HABER MERKEZİ
Newroz yeni günü ifade etmektedir. Bahara açılışın kapısıdır. Yeni yılın müjdecisi, güneş kadar aydınlatıcısı olmaktadır. Bunun temel olarak Mezopotamya’da varlık bulması, gelişimi ve günümüze kadar farklı biçimlerde seyretmesi de tarihin diğer bir gerçekliğinin ifadesi olmaktadır. Tarihin tanık olduğu ve temelinde Mezopotamya’nın en arıtılmış kültürlerin bir mozaiği gibi kendisini örmesini bilen kültürel ulus gerçeğinin bileşkesi durumundaki Kürt olgusunun varlık olarak şekillenmesinin de adı olmaktadır. Dahası, demokratik uygarlığın kendisini toplulukların birlik, direniş ve başarı sağlamanın başlangıcı düzeyinde bir gerçeğe dönüşen evrim-devrim ikilisinin iç içe bir gerçeğe dönüşmesinin adıdır Newroz. İmparatorluk biçiminde varlık bulan Asur hegemonik yapılanması karşısında toplulukların direnişi ve bunun başını çeken, ötekileştirilen Kürt halkının öncülüğü ile başarı sağladığının tarihi ifadesidir. Eğer demokratik uygarlık biçiminde bir gerçeğe ve tarihin akışındaki rolü sistemli geliştirmediyse, değerlendirilmesi gereken bir olgu niteliğindedir. Önemlisi bir topluluk olarak tarihin bu önemli kesitinde varlık bulması, bir kültürel gerçeklik halinde günümüze taşıyabilecek bir temele sahip olabilmesidir. Tarihin akışı içinde varlığın kendini Xwebun olarak, değişik evreleri yaşayarak seyrettiği bir gerçektir. En zor ve bir o kadar çetin geçen süreç kapitalist modernitenin geliştirdiği ulus-devlet yapılanması olmaktadır. Kürdistan’ın parçalanması ve oluşturulan Arap-Fars-Türk ulus-devlet yapılanması temelinde giderek eritilme, bir olgu-varlık olmaktan çıkarılma stratejisinin musallat kılınmasıdır.
Ancak; çıkmayan candan umut kesilmez değimi belki de tarihe analık yapan Mezopotamya toprakları ve onun halis-muhlis evlatlarının kök hücreye uzanan, diriliş kadar canlanmasına yol açan sahiplenme, mücadele etme ve bunda ısrarı tarihi sayfaların yeniden açılışı, günümüze taşırma ve geleceğin bir mihenk taşı halinde örmesidir. İlk kararlaşma toplumsal varlığın tartışılır hale gelmesine rağmen tarihi güncellemeyi bilimsel ideoloji-felsefe temelinde yeniden bir olgu olarak gerçeğinin tanımlanması, bir anahtar niteliğinde olduğudur. Rêber APO’nun ilk doğuş olarak tanımladığı ve özgürlük mücadelesinin gelişimini, insani özellikleri ile umut olabilecek bir çekirdek ile çağa başlangıç yaptırılması yeni çağdaş Kürdistan tarihinin başlangıcı olmasıdır. Buna Mezopotamya’da toplumsal çıkışa başlangıç yaptıran tarihi bir gün olan Newroz’da geliştirilmesi bir diriliş-kurtuluşun bir başka gerçekliğini ifade etmektedir. Bunu kaynağa dönüş, Kürdistan’a zafer seferinin daha 1977 Newroz’unda ete-kemiğe büründüren özgürlük yürüyüşü ile tamamlanması ile Rêber APO kazanmanın bir hareket halinde ve Kürdistan devrimcilerinin yürüyüşü ile bir gerçeğe dönüştürülmesi; hakikatın bir bileşkesi, kurumlaşması ve geleceğin kazanılmasının bir müjdecisi biçiminde gelişmesi olarak tanımlanabilir. Sözkonusu bu gerçeğin bir ideolojik, politik, pratik anlamda daha sonraki sürece taşırılmasını sağlayan 1982 Amed zindan direnişinin öncüsü Mazlum Doğan arkadaşın eylemi; tarihin yeniden can bulması, egemen sistem ve onun iktidar yapılanmasına yenilgi, özgürlük hareketinin idelojik-felsefik başarısını sağlayan bir gerçek ile Newroz’u karşılaması, anın doğru karşılanmasının tarihi adımı olmuştur. Dönemin doğru okunması kadar onun pratikleşmesinin adı olmaktadır. Apocu kişiliğin PKK gerçeğinde somıtlaşması olarak tanımlanabilir. Özgürlük hareketinin dönemsel hazırlığını örgütsel başarı ile beslenmesinin temel harcı, perspektifi, arıtılmış bir yürüyüşün gelişmesinde belirleyici bir olgu halinde kendisini ördüğüdür. Yılın, ay ve her günün birer Newroz biçiminde gelişmesi bu ilk doğuş’un bilimselliği, ahlaki-politik gerçekliği, kurumlaşması kadar tarihi kendilerinde zindi kılan özgürlük savaşçıları Berivanlar, Rahşanlar, Ronahiler, Zekiyeler, Semalar, Sinanlar, Serhatlar, Navdarların duruşu ile tanımlanabilir. Özgürlük mücadelesi şehitlerinin birer altın halkalar biçiminde direniş ve Şehadetleriyle yarattığı kazanımdır. Newroz’ların insan ve doğa güzelliği ile örülmesidir sözkonusu olan. Yoldaşlarına kendine güveni geliştiren, anı kazanma becerisi-yeteneğini sağlatan, gerçek yoldaşlığın birer mihenk halkası gibi takipçileri olmasını sağlatan, güzelim geleceğe selama duruşun en seçkin özelliğini kazandırma ile tanımlanabilir. Tarihi kendi gerçekliğinde canlandıran, emeği ile beslenen ve ona yeniden ruh kazandıran birer insanlık abideleri kadar, toplumsal oluşuma yol açan birer gerçeklik olarak tanımlanabilir.
Doğanın kendisini ilk kez bu denli bilimsel olarak tanımladığı, anlamlandırdığı ve hegemonik sistemin bulaştırdığı bütün kötülüklerden arındırarak bir gerçeğe dönüştürülmesi temel bir gerçekliği ifade etmektedir. Buna tarihe beşiklik eden Mezopotamya toplulukları ve toprağının çağdaş gerçekliğe yeniden analık etmesi tarihin güzel bir lütfü olarak da anlamlandırılabilir. Buna hakikat tarihinin evladı-toplumu olarak kendisini iyi bir okuyucu ve bunu bir yaşam düzeyinde bir gerçeğe dönüştüren, kişiliği bu gerçeğe göre şekillendirmesini sağlatarak bir ZAFER HALKI düzeyine çıkarılması Önderlik gerçekliğinin bir ifadesi olmaktadır. Dahası, özgürlük hareketinin demokratik uygarlığın birer mihenk taşı olarak insanlığa öncülük düzeyine ulaştırılmasıdır. ‘Özgürlük ateşinin’ sahiplerine kavuşturulması ile insani-toplumsal alanda müthiş bir canlılık yaratarak toplumsal doğanın kendisi gerçekleştirmesine yol açtığını tarih bir kez daha doğrulamaktadır. Bunun bir sonucu olarak hegemonik sisteme karşı insani-toplumsal olgunun bir doğrultu kazanması, örgütlemesi ve demokratik ulus’un temelini oluşturduğu demokratik uygarlık biçiminde sistemleşmesinin gelişmesidir. Bu tarihin yaratıcıları durumunda olan topluluklar kadar hakikat emekçilerinin de Özgürlük Abideleri olarak ödüllendirilmeleridir. Günümüzde insanlığın yaşadığı gerçeklik egemen sistemin aç gözlülüğü, çıkar çelişkileri gibi yansıyor olsa da temelinde kapitalist uygarlık ile demokratik uygarlık arasındaki hesaplaşmadan başka bir şey değildir. Kürdistan halkı ve insanlığın, Ötekileştirilenlerin Özgürlük Ateşi’nin özü suyu olan Newroz’u, NEWROZ ruhu, bilinci, örgütlülüğü, özgür yaşamı daha güçlü sağlayacağı umudu ve inancı ile kutluyor, saygılar sunuyorum.
Cemal MÊRDÎN
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi