BEHDİNAN – HPG gerillası Kemal Berxwedan’ın cenazesinin ailesine kargo ile yollanmasına ilişkin yazılı bir açıklama yapan PKK Şehit Aileleri ile Dayanışma Komitesi, “Ahlaksızlıkta sınır tanımayan AKP-MHP iktidarı toplumsal değerleri yok ederek, ahlaksız ve vicdansız faşizan uygulamalarıyla bütün bir toplumu bitirmek ve teslim almak istemektedir. Böylece iktidarını uzatacağını sanmaktadır” dedi.
AKP-MHP faşist iktidarı insan olanın kanını donduracak vahşet uygulamalarına bir yenisini daha ekleyerek Kürt halkının büyük değeri olan şehitlere ve analık kutsal hakkına saldırarak yeni bir insanlık suçu işlediğini belirten PKK Şehit Aileleri ile Dayanışma Komitesi şunları dile getirdi: “AKP-MHP iktidarı hiçbir bir din ve ahlakta olmayan, insanlığın büyük değeri olan ölüme saygısı dahi kalmayan, vicdanları sızlatacak faşizan uygulamalarıyla özgürlük savaşçılarının naaşlarını değersizleştirerek halkımıza korku salacağını sanmaktadırlar.
Dersim Merkeze bağlı Xelasor tepesinde 23 Mayıs 2017 yılında yaşanan çatışmada şehadete ulaşan özgürlük savaşçısı Agit İpek’in cenazesi ailenin tüm ısrarlarına rağmen teslim edilmemiş, adeta işkenceye dönüştürülmüştür. Ancak aile oğlundan vazgeçmeyerek DNA testi sonucu cenazenin Agit İpek olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştır. Normal prosedürlere göre Adli Tıp Kurumu aileyi çağırıp cenazeyi teslim etme yerine PTT’ye vererek koli içinde oğlunun kemikleri Amed Adliyesinde bir eşya gibi anneye teslim edilmiştir.
Soruyoruz böylesine kindar, insanlık ve ahlak dışı vahşet bir uygulama hangi savaşta, hangi devlette gerçekleşmiştir bileniniz var mı? Hangi hukukta böylesi bir uygulamanın yeri var? Gerilla cenazelerine işkence etmekle kalmamış, aynı şekilde koli içinde çocuğunun kemiklerini anneye vererek sınır tanımaz bir ahlaksızlıkla anneye, aileye, sevenlerine, halkımıza, Türkiye toplumuna ve tüm insanlığa işkence yapmıştır. Bu ahlaksızlık yetmiyormuş gibi bir de cenaze törenine kimsenin katılmasını izin verilmemiş, ailenin yas tutma, toplumun ailenin acısını paylaşma ve taziyeleri sunma hakkı ellerinden alınmıştır. Dini vecibenin yerine getirilmesi zorla engellenmiştir.
Ahlaksızlıkta sınır tanımayan AKP-MHP iktidarı toplumsal değerleri yok ederek, ahlaksız ve vicdansız faşizan uygulamalarıyla bütün bir toplumu bitirmek ve teslim almak istemektedir. Böylece iktidarını uzatacağını sanmaktadır. Coronavirüsünden kaynaklı insanların bir araya gelemeyeceğini fırsat bilerek şehitlerimize yapılan bu saldırı karşısında sessiz kalınacağı düşünülmüş ise yanılmaktadır.
Bu ahlaksız ve vicdansız uygulama karşısında tüm halkımızın öfkesi doruğa çıkmıştır. Bu insanlık dışı saldırı sadece Özgürlük Savaşçılarına değil, bütün bir halkımıza ve insanlığa yapılmış bir suçtur. Kendisine insanım diyen, herkes işlenen bu insanlık suçu karşısında sessiz kalmamalıdır. Bütün halkımız şehidine sahip çıkmalı, en güçlü bir biçimde şehidin gerekleri yerine getirmelidir.”