HABER MERKEZİ
Dersim tarihin gizli kapısı… Yaşanmışlıkları ve direnişleri ile Kurdistan tarihinin gerçeklere açılan kapısı Dersim, dağların koruması altında, teslimiyeti kabul etmeyen kadınların mekanı…
Dersim’in yüreğinden kopup gelen kızıl saçlı, devrimci kadın Sakine yani Şehit Sara, coğrafyanın insan kişiliği üzerindeki etkilerinden söz edilir. İnsan yaşadığı, ait oluğu coğrafyaya göre şekillenirmiş. Bunun somut örneği yakın zamanda hain bir komplo ile şehit düşen Sakine Cansız yani Şehit Sara’dır. Dersim’in gizemli ağları kadar sırlarla dolu, taşları kadar sert ama bir o kadar da saklayan, koruyan düşmana teslim olmayandır Şehit Sara.
Şehit Sara, Kurdistan özgürlük mücadelesinin ilk kadın neferi, kadın önderi. Kadın kurtuluş ideolojisinin timsali…
Şehit Sara diğer adıyla Sakine Cansız, 1958 yılında Dersim’de Alevi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
1970’li yıllarda, gençlik döneminde devrimle, devrimcilik ile tanıştı. Kendini bulmuşcasına koşar adımlarla yürüdü devri yolunda. Dersim dağlarında,düşmana teslim olmamak adına kendini uçurumlardan yuvarlayan Dersim kadınlarının çığlığı kulağında, intikam ateşi ile yanarak yürüdü bu yolda.
Şehit Sara yaşamını ‘Hep kavgaydı yaşamım’ kitabında anlatırken ilk isyanın ailesine karşı geliştiğinden söz eder Şehit Sara, kendi olabilmek adına herkesi karşısına almaya hazırdır. Tek isteği Kürt kimliği ile özgürce yaşamaktır.
Osmanlı’dan Türk devletinin kuruluş yıllarına hatta günümüze kadar uzanan Dersim üzerindeki asimilasyon politikalarına karşı kendi koruyabilmek, varlığını yaşatabilmek adına Ankara’ya gider. Burada Halklar Önderi Abdullah Öcalan ile tanışır ve devrime açılan direnişle dolu kapıyı aralar.
Bir süre Ankara’da kaldıktan sonra Çewlih v e Xarpêt’te çalışma yürütür, gerek Kürt halkının feodal yaklaşımları gerekse bir kadın olmanın verdiği zorluklarla tanışan her seferinde daha fazla mücadele etmeyi kendine esas alan Sara Kadın Kurtuluş Mücadelesinin ilk komutanı ve PKK’nin kuruluşunda yer alan ilk kadındır.
Amed zindanında Esat Oktay faşizmine karşı gösterdiği direnişi ile bütün bir halka ve yoldaşlarına kanıtlar kendini. Ne olursa olsun teslimiyeti kabul etmez ve tek bir kadının dahi teslim olmasına izin vermez. Şehit Sara, Amed zindandaki direnişi ile faşist Türk devletinin kanlı tarihini boşa çıkarır direniş yoluna ışık tutan tek mumudur.
Örgütlülük ve direniş ile Amed zindanında düşmanı yenilgiye uğratır. Amed zindanından çıktıktan sonra, Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın kaldığı Bekaa Vadisi’ne gider. Gördüğü eğitim ve Halklar Önderi ile arasında geçen diyaloglar Şehit Sara için mücadelenin esası olur.
Şehit Sara mücadele hayatı boyunca savaşır, erkek egemen zihniyetle, düşmanla, asimile olmuş kişilik ve kişilerle, özgürlük hareketinin arkasından vurmak isteyenlerle her zaman bir mücadele halinde olur.
Şehit Sara’yı anlatmak için çoğu kelime yetersiz kalıyor, onun mücadelesine tercüman olamıyor.
Şehit Sara 9 Ocak 2013 günü Şehit Rojbîn ve Şehit Ronahî ile hain bir suikast sonucu şehit edildi. Bu 3 kadına yapılan saldırının bir anlamı vardı kuşkusuz, Şehit Sara kadının örgütlülüğünü teslim ediyordu çünkü özgürlük hareketinde yer alan ilk kadındı ve Şehit Sara’yı katlederek kadın özgürlük mücadelesini bitireceklerini düşündüler.
Kadının örgütlenmesi iktidarları neden korkuttu?
Kadının tek başına yürüttüğü mücadeleden günümüze kadar gelen örgütlü kadın ordusu ve partisi olarak savaşmaları dahi iktidarı korkutmuştur. Erkek egemen zihniyetinin bentleri ile örülen iktidar olgusunun en büyük korkusu kadınlardı. Kadının özgürlüğe attığı her adım iradeleşmesi anlamına geliyordu, bir araya gelmeleri ise iktidarı sarsacaktı. Evet iktidarlar, kadının bir araya gelerek korku imparatorluklarını yıkmalarından korktular.
Korku imparatorluklarına darbe vuran, onları yıkan Dünya’nın her yerinde kadınlar olmuştu, kadınlar hiç olmaz denene inanmış ve köleleştirmek adına vurdukları zincirleri intikam çığlıkları ile parçalamışlardır. Bir topluma saldırırken nasıl ki ilk kadından başlanırsa bir toplumun özgürlüğünün de bir kadından başlayacağının farkındaydılar. Şehit Sara ile örgütlülüğü büyüyen Kürt halkını katlettiklerini sandılar. Oysa Sara’yı Kurdistan’da bekleyen, mücadelesini zafere ulaştırmak için yeminli bir halkla karşılaacaklarının farkında değillerdi.
Sara Amed’de omuzlar üzerinde karşılandı, Dersim’e Zarife’lerin, Besê’lerin direniş ile örülmüş, dağlar ile korunan Dersim’e götürüldü.
Şehit Sara’yı iyi tanırdı bu katliamın sahipleri, Şehit Sara en olmaz koşullarda dahi boyun eğmeyen, düşmana ‘Ah’ etmeyen bir kadındı. Yanına giden, bir merhabasını alan kadınlar dahi dünyaya daha güçlü bakıyordu. Şehit Sara Kürt kadının umutlarının kaybedildiği Dersim’in yüreğinden çıkıp gelmişti, Halklar Önderi Öcalan ‘Hazineler kaybedildiği yerde aranır’ diyor Şehit Sara Kürt kadınları için yıllardır kaybedilmiş umutlarının ta kendisiydi. Kadının dirilişi düşmandan alınacak intikamın ateşiydi.
Şehit Sara kadın örgütlülüğünün kendisiydi. Şehit Sara şehit olursa ardından gelecekler mücadeleyi bırakacak sandılar, kadınlar artık örgütlenmeyecek sandılar.
Şehit Sara’ya saldırı dünyanın her yerinde birleşen kadınların örgütlülüğüne saldırıydı. Yıkılacak, bitecek dedikleri PKK’nin yapı taşlarından ne önemlisi kadın örgütlülüğüdür. Bunu bilenler düşman, ilk önce kadınlara yöneldi Sara’yı katlederler ise kadın özgürlük mücadelesini nefessiz bırakacaklarını sandılar oysa Şehit Sara ardından nefes olacak, mücadele olacak bir kavga bırakmıştır. ‘Hep Kavgaydı Yaşamım’ diyerek ardından gelen kadınlara bir yaşam manifestosu bırakmıştı.
Şehit Sara’nın mücadelesinden sonra kadınlar daha güçlü geldiler, intikam ateşini harladılar, bu ateş tanrıçalara ulaştı ve tanrıçaların canı yandı, canları yandıkça intikam duyguları büyüdü, tanırıçaların yeryüzüne yansıması olan özgürlük aşkıyla yanan devrimci kadınlara yaşam suyu oldu tanrıçaların gözyaşları Sara şehit oldu ama ardından onlarca Sara doğurdu. Dersim’den başlayan mücadele, dağların doruklarında, mavi ile yeşilin buluştuğu kutsal mekanlarda sonsuzluğa ulaştı.
NC/Axin Mahir Dicle