımın yarattığı en önemli ve katı faşist şef Erdoğan ABD’yi dostu Trump ile olan ilişkisine güvenerek ziyaret etmişti. Bu ziyarette ‘dost’ Trump konu Kürtlerden açılınca, ‘dostu’ Erdoğan ile ortak basın toplantısında ‘Türkiye’de de çok sayıda Kürt var…’ deyip Kürt katliam ve soykırımından habersizmiş gibi konuşmuştu. Faşist şef dostu Trump’ın söylediği gerçek dışılıkları bile kabul etmeyerek ‘benim partimde elli kadar Kürt vekil var demişti. Yani Trump’ın asılsız sözlerini bile Kürtlere çok görmüştü. Erdoğan’ı yetiştiren Ergenekon cenahının kalemşörleri de Erdoğan’ın ‘benim partimde eli kadar Kürt vekil var’ sözünü kabul etmeyerek bunu köşelerine çekmişti.
Bu kalemşörlerden biri de MİT’in kadro yetiştirme gazetesi, Kürt soykırımlarında her zaman en önde görev almış Milliyet’in uzun dönem yöneticiliğini yapmış F. Bila adlı genelkurmay bağlantılı ya da kadrosu olmuştu. Ne demişti Bila yazısında, okuyanlar bilir. Aslında çok önemli ve yeni bir tespitte bulunmamıştı malum yazısında. Fakat bunca alt üst oluşa, Kürtlerin devletlerince soykırıma uğratılıyor olmasına rağmen Kemalist milliyetçiliğin akıl kodlarından vazgeçmediğini, bunda ısrar ettiğini bunun bir kesimin fikirleri olduğunu ve bu aklın yol açtığı tehlikelerin büyüklüğünü göz önünde bulundurarak geçte olsa bu noktaya bir kez daha dikkat çekmek, Türk denilen kimlik üzerinden yaratılmış yalanları deşifre etmek gerekir düşüncesiyle bir iki tarihi hatırlatmayı yapma gereği duyduk.
Bila Erdoğan’ın ‘partimde eli Kürt vekil var’ sözünü kabul etmeyerek ‘ideolojik, politik, tarihsel ve hukuki’ manada kendince cevap vermiş ve biraz içerlenmiş bir dille Kürt düşmanlığının düzeyini itiraf etmiş. ‘Meclisi alt kimliklere bölmek’ başlıklı 15 kasım yazısında diyor ki ‘Erdoğan’ın o ifadesi sorunludur.’ Bir kere kişi olarak Erdoğan her şeyi ile sorundur. Sorunludur. Sadece o ifadesi değil.
Peki Kürt denilince ‘kendini inkar eden uşak, hain, işbirlikçi, kendini satmış’ kişilikleri anlayan faşist birinin o cümlesine neden itiraz etmiş? Şöyle demiş Bila o çok önemli ‘tarihsel’ tespitinde “…Türkiye’de Kürt vatandaşlar azınlık değildir. Lozan’a göre Türkiye’de sadece gayrimüslimler azınlıktır. Etnik kökeni ne olursa olsun ortak payda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Türk tanımı da etnik bir tanım değildir. Atatürk’ün, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Anadolu halkına Türk denir” tanımı da bunu ifade etmektedir. Türkiye’nin kuruluş felsefesini ifade eden bu tanıma göre, Türkiye’de etnik aidiyetlere göre bölünmüş bir vatandaşlık statüsü yoktur. Kürtler de azınlık olarak kabul edilen, azınlık hakları çerçevesinde yaşayan vatandaşlar değildir. Türkiye cumhuriyeti vatandaşları etnik veya mezhepsel aidiyetleri ne olursa olsun eşit haklara sahiptir.”
Şimdi boldladığım ‘Türk tanımı etnik değildir’, ‘Türkiye cumhuriyetini kuran Anadolu halkına Türk denir’ ve ‘Türkiye cumhuriyeti vatandaşları etnik veya mezhepsel aidiyetleri ne olursa olsun eşit haklara sahiptir’ tespitlerine yakından bakalım. Bu akıl Kürtleri bölücü ve terörist gören Kemalist akıl ve ezberdir. Resmi tarih ve politik tezdir. Bu ifadeler Türk faşistlerinin sarıldığı temel yalandır. Eğer Bila ya da Bila gibi düşünenler bu yazımı okurlarsa ya da okuyucularımızdan biri bu yazıyı kendilerine gönderirse aşağıda sıralayacağım sorulara ve çelişkilere sosyal, kültüreli tarihsel, hukuki ve politik olarak cevap versin istiyorum. Vermezlerse…
Türk ismi etnik bir tanım değilse, o zaman Türk denilen kimliğin tarihi 1923’te başlar değil mi? Çünkü etnik kimlik en az on bir bin yıldır toplulukların yaratımlarının eseri olarak vardır. Kabileler ve aşiretler ki Türkmen halk tarihinde bu oba, boy olarak belirtilir etnik kimliğin oluşumunu neredeyse tamamlaması anlamına geldiği tarihi süreci anlatır. Yani bir topluluğun dil başta olmak üzere, sanat, edebiyat, maddi ve manevi yaşam değerleriyle az ya da çok kendine has ve diğer topluluklardan ayıran farklı kimliğini yaratmasıdır etnik kimlik. Etnik kimlik bir topluluğun maddi ve manevi kültür alanındaki doğa farklılığıdır. Etnik kimliksizlik yok olmak demektir. Çünkü etnik kimlik bir toplumun halkın yaratıcılığının somut ifadesidir. Türk etnik bir kimlik değil de Türkiye cumhuriyeti devletini kurmuş halkın ismi uydurmasını doğru kabul ediyorsanız, ne diye ‘şanlı tarihimiz, devlet geleneğimiz, Selçuklular, Osmanlılar…’ ve bu anlatımın etrafında oluşturulmuş tonlarca uydurma belge bilgi ile kitaplar dolusu külliyat oluşturdunuz ki? Madem Türk Anadolu halklarının ortak ismiyse o kitaplarda neden Kürt, Ermeni, Asur-Keldani, Arap, Laz, Çerkez vd… halkların Türk olmadan önceki tarihlerini de anlatmıyorsunuz? Mesela Çanakkale savaşlarındaki Kürt kahramanlığından neden bahse etmiyorsunuz? Sahiden Türk etnik kimlik değilse Göktür devletine ne diyeceksiniz? Ya Divanü Lugati’t Türk adlı sözlükteki Türk ismi? Kimdir bu Türkçe dışındaki dillerle konuşmayı yasaklayan Karamanoğlu Mehmet? Ya Anadolu kapılarını açan Alparslan kimdir? Gerçekten orta asyadan gelenler kimdir? Malazgirt savaşından sonra daha çok da 1250 sonrası Moğol istilasının açtığı yoldan oba oba, boy boy önce İran ve Kürdistan’a akabinde de tüm Ortadoğu’ya dağılan halka ne ad vereceğiz? Tekrar soruyorum Türk etnik kimliği ifade etmiyorsa yaklaşık bin yıl önce orta asyadan gelen halkın ismi nedir? Kimdi onlar ve nereye gittiler? Bu topraklarda kültürel olarak aldıklarına verdiklerine ne oldu? Bunlara Türkmen halkı diyecekseniz eğer bu defa da sorum şu. Türk ile Türkmen arasındaki yakınlık-uzaklık mesafesi ile Türk’ün Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Ermeni, Asuri vd… halklar arasındaki yakınlık uzaklık oranını ölçersek ne elde ederiz? Daha açık bir ifade ile Türkler neden Ermenileri, Asurileri, Rumları ve Kürtleri katliamdan geçirdi? Madem hepsi birden Türk oluyorduysa bu halklar neden sürüldü, kültürleri ne diye inkar edildi? Niye hiçbiriniz Kürtçe bilmiyorsunuz? Türk etnik kimlik değilse Türk dünyası sözü ile neyi, kimleri ve hangi coğrafyaları anlatıyorsunuz? Mesela Azerbaycan için ne diye ‘iki devlet bir millet’ ifadesi kullanıyorsunuz? Bu ifadeyi neden Irak federe Kürt devleti için de kullanmıyorsunuz? Ermenistan, Gürcistan, Arap devletleri için de bu tanımı kullanmak gerekmez mi? Çünkü Türkiye cumhuriyeti devletinin kuruluş mücadelesi kabul edilen mücadele sürecinde bu halkların tümü az ya da çok işin içinde vardı değil mi?
Türk etnik kimlik değil, tüm halklar hukuki olarak eşittir vb… sözler kadar uydurma, yalan, hayal ve boş bir teori daha olamaz. Artık bundan vazgeçin. Bu aklınız kan ve katliamdan başka bir şeye yol açmadı, bundan sonrada açmayacak. Kabul etmeseniz de insanlık tarihi içinde Türk diye bir tarih var. Türklük uydurma ve yüz yıllık bir yaratım değildir. Sizin dediğiniz Türk adı etrafındaki milliyetçiliktir. Türk milliyetçiliğinin tarihi Türk halkının tarihi olamaz. Bunu dayatmak Türk halkına kültürel soykırımdır. Çıkarlarınız için en başta Türk halkını kurban ettiniz ve ediyorsunuz. Bu yalanlarla en başta Türk-Türkmen halkına hakaret ediyorsunuz. Aç ve perişan ediyor, iradesizleştirip toplu intihara sürüklüyorsunuz. Utanın diyemiyorum. Vicdan ve ahlak hiç diyemiyorum. Bu erdemler olmuş olsaydı güzelim Anadolu, başta emektar ve çilekeş Türkmenler olmak üzere Kürt, Arap, Ermeni, Laz, Çerkez, Asuri vd… halkların durumu böyle olmazdı.
İşte Kürt özgürlük mücadelesi bu uydurma, yalanlarını ortadan kaldırıp normalleşme yarattığı için bu kesimler Kürtlere bu kadar düşmandırlar. Çünkü daha başından beri iktidar ve çıkar için olan bu uydurmalarla kendi gerçekliklerine kılıf örenler herkesi kendileri gibi soyundan, sopundan özcesi tarihinden ve kültürel değerlerinden unutarak içi boş insanlar olsun istediler. Köklerinden kopartılmış toplumu yönetmek, sömürmek rahat olur. Kendilerince bir ulus yaratacaklarını sandılar. Ama başaramadılar. Başarısızlıklarının temel sorumlusu olarak Kürtleri görüyorlar. Bunun için Kürtlere katliam yapıyorlar. Ellerinde bu katliamı yapacak tek silah olarak da terörist ve çeteleri kaldığı için bunlarla bu işi yapıyorlar. Yarın tüm suçu bu çetelere yükleyip kendilerini Kürtlere affettirmeye çalışacaklar. Fakat unutmayın ki bu defa Kürtler sizi asla affetmeyecektir. Çoluk çocuğunuz için şimdiden bir yer arasanız iyi olur… Çünkü Kürtler sizinle aynı yönetimi ve memleketi paylaşmayacaktır.
Mehmet GÖREN
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi