ANKARA
AKP’nin 17 yıllık iktidarından çatlama sesleri geliyor. Gün geçtikçe vekil, başkan ve üye istifaları ile gündeme gelen AKP her ne kadar konuyu farklı yerlere çekmeye çalışsa da adım adım parçalanmaya doğru yol alıyor.
Şöyle bir bakacak olursak eğer, AKP’nin sadece üye sayısında bile 60 bin gibi bir kayıp ile karşılaşacağız. Bu araştırmaları yaparken halkın tepkilerine büyük önem verdiğimizi belirtmek istiyoruz. Araştırmalar sonucu AKP faşist iktidarından artık rahatsız olunduğunu düzelteceğim iddasıyla geldiği ülkeyi her geçen gün daha kötü bir hale getirdiği duyumları alıyoruz. Bu konulardan yola çıkarak AKP’nin 17 yıllık iktidar sürecinde neler yaşandığına dair yaptığımız araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyoruz.
İşgalci AKP’den ayrılan eski bir milletvekili, “Tek tek istifalar oluyor. Pek görülmüyor ama bunlar gerçek. Bazı illerde toplu olarak istifalar var. Bazı illerde yeni kurulacak partilere katılım için toplu istifa girişimleri oluyor. Bunlar güzel görüntüler değil o yüzden ayrılan bazı arkadaşlar onlarla konuşup bu istifaları durduruyor” dedi.
Babacan ekibi de Davutoğlu ekibi de AKP içinde bazı milletvekilleri ile görüştüklerini saklamıyor. Hatta, “10-15 milletvekili istifaya hazır” diyenler var.
1 Temmuz 2019’da AKP’nin üye sayısı 9 milyon 991 bin iken bu sayı 6 Eylül itibariyle 9 milyon 874 bine düştü. İki ayda AKP’deki üye kaybı toplamı 56 bin 260 oldu.
AKP kulislerinden elde edilen bu bilgiler aslıda AKP’nin faşist çarkını döndüremez bir hale geldiğinin en büyük göstergesi.
AKP’yi bu raddeye getiren en önemli şeylerin başında ise sosyolojik kriz, artan ekonomik çıkmazlar, eğitim seviyesinde düşüş, düşünce özgürlüğündeki tek tipe yaklaşımlar etkilidir. AKP’nin toplum üzerindeki bu baskısı öyle bir noktaya geldi ki bir çok insan aileleri ile beraber yaşamlarına son verdi. Özellikle son dönemlerde artan bu olaylar aslına AKP iktidarının durumunu en iyi göstergeleridir.
CEZAEVLERİ
Örneğin AKP iktidara gelmen önce, 2002’de AKP iktidara gelmeden evvel cezaevlerinde 59 bin insan vardı tutuklu ve hükümlü olarak ama bugün 2014’te 157 bine yakındı, 2018 Mayıs ayı itibarıyla cezaevinde 250 bin 764 erkek, 10 bin 285 kadın ve 2 bin 982 çocuk olduğunu açıklarken, annesiyle birlikte kalan çocuk sayısının ise 677 olduğunu belirtti. Ancak 2019 Haziran ayı itibarıyla 864 çocuğun annesiyle birlikte cezaevinde olduğu biliniyor.
Bu rakam sizin akıllarınıza ne kadar iyi bir devlet suçluları yakalıyor dedirtmesin çünkü bir ülkede bu kadar tutuklu varsa o ülkenin ahlaki ve vicdani yönleri aşınmış demektir, hırsızlığa gidiş yolu dahi açlıktan geçer…
Üstelik bu tutukluların 194 bin 113’ü adli, 48 bin 924’ü siyasi suçlu bulundu, bunlardan 110’u ise gazeteci. Faşist AKP’yi zorlayan kim olursa içeri almış anlayacağınız.
EKONOMİ
AKP iktidara gelmeden dış borç: 130 milyar dolar
AKP iktidara geldikten sonra dış borç: 257.2 milyar dolar
AKP’den 14 yıl öncesi dönemde ortalama işsizlik oranı yüzde 7.7 iken, AKP iktidarında yıllık ortalama 10.7’ye yükseldi.
Açlık sınırı açlık sınırı 2.008,66 TL, oldu. Asgari ücret ise 2.020 TL.
Ekonomi’de de sınıfta kalan faşist AKP iktidarı milli gelirin ne kadar arttığından bahsediyor tabii buna bağlı tüketim oranın ve fiyatların ne kadar arttığını dile getirme gereği duymuyor. Genç işsizlik oranı bir yıl içinde 6,8 puan artarak yüzde 26,7 oldu.
EĞİTİM
Eğitime bakacak olursak her köşe başı bir üniversite, küçük çocukları deneme tahtasına çeviren bir iktidarla karşılaşacağız. AKP döneminde tam olarak üniversite sayısı: 10 yılda 92 üniversite açıldı.
Değiştirilen eğitim sistemi 15 kez değiştirildi. Akademisyen ihraç eden, araştırma görevlilerini keyfi ve hukuksuz bir şekilde işe alan veya işten atan, üniversite özerkliğini her anlamda ihlal eden, üniversite “kurmayı” bina açılışından ibaret sanan bir yaklaşım, gün sonunda ortaya 1 milyon “üniversiteli işsiz” çıkardı.
SONA DOĞRU
Bu veriler ve halkın faşist AKP iktidarından duyduğu rahatsızlıklar, içteki çatlamalar ve ideolojik ayrılıklar bizlere AKP iktidarının sonunun yaklaştığını gösteriyor. Sona doğru ilerleyen iktidar köşeye sıkışmış durumda. Erdoğan diktatörlüğünde yalnızlaşan AKP’nin sayılı günleri kaldığı çok net görülüyor. Erdoğan kabinesi kendi içinde parçalanmalara gidiyor ver artık halk tarafından kabul görmüyor. Tükenen AKP iktidarı, tükenmişlik sendromu içerisindeyken kapitalist sistemin ise artık tükenmekle iç içe olduğu gerçeği ile bir kez daha karşılaşıyoruz.
NC/Faraşîn Sîdar