İSTANBUL – Grup Yorum’a yönelik baskı ve yasaklara karşı ölüm orucuna giren grup üyeleri İbrahim Gökçek ve Helin Bölek’in, 260’ıncı gününe giren eylemlerini sürdürdükleri Sarıyer’deki Direniş Evi’ne baskın yapan faşist polislerce iradeleri dışında götürüldükleri Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki fotoğraf ve görüntüleri paylaşıldı. Grubun Twitter hesabından yapılan paylaşımlarda ölüm orucundaki Gökçek ve Bölek’in aynı odada yan yana yataklarda olduğu görülüyor.
İBRAHİM GÖKÇEK'İ İYİ DİNLEYİN…
ZORLA MÜDAHALE TEHDİDİ ALTINDA BİZLERE SESLENİYOR…
BU SES HİÇ SUSMAYACAK.
GRUP YORUM HİÇ SUSMAYACAK.GRUP YORUM'A SES OL!!! pic.twitter.com/ByiKBRxyzn
— Grup Yorum (@Grup_YORUM) March 11, 2020
GÖKÇEK’TEN GÖRÜNTÜLÜ MESAJ
Ölüm orucundaki isimlerden İbrahim Gökçek, yine sosyal medyadan paylaşılan görüntülü mesajında şunları ifade etti: “Zorla addılar getirdiler Grup Yorum üyelerini acizlikle. Bizim diyebileceğimiz tek bir şey var tüm dünyaya Antartika’dan Latin amerika’ya. Grup yorum üyelerini hiçbir şey susturamaz ya zafer ya ölüm.”
DİRENİŞ EVİ ÖNÜNDE PROTESTO
Gökçek ve Bölek’in polis baskını ile zorla hastaneye götürüleri Direniş Evi önünde diğer grup üyeleri tarafından yapılan açıklama ile protesto edildi.
Burada konuşan grup üyelerinden Seher Adıgüzel, ölüm orucundaki arkadaşlarının sağlık durumları kötü olduğu halde polis tarafından kaçırıldığını dile getirdi.
‘SORUMLUSU İKTİDAR OLUR’
Arkadaşlarının nereye götürdüklerini ailelerinin uğraşları sonucu öğrenebildiklerini söyleyen Adıgüzel, “Bu aşamada zorla müdahale cinayettir. Bu yöndeki iradelerine rağmen eğer zorla müdahale yapılırsa ve arkadaşlarımızın başlarına bir şey gelirse sorumlusu iktidar olacaktır” diye konuştu.
Gökçek ve Bölek’e refakat edip, polis baskını sırasında Direniş Evi’nde bulunan Kübra sünnetçi ise, gece yarısı hiçbir uyarı yapılıp, kapı çalınmadan polislerin kapıyı kırarak içeriye girdiğini anlattı.
Sünnetçi, o anları şöyle aktardı: “Silahlar ve kalkanlar ile eve girdiler. Helin Bölek’in annesi Aygül teyze ile beni kalkanlarla iterek odalara attılar. Aygül teyzenin astım krizi tuttu. Buna rağmen kafasını yastığa bastırdılar. Ben içerideyken yine kalkanlarla kafama bastırdılar ve tekmelerle kalçalarıma vurdular. İçeri girdiklerinde zaten çıldırmışlardı. Her yeri dağıttılar.
Arama için değil, talan için geldikleri belliydi, Helin’in kullandığı tekerlekli sandalyenin ayağını kırdılar. Bunu bilerek yapıyorlar. Bizi saatlerce ters kelepçeli beklettiler. Tamamen aslında saldırmaya gelmişlerdi. Evde ne aradıklarını sorduğumuzda bize hakaret ediyorlardı. Her şey usulsüz oldu. Hiçbir arama veya gözaltı kararı gösterilmeden ya da bir tanık olmadan gelmediler. Bunu sorduğumuzda ‘biz daha iyi biliriz’ dediler. İlk başta bizimde gözaltına alınacağımızı söylediler. Sonradan kelepçelerimizi çıkardılar. Biz ‘Ne oldu?’ deyince, ‘sizi almayacağız evde suç unsuru bulamadık’ dediler. Aradıkları tek ‘suç unsuru’ dedikleri şey ise Helin ile İbrahim’di. Onları da zorla müdahale etmek için kaçırdılar. Şu anda yapacağımız tek şey zorla müdahaleyi engellemektir. Geçmişte bunları gördük zaten zorla müdahale yüzünden sakat kalan ve ölen insanlar var”
‘İRADELERİ AÇIK, DİRENİŞLERİNİ SÜRDÜRECEKLER’
Direniş Evi ile birlikte yan taraftaki cemevine da baskın yapıldığını söyleyen Sünnetçi, morgda cenaze olmasına rağmen kapısı kırılarak cemevine girildiğini kaydetti. Cemevinin kapıları kırıldığını ve bunun saygısızlık olduğunu söyleyerek sözlerini bitirdi.
Yeniden söz alan Grup Yorum üyelerinden Seher Adıgüzel, ölüm orucundaki İbrahim ve Helin’in iradelerinin açık olduğunu ve bu irade ile direnişlerine devam ettiklerini ifade etti.
“Grup Yorum halktır. Halk olduğumuzu gösterelim” diyen Adıgüzel, herkesi Grup Yorum üyelerine destek için hastane önüne davet etti.