HABER MERKEZİ – AKP’nin 2002’de iktidara gelmesiyle birlikte hem siyasi hem de ekonomik kriz gün geçtikçe derinleşirken, iktidarın bütün bütçeyi savaşa yatırmasıyla birlikte 2015’te güvenlik harcamlarının toplamı 40 milyar yani 40 katrilyon iken, 2019 yılının bütçesinde bu rakam 150 milyar yani eski parayla 150 katrilyona çıkmıştır. 4 katlık bir artış durumdadır. Bu da AKP iktidarının bütün kaynakları tanka, topa, füzeye ayırmıştır. Yine Rusya’dan alınan S400’lere, Amerika’dan alınması planlanan F 35’ler ve Kürtlere yönelik Kuzey Suriye’de başlattığı işgal operasyonlarına ayrılan katrilyonların nereden geldiğini iyi görmek gerekir. Iktidar bu silahları nereden eksilterek alıyor peki; memura, işçiye hiç zam yapmayarak, çiftçiyi sömürerek hiç destek vermemesinden kaynaklı Türkiye’de yaşayan 82 milyon vatandaşın yoksullaşmasının ve altında yatan savaş politikalarını iyi görmeleri gerekir. Türkiye’de yaşayan toplumlar açlık sınırı altında yaşamak zorunda bırakılırken, bir yandan da sömürücü AKP iktidarı Türkiye’yi parsel parsel dış ülkelere satarak, kendi şahsına ve ailesine yatırım yapmakla meşgul durumda. AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte toplumun düştüğü duruma ve Türkiye’de satılan ve özelleştirilen alanlara bir bakalım.
AKP iktidara gelmeden önce 116 milyar dolar borcu olan Türk devletinin bugün 445 milyar dolar borcu bulunmakta. Böylece ilaveten 329 milyar dolar borçlanılan bununla beraber 62 milyar dolarlık özelleştirme yapılan 17 yılın sonunda, 4,7 milyon işsiz, tarihi bütçe açıkları, azalan rezervler, dünya ortalamasının 7 katı enflasyon, değer kaybeden yerli para ve Kürtlere yönelik başlatılan savaş için ayrılan bütçe, Türkiye’yi büyük bir kaos ve krizin içine soktu. Bunlar sadece görünen yönleridir, bir de diktatör Erdoğan’ın Katar ve Arap emirlikleriyle yaptığı ekonomik ve siyasi pazarlıklar da bunun görünmeyen tarafıdır.
AKP iktidarının 2002-2019 döneminde sattıkları alanlara baktığımızda bilançonun çok ağır olduğu gözler önüne serilecektir. İktidar 17 yıl boyunca uygulamalar kapsamında, 11 liman, 98 elektrik santrali, 50 tesis ve işletme, 11 otel, 3 bin 917 taşınmaz ve araç muayene hizmetleri ile maden ruhsatları, makine-teçhizat, demirbaşlar, isim hakları, hizmet araçları ve markalar, varlık satışı, işletme ya da imtiyaz hakkı devri yoluyla özelleştirilmiştir.
AKP Iktidarının 17 Yılda Sattıkları
Şeker Fabrikaları
İktidar bütün şeker fabrikalarını satmakla ilk icraatlerine başladı. Türkiye’de tarihten günümeze gelen ve milyonlarca işçinin çalıştığı fabrikalar tek tek yabancı sermayelere satılmaya başlandı.
Türkiye’nin ilk şeker fabrikası olan Türkiye Şeker Fabrikaları 2018’de satıldı. Yine Türkiye’de 33 şübesi bulunan Alpullu ve Uşak şeker fabrikaları: 2018 yılında yabancı sermayeli şirketlere satıldı. Bununla birlikte: Kırşehir Şeker Fabrikası, Turhal Şeker Fabrikası, Çorum Şeker Fabrikası, Elbistan Şeker Fabrikası, Muş Şeker Fabrikası, Erzincan Şeker Fabrikası, Erzurum Şeker Fabrikası, Afyon Şeker Fabrikası, Bor Şeker Fabrikası satılan fabrikalar arasındadır.
AKP İktidarı Döneminde Özelleştirilen Tesis ve İşletmeler
AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana yapılan tarafından özelleştirmeler, iktidar tarafından başarı olarak gösterilmeye çalışıldı. Bugüne kadar 273 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış/devir işlemleri yapıldı. Bu kuruluşlardan 268’inde kamu payı kalmadı. 1986’dan 26 Ağustos 2019’a kadar gerçekleştirilen satış/devir uygulamalarının toplamı 70.3 milyar dolar oldu. 1986’dan AKP’nin iktidara geldiği döneme kadar 8.2 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı. Toplam 70.3 milyar dolarlık özelleştirmenin 62.1 milyar doları AKP döneminde gerçekleşti. Geçen yıl 1.3 milyar dolar özelleştirme yapıldı. Bu yıl 27 Ağustos’a kadar gerçekleştirilen özelleştirmelerin tutarı ise 51 milyon dolar oldu. Geçen yılki 1.3 milyar dolarlık özelleştirmenin 1.1 milyar doları Hazine’ye aktarıldı. AKP 18 elektrik dağıtım şirketinin tamamını özel sektöre devretti.
Özelleştirilen bazı tesis ve işletmeler ise şöyle:
Ataköy Hidroelektrik Santrali, Beyköy Hidroelektrik Santrali, Çıldır Hidroelektrik Santrali, Denizli Jeotermal Santrali, İkizdere Hidroelektrik Santrali, Kuzgun Hidroelektrik Santrali, Mercan Hidroelektrik Santrali, Tercan Hidroelektrik Santrali, Engil Gaz Türbinleri Santrali, Seyitömer Termik Santrali, Kangal Termik Santrali, Yatağan Termik Santrali, Murgul Hidroelektrik Santrali, Çatalağzı Termik Santrali, Kemerköy Termik Santrali, Yeniköy Termik Santrali, Orhaneli Termik Santrali, Tunçbilek Termik Santrali, Soma Termik Santralidir.
İktidarın Özelleştirdiği Tekel binaları
AKP iktidarı bütün alanlarda olduğu gibi tekel alanındada özelleştirmeye giderek bütün önemli alanları özelleştirdi. Özelleştirilen alanlar ise şunlardır: Adana Sigara Fabrikası, Ballıca Sigara Fabrikası, Bitlis Sigara Fabrikası, İstanbul Sigara Fabrikası, Malatya Sigara Fabrikası, Tokat Sigara Fabrikası, Yavşan Tuzlası, Ayvalık Tuzlası, Çamaltı Tuzlası, Çankırı Kaya Tuzlası, Tuzluca Tuzlası, Sekili Tuzlası, Kağızman Tuzlası, Kaldırım Tuzlası, Kayacık Tuzlası özelleştirdi. İktidar tekel alanlarını da özelleştirerek kendi aile ve yandaşlarına peşkeş çekti.
Özelleştirilen HES’ler
Tekel bayilerinin özelleştirilmesinden sonra İktidar Türkiye’de bulunan en önemli Hidroelektrik Santralleri (HES) özelleştirmeye başladı.
Özelleştirilen HES’leri şu şekilde sıralayabiliriz:
Bayburt, Çemişgezek, Girlevik, Bünyan, Çamardı, Pınarbaşı, Sızır, İznik-Dereköy, İnegöl-Cerrah, Suuçtu Çağ, Otluca, Uludere, Adilcevaz, Ahlat, Malazgirt, Varto-Sönmez, Değirmendere, Karaçay, Kuzuculu, Turunçova- Finike, Besni, Derme, Erkenek, Kernek, Kayadibi, Kovada,Hasanlar, Ladik-Büyükkızoğlu, Durucasu, Arpaçay-Telek, Kiti, Göksu, Berdan, Kısık, Bozkır, Ermenek, Koçköprü, Engil, Erciş, Hoşap, Haraklı-Hendek, Pazarköy-Akyazı, Bozüyük, Kayaköy, Esendal, Işıklar, Dere, İvriz, Fethiye, Manavgat, Doğankent, Kürtün, Torul, Gönen, Karacaören, Kadıncık, Şanlıurfa, Adıgüzel, Kemer, Almus, Köklüce, Yenice, Suçatı, Değirmendere, Karaçay, Kuzuculu, Anamur, Silifke, Bozyazı, Mut-Derinçay, Zeyne, Menzelet, Kılavuzlu, Manyas, Sütçüler, Tohma, Dinar, Çine özelleştirilen HES’ler arasında yer almaktadır.
Özelleştirilen Tesisler
Sümer Holding, Mazıdağı Fosfat Tesisleri, Adıyaman İşletmesi, Malatya İşletmesi, TÜMOSAN İşletmesi, Bakırköy Konfeksiyon San. İşl., Çanakkale Sentetik Deri İşletmesi, Diyarbakır İşletmesi, Beykoz Deri ve Kundura İşletmesi, Sarıkamış Ayakkabı İşletmesi Seyitömer Linyitleri İşletmesi, Güney, Ege Linyitleri İşletmesi, Murgul Bakır İşletmesi, Samsun Bakır İşletmesi,Yeniköy Linyitleri İşletmesi, Bursa Linyitleri İşletmesi, Sakarya Traktör Sanayi, Ereğli Demir ve Çelik işletmeleri ise özelleştirilenler arasındadır.
Limanların özelleştirilmesi
Mersin Limanı, İskenderun Limanı, Samsun Limanı, Bandırma Limanı, Derince Limanı, Salıpazarı Limanı (Galataport), Tekirdağ Limanı, Çeşme Limanı, Kuşadası Limanı, Dikili Limanı, Trabzon Limanı Ve daha fazlası: Eti Alüminyum, Eti Bakır, Eti, Elektrometalurji, Eti Gümüş, Eti KromGübre Fabrikaları özelleştirildi.
THY’nin yüzde 20’si Borsada satıldı
Doğalgaz dağıtım şirketleri ESGAZ 43 milyon dolara, BURSAGAZ 120 milyon dolara satıldı. Sümer Holding bünyesinde yer alan fabrika arazileri de tek tek satıldı. 44 milyon dolara satılan Sümerbank Bakırköy İşletmesi‘ni ve 27 milyon dolara satılan TÜMOSAN izledi. Blok satıştan toplam 402 milyon dolar gelir elde edilirken, 2004 yılında 689 milyon dolar değerinde tesis, varlık ve arazi satışı gerçekleştirildi. Türk Hava Yolları’nın (THY) hisselerinin yüzde 20’si ise 177 milyon dolara borsada satıldı.Bunların yanı sıra havacılık alanında ise; PETKİM, HAVELSAN, THY, TELEKOM, TÜPRAŞ iktidarın özelleştirdikleri ve yandaşlarına verdiği alanlardan bazılarıdır.
Satılan ve Özelleştirilen Bankalar
AKP iktidarı döneminde, Bankacılık sektörünün yüzde 50’sini yabancı sektörünün şirketlerin kontrolüne geçti. Bunların başında Ziraat Bankası, yüzde 51’i Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredilen Halk Bankası ve Vakıfbank… Ve kalan bu üç banka, Kamu Varlık Fonu çuvalına atıldı. 1984’ten beri TMSF’de atıl bekletilen Adabank’ı da sayarsak dört banka. Bir de kamu mevduatı gibi özel amaçlılar; Türk Eximbank, İller Bankası, Türkiye Kalkınma Bankasıdır.
Alternatif Bank ya da Abank (Katar): Doğan Grubu 1991’de kurdu, 1996’da Anadolu Grubu’na sattı. Şimdi tamamı Katarlı The Commercial Bank’ın.
Bankopozitif (İsrail): TMSF, Toprak Yatırım Bankası A.Ş.’ye el koymuş, 2002’de Faktoring A.Ş.’ye satmış, adı C Kredi ve Kalkınma Bankası A.Ş. (C Bank) olmuştu. 2006’da İsrail’in Bank Hapoalim’i aldı.
Burgan Bank (Kuveyt): Tekfen 1989’da kuruldu, 2001’de Bank Ekspres’i aldı. Eurobank’da 2012’de Tekfen’i aldı, adı Burgan Bank oldu.
Denizbank (Rusya): 1938’de Denizcilik Bankası kuruldu. 1997’de Zorlu Grubu aldı. 2002’de Tarişbank ile birleşti, sonra Belçika’lı Dexia ve Rus Sberbank’a satıldı. 2012’den beri de yüzde 99.85’i Rus Sberbank’ın.
Finansbank (Katar): Hüsnü Özyeğin 1987’de kurdu. Önce Yunanlı National Bank Of Greece’e (NBG), sonra Katarlı QNB’ye satıldı.
Garanti Bankası (Türk & İspanya): 1946’da kuruldu. İspanyol BBVA’ya satıldı. Doğuş’un hissesi yüzde 10. Yüzde 50’si halka açık…
HSBC (İngiliz): 2001’de Demirbank’ı aldı.
ING Bank (Hollanda): 2007’de Oyakbank’ı aldı.
Bank Med Arapbank (Lübnan-Ürdün): 2006’da MNG Bank’ı aldı.
BankEuropa (Yunan): 2003’te TMSF’den Sitebenk’ı aldı, adını BankEuropa yaptı.
Şekerbank (Türk & Kazak): 1953’te Pancar Kooperatifleri Bankası kuruldu, 1956’da Şekerbank oldu. 2004’te yüzde 20.1’i Kazak Samruk Kazyna’ya, yüzde 10.8’i BTA Securities JSC’a satıldı. Merrill Lynch (Amerika): 2006’da Tat Bank’ı aldı.
ICBC (Çin): Akın Şirketler Grubu 1986’da Tekstilbank’ı kurdu. 2002’de yüzde 75’ini GSD Holdinge sattı. 2015’te Commercial Bank of China’ya satıldı adı CBC oldu. Yüzde24.5 halka açık.
National Bank of Kuwait (NBK (Kuveyt): 2007’de Turkish Bank’ın yüzde 40’ını aldı.
Turkish Bank (Türk & Kuveyt): National Bank of Kuwait yüzde 34.29, Özyol Holding yüzde 58.92 hisse sahibi.
Türkiye Ekonomi Bankası TEB (Fransız & Türk): Kocaeli Halk Bankası 1927’de kuruldu. 1982’de Çolakoğlu Grubu aldı. Dışbank, 2005’te Fortis Bank’a satıldı. TEB’de 2011’de Fortis Bank’ı aldı. TEB’in yüzde 68’i Fransız BNP Paribas’ın, yüzde 28’i ise Çolakoğlu Grubu’nun.
Türkiye Finans (Suudi Arabistan & Türk): 2005’te Family Finans ve Anadolu Finans birleşti Türkiye Finans oldu. Sahibi Ülker ve Boydak idi. 2008’de Suudi Arabistanlı The National Commercial Bank’a satıldı.
Yapı Kredi Bankası (Türk & İtalyan): 1944’te Kazım Taşkent konut ihtiyacı için kurdu. Şimdi yüzde 57.4’ü İtalyan UNİ Credit Koç grubunun.
İktidarın Katar ve Arap ülkelerine sattığı topraklar
AKP iktidarı özelleştirmeden hızını alamayınca sıra Türkiye’de bulunan önemli toprakları ise Katar ve Arap’lara satmaya başladı. 2003 yılına kadar 57 bin 652 metrekare arazi satın alan Suudi Arabistan vatandaşlarının 2019 yılına gelindiğinde satın aldığı arazi büyüklüğünün 2 milyon 611 bin 274 metrekareye yükseldiği görülmektedır. Yine Ürdün vatandaşlarına 2003 yılına kadar sadece 15 metrekare arazi satın alırken bu rakam AKP döneminde 941 bin 991 metrekareye yükseldi. 2003 yılına kadar Türkiye’den hiç toprak satın almayan Kuveyt vatandaşlarının AKP döneminde 893 bin 434 metrekare satılırken, Birleşik Arap Emirlikleri 456 bin 189 metrekare, Pakistan vatandaşlarının ise 18 bin 507 metrekare alan satın aldıkları ortaya çıktı.
AKP Türkiye’yi Katar’lara satıyor
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 2003 yılına kadar hiçbir satın alma işlemi bulunmayan Katarlıların o tarihten bu yana satın aldığı alanların toplam yüzölçümünün 795 bin 552 metrekare olduğunu bildirdi. Kurum’un aktardığı verilere göre, Katarlıların 198 adet ana taşınmaz satın aldığı, bu taşınmazların toplam yüzölçümünün 489 bin 901 metrekare kare olduğu açıklandı. Katar vatandaşlarının bin 884 adet de “bağımsız bölüm” satın alırken, alanların yüzölçümü toplamının ise 305 bin 651 olduğunu ve bu satın alma işlemlerinin bin 592 farklı kişi tarafından gerçekleştirilmiş durumda. Yine Kanal İstanbul güzergahında 44 dönüm arazi satın alan Katar Emiri’nin annesi Şeyha Moza’nın yanısıra Katarlıların Türkiye’de edindikleri gayrimenkuller Yalova ilinin büyüklüğüne yaklaşmış durumda.
Katar’ın Türkiye’de en çok toprak satın aldığı iller
Arap etnik kökeninden insanların Türkiye’de en çok İstanbul’dan arazi satın aldığını bildirdi. Kurum’un verdiği bilgiye göre, Araplar 59 ilden arazi edindi. İstanbul’dan aldıklarının büyüklüğü 2 milyon 504 bin metrekareye ulaşırken; Ankara’dan 393 bin metrekare, İzmir’den 32 bin metrekare, Bursa’dan 1 milyon 174 bin metrekare, Sakarya’dan 1 milyon 93 bin metrekare, Kocaeli’den 940 bin metrekare, Manisa’dan 607 bin metrekare arazi el değiştirirken, Eskişehir’den ise 423 bin metrekare arazi satın aldı.
Suudi Arabistan 3 Milyon 408 Bin 555 metrekare Toprak Satın Aldı
Yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’nin yabancılara sattığı toplam 3 bin 336 parsel ana taşınmazın büyük bölümü Iraklılar’a gittiği ortaya çıktı. Toplam 19 bin 256 Irak vatandaşı, Türkiye’den 1 milyon 503 bin 272 metrekarelik parsel satın aldı. Yabancılara satılan parsellerin yüz ölçümü büyüklüğünde ise Suudi Arabistan uyruklu 8 bin 250 kişiye Türkiye’den satılan 915 parselin toplam yüzölçümü büyüklüğü 3 milyon 408 bin 555 metrekare oldu. Suudi Arabistan, Kuveyt ve Irak, Türkiye’den sahip olunan parselin büyüklüğünde öne çıkan üç ülke olurken Katar dördüncü, 649 bin 890 metrekarelik alan ile Birleşik Arap Emirlikleri ise beşinci sırada yer aldı.
Almanlar 1 Milyon 665 metrekare toprak aldı
Yine Alman vatandaşlarının sahip oldukları arazilerde büyük artış olduğu görülüyor. Buna göre, 2003 yılına kadar Türkiye’den 377 bin 487 metrekare arazi satın alan Almanlar, 2019 yılına gelindiğinde bu alanı 1 milyon 665 bin 441 metrekareye yükselttiği ortaya çıktı.
Sara GULAN
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi