HABER MERKEZİ
05-05-2016
Direnişin 53. Günü
Son haftadır çok yoğun vuruyorlar. Lakin iki gündür biraz daha hafif. Hafif dediğim yani yer yer vuruyorlar. Ağırlıkta tanklar evleri vurarak yıkıyorlar. Bazen bir bina hedef alınıyor ve saatlerce vurularak enkaz haline geliyor. Bizler de evlerin bodrum katında kalıyoruz. Artık bu duruma aşinayız.
Arkadaşları en çok zorlayan sigarasızlık. Sigara bitti, kimi dükkanlarda tütün vardı, şimdi bu da bitmek üzere, bu konuda en şanslı benim.
Bugünler biraz da yorucu geçiyor. Tünel kazma bayağı zor. Sırf düşmana darbe vurmak için herkes kendini yoruyor. Özelde zırhlı araçlar için yapmayacağımız iş yok. Çünkü bizi zorlayan bu, zaten zırhlı araçlar olmasa öyle üzerimize gelecek bir yürek yok. Yerimizi somut biliyorlar fakat teknikle vuruyorlar yani tüm savaş teknik üzerine.
Şimdi 4 kişi kalıyoruz. Ben, Sipan, Diren ve Bawer. Diren kadro değil; Maxmur’dan seferberlik için geldi, hoş bir arkadaş ve canlı. Ortama moral veriyor. Heval Bawer’in yaşadığı zorlanmalar var. Geçen gün tartıştık. Açık eleştirilerimi yönelttim. Tartışmadan sonra daha iyi. Rolünü oynuyor, bir de heval Sipan var onunla son süreçte birlikte kaldık, Demhat’ın akrabası. Onda Demhat’ı görüyorum. Sipan’da çok savaşçı. Doğal, bana çok destek oluyor. Evdeki yaşamı çok tuhaf. Sistemde yapmadığı şey kalmamış. İşte PKK’nin farkı, şimdi bir çok yönüyle gelişme sağlamış.
Hareket alanım sınırlı. Artık cihazda konuşamıyorum, radyo bile çekmiyor, her şeyden habersizim.
06-05-2016
Direnişin 54. Günü
İki gündür sessizlik var demiştim. Demez olaydım, bugün sessizliği yerle bir ettiler. Gün boyu bomba atar ve tanklar yoğun vurdu. Zaten patlayıcı mermilerle sık sık rastgele tarıyorlar. Bugün zırhlı araç mayınımıza yaklaştı, heyecandan koşturduk, boşa gitmemesi ve isabetli olması için bekledik.
Ah şu kanalizasyon işi. Tüm zorluklarına rağmen düşmana darbe vurmak için girdik. Eğilmek ve sürünmekten kaburgalarım kaç gündür sızlıyor. Fakat Sipan ve Zağros’un ayakları su topladı. Yine de hep fedakarlar.
Heval Mahir’in grubu bir süredir tünel kazıyordular, bugün tünel yarı çöktü. Moralimi etkiledi, sonra yeni bir çözüm bularak devam ettik.
Öğleden sonra zırhlı kepçenin sesi çok yakın geldi. Etrafa hakim olamadığımızdan başta göremedik. Ben ve Diren tektik. Sonra Diren’i arkadaşların yanına haber vermesi için gönderdim. Kullandığımız yolu yoğun taradılar ben tek kaldım. Kimsenin geçmemesini söyledim, heval Sipan mermilerin arasında yanıma koştu. Sırf tek kalmayayım diye. Sonra Diren geldi, çok kızdım her ikisine de, onlara bir şey olsaydı, kaldıramazdım.
Son süreçte duygusal atmosfer hakim. Bir yeri kontrol ederken bile herkes kendini öne sürüyor. Bazı arkadaşlar bana korumacı yaklaşıyor. Onlara kızıyorum, fakat ben hepsine öyle yaklaşıyorum. Bu sürecin başından beri devamlı yaralı ve şehit arkadaşlara tanık oldum. Bu bende öyle tuhaf psikoloji yarattı ki…
Bugün Deniz Gezmiş’lerin şehadet yıl dönümü. Onları minnetle anıyorum, onların ardılları olarak devraldığımız devrim bayrağını onurla dalgalandırıyoruz. Selam olsun Deniz’lere…
Selam olsun direnenlere, devrimcilere…
Şehit Zeryan Deniz Amed
Şirnex Direnişi – Ölümsüz komutan, Zeryan’ın kaleminden: İntikamla savaşmak-XII