BEHDİNAN
2012 yılında Qendîl Dolakoke’de yaşanan çığ düşmesi sonucu şahadete ulaşan, yedi özge canın anısına…
Onlar her biri daha ömürlerinin baharında olan, Kürdistan’ın yiğit genç kızlarıydı. Her birinin ayrı ayrı atan yüreği özgürlük dağlarında bir olmuş, aynı damardan kan alırcasına birlikte atmıştır. Sevgi, güzellik, irade, ölümsüzlük onların yüzlerinde çizilen bir resim; doğruluk, hakikat ve erişilmezlik onların ardından yazılan bir şiir…
Şimdi Qendîl dağlarında açan kardelenler onların can suyuyla yaşam bulur…
Sistemin kendisine sunduğu tüm imkanların onu ve onun gibi binlerce Kürt gencini yavaş yavaş köleliğe sürüklediğini erkenden fark eden Amed yoldaş; kendisini özgürlüğe ulaştıracak yolun özgürlük dağlarından geçtiğini erkenden görür. Üniversitede hukuk bölümünü okurken, aslında yaşadığı sistemin tamamıyla hukuksuzluk üzerinden kendini inşa ettiğini görür ve bundan sonra arayışları daha da derinleşir. Hukuk adı altında aslında insanlığa, toplumlara ait ne kadar değer varsa yerle bir edilmiştir. Hukukun olduğu yerde adaletten, eşitlikten ve ortak yaşamdan bahsetmek, hele hele özgürlüğü talep etmek hiçbir şekilde mümkün değildi. Bu gerçeklikleri bilince çıkarttığı zaman yaşamındaki en önemli yol ayrımına girer ve 2010 yılında özgürlük saflarına katılım kararı alır.
Qendîl’de gördüğü yeni savaşçı eğitiminden sonra düzenlemesi Qendîl’in Doğu Cephesine gerçekleşir. Amed arkadaş daha ilk günlerinde bile öylesine canlı, aktif bir katılım sağlar ki, birçok arkadaş onun eski bir arkadaş olduğunu düşünürdü. Partiyi olumsuz etkileyeceğini düşündüğü her olay karşısında tavrını net bir şekilde ortaya koyan ve bundan taviz vermeyen yönleri olduğu kadar; yoldaşları için her zaman bir şeyler yapma çabası içerisinde de olurdu. Sıradan katılımı kendisine yakıştırmadığı için her gün biraz daha kendisini geliştirerek, sistemin etkilerinden arındırarak katılım sağlıyordu.
Pratik çalışmalara olduğu kadar eğitsel çalışmalara katılımı da oldukça güçlüydü. Bir kadın militan olarak kendisini gerekli şekilde geliştirmek ve Önderliğe layık olmak istiyordu. Bu yüzden her an kendisini bir adım daha ileriye götürme çabası içerisindeydi. Bir de en belirgin özelliği bu çabasını kendisi ile sınırlı tutmuyor, çevresindeki arkadaşları da bu çaba içerisine sürüklüyordu.
Kod Adı: Meysa Sipidar
Adı Soyadı: Someyi Sofizade
Doğum Yılı ve Yeri:1988 / Sine
Anne – Baba Adı: Fereşte Zanai – Muhammed Şerif
Katılım Yılı ve Yeri: 2010 / Sakız
Şahadet Tarihi ve Yeri: 4 Mart 2012 / Dola Kokê, Kandil, Çığ Düşmesi Sonucu
Kadını din adı altında şiddete maruz bırakan İran rejimi, özellikle Doğu Kürdistanlı kadınlar üzerinde bu baskıyı daha da şiddetlendirerek tüm kadınları rejime muhtaç hale getirme çabasını her zaman yoğun bir biçimde vermiştir. Meysa arkadaş İran rejiminin bu katı uygulamalarına tanık olmuş ve yaşamış Doğu Kürdistanlı bir arkadaştı. Onun en büyük hayallerinden bir tanesi başta Rojhilatlı ve Ortadoğulu kadınlar olmak üzere tüm kadınların yaşadığı acıları kaleme almak ve kadınların çığlığını dünyaya duyurmaktı. Bu yüzden de gece-gündüz kendisini geliştirmek için çaba gösteriyordu. Pratik çalışmalara katıldığı kadar, bireysel yoğunlaşmasına da önem veriyor ve kendisini kadın kurtuluş ideolojisinde yetkinleştirmek istiyordu. Partiye yeni katılmış olmasına rağmen kendisini oldukça geliştirmişti. Doğu Kürdistanlı kadınların iradesini ortaya çıkarmayı o kadar çok istiyordu ki; bu yüzden kendisini tutkuyla çalışmalara adıyordu. Tüm arkadaşların gönlünde yerini yapmıştı. Meysa arkadaş bir an ortalıkta gözükmediği zaman tüm arkadaşların gözü onu arardı. Çünkü o moralli duruşuyla, gülüşüyle, katılımıyla yerini çok belli eden bir arkadaştı. Şimdi hafızalarımızda onun güçlü iradesi ve hiç solmayacak olan gülüşü var.
Kod Adı: Beritan Şafak
Adı Soyadı: Hülya Gök
Doğum Yeri :Hakkari
Anne – Baba Adı: Meryem – Nurettin
Katılım Yılı ve Yeri: 2010 / Hakkari
Şahadet Tarihi ve Yeri: 4 Mart 2012 / Dola Kokê, Kandil, Çığ Düşmesi Sonucu
Bêrîtan arkadaş sistemin bilinçli şekilde üzerinde oyunlar oynadığı ve Kürt olmaya dair ne varsa saldırdığı, Kürt insanını onursuzluğa sürüklemek istediği Colemêrg’in Gever ilçesinde doğup büyümüştür. Düşman ne kadar Gever üzerinde oyunlar oynasa da, Gever halkı her zaman toprağına ve partisine sahip çıkmış, yurtseverliğinden taviz vermemiştir. İşte Bêrîtan arkadaş da böyle yurtsever bir ailenin çocuğudur ve daha çocuk yaşlarda partiyi, Önderliği tanımıştır. Bêrîtan arkadaş her ne kadar partiyi tanımışsa da, düşman gerçekliğini tam olarak açığa çıkartmamış, düşmanın canavarlaşan yüzüne tanık olmamıştır. PKK saflarına katıldıktan sonra yeni savaşçılarda dört yoldaşı yaşanan hava saldırısı sonucu şehit düşer. Daha yeni katılmış, gencecik yoldaşlarını erkenden hem de böylesi adil olmayan bir savaş yöntemiyle şehit verdiği zaman düşmanın gerçek yüzüyle daha yakından tanışır. Çünkü ona göre savaşın da bir kuralı, bir ahlakı olmalıydı. Oysaki karşısındaki düşmanın ne kuralı ne de ahlakı vardı. Bu onda düşmana karşı büyük bir öfke ve kin duygusu uyandırdı. O hava saldırısında yaralanmış olmasına rağmen kendisini hiçbir çalışmadan, özellikle de askeri çalışmalardan geri tutmadan en aktif şekilde katılım sağlardı.
Genç olması kendisiyle toy olan yanları açığa çıkarsa da o bu yanlarını kendisini geliştirerek aşma çabası içerisindeydi. Aslında Bêrîtan yoldaş, arkadaşlar içerisinde kıskançlığı ile tanınıyordu. Ama öyle bildiğimiz, insanı geriye çeken kıskançlıklardan değil; o gelişmenin, ilerlemenin, Önderliğe ve partiye layık bir militan olmanın özlemini çekiyor ve bu yolda ilerlemiş, kendisini kanıtlamış olan tüm yoldaşları kıskanıyor, onlar gibi olmak istiyordu. Bu istemini yaşamsallaştırmak için de büyük bir çaba harcıyordu. Yaşama olan bağlılığı, sevgisi onun yaşamda hep moralli olmasını sağlıyordu. Bu moralli duruşu ve coşkusu her zaman bizlerin yüreğinde yer edinecektir.
Kod Adı: Dicle (Zemyan) Gilidağ
Adı Soyadı: Fatma Çete
Doğum Yılı ve Yeri:1992 / Doğubeyazıt, Ağrı
Anne – Baba Adı: Cemile – Mirsevdin
Katılım Yılı ve Yeri: 2010 / Tendürek
Şahadet Tarihi ve Yeri: 4 Mart 2012 / Dola Kokê, Kandil, Çığ Düşmesi Sonucu
Bazîd gibi feodal özelliklerin yoğun olduğu bir ortamda yetişen Dîcle arkadaşın kişiliğinde de feodal özellikler oldukça yoğundu. O bu özelliklerinden çok çabuk vazgeçti ve kendisinde Apocu militan kişiliği oluşturma çabası içerisine girdi. Saflığı insanda ona karşı çok içten ve samimi duygular uyandırıyordu. İnsan Dîcle arkadaşa baktığında onda neolitik dönemin güzelliğini, sadeliğini çok rahat bir şekilde görebiliyordu. Genç yaşta olmasına rağmen anaç bir özelliği vardı. Yanındaki yoldaşlarına sıcak ve içten yaklaşır, onlara sevgisini belli etmeyi ihmal etmezdi.
Yaşanan olaylar karşında sakin olduğu kadar eğer olaylar örgüt ilkelerine uymuyorsa Dîcle arkadaş her zaman kendisine Agîd yoldaşın duruşunu esas alır, tavrını çok net bir şekilde ortaya koyardı. O da çok iyi biliyordu ki, Apocu militan olmak öyle kolay bir durum değildi. Kendini çok fazla konuda yetkinleştirmesi gerektiğine inanıyordu. Çünkü örgütü, Önderlik ideolojisini ve felsefesini çok yakından tanımıyordu. Bu durum onu çoğu zaman zorlamaktaydı. Bu yüzden de kendisini geliştirmek için çabalıyordu. Pratik çalışmalarda ise yaptığı her işe titiz yaklaşır, özverili davranırdı.
En büyük hayali kış eğitimini başarılı bir şekilde tamamlamak ve Kuzey topraklarına giderek gerillacılık yapabilmekti. Bunu en çok Önder Apo’nun özgürlüğü için istiyordu. Bu isteğini gerçekleştiremedi, hayali yarım kaldı. Şimdi onun bu hayali bizlere emanettir. Önder Apo özgürleştiği zaman Dîcle arkadaşın hayalleri de yaşam bulacaktır.
Kod Adı: Doza Welat
Adı Soyadı: Rozerin Bilici
Doğum Yılı ve Yeri:1991 / Van
Anne – Baba Adı: Kemaliye – Selahattin
Katılım Yılı ve Yeri: 2010 / Van
Şahadet Tarihi ve Yeri: 4 Mart 2012 / Dola Kokê, Kandil, Çığ Düşmesi Sonucu
Parti kültürünün kendisini oldukça oturttuğu yurtsever bir ortamda yetişen Doza arkadaş, parti kültüründen ve yaşamından uzak değildi. Bu yüzden yeni savaşçıyken bile hiç zorlanmamış, en aktif şekilde katılım sağlamıştı. Partiden aldığı her şeyi bir an önce pratikleştirme çabası içerisindeydi. Partiyi iyi tanıyor olması onu çok sorumlu biri haline getirmişti. Her şeyden, özellikle de yoldaşlarından kendisini sorumlu görüyordu. Heyecan ve yaşama olan tutkusu onu daha da güzel kılıyordu. Her şeyi olduğu gibi coşkusunu, heyecanını da paylaşmasını bilen bir yoldaştı. O da kendisini Kuzey için hazırlıyordu. Bu yüzden kış kampındaki eğitim fırsatını çok iyi değerlendirerek, kendisini geliştirmeye çaba gösteriyordu. Bahar onun için özlem ve özgürlüğü ifade ediyordu. Karakış bitecek ve o özlemlerine, özgürlüğüne ulaşacaktı. Şimdi onun yitik özlemlerini yeni baharlara ulaştırmanın zamanıdır. Biz bu görevi yerine getirmek zorundayız.
Kod Adı: Rengin Şinda
Adı Soyadı: Şehdiya Zeyrik
Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Batman
Anne – Baba Adı: Etiya – Abdulkerim
Katılım Yılı ve Yeri: 2011 / Adana
Şahadet Tarihi ve Yeri: 4 Mart 2012 / Dola Kokê, Kandil, Çığ Düşmesi Sonucu
Rengîn arkadaş yazdığı bir yazıda; “Bir kadın olarak yaşamda rol oynayamamak bana en zor geleniydi. Buna katlanamıyor, kaldıramıyordum. Belki de sistemi kabullenmemem, isyan etmem bu nedenledir.” diyor. Aslında onun partiye neden ve niçin katıldığını en iyi anlatan bu cümleleridir.
O Elîh’te doğmuştu ama düşman gerçekliği ona ve ailesine kendi yurtlarında, memleketlerinde büyüme, yaşama fırsatı tanımamıştı. Buna bir de ekonomik koşullar eklenince artık geriye göç etmekten başka koşul kalmıyor ve ailesi Adana’ya göç etmek zorunda kalıyor. Adana gibi bir metropolde yaşamış olsa da Rengîn arkadaş Kürt halk gerçekliğinden uzak kalmamıştır. Elîhli kadınların arayışlarını en yakından bilen, gören ve hisseden birisi olmuş, onların acılarına tanıklık etmiştir. Hiçbir kadının bu acıları hak etmediğini fark etse de öncelikli olarak ne yapması gerektiğini bilmez. Üniversite ortamında PKK gerçekliği ile tanışır ve her şeye yeni baştan anlamlar vermeye başlar. Sistemin kirli yüzünü görür ve tek yaşam olanağının özgürlük mekanları yani dağlar olduğunu fark ederek özgürlüğe doğru emin adımlarla yol alır.
Rengin arkadaş gerçekten de ismi gibiydi. O kadar renkli bir kişiliği vardı ki. Bir yandan paylaşımcı, kolektif özellikleri, diğer yandan ise coşkulu ve moralli katılımı insanı kendisine çeken özelliklerden yalnızca birkaç tanesiydi. Şimdi onun o sıcak gülüşü hatıra bizlere.
Kod Adı: Nuda Dilara
Adı Soyadı: Sümeye Polat
Doğum Yeri: Van
Anne – Baba Adı: Hınar – Mahmut
Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Van
Şahadet Tarihi ve Yeri: 4 Mart 2012 / Dola Kokê, Kandil, Çığ Düşmesi Sonucu
Çok genç yaşlarda partiye katılan Nuda arkadaş, katılımı ile sisteme cevap vermek istemiştir. Çünkü düşman Kürdistan’ın birçok yerinde olduğu gibi Wan’da da çok yoğun asimilasyon politikası uyguluyor ve gençleri kendi pençesine çekmenin bin bir türlü yolunu deniyordu. Kürt gençlerini anlamdan ve özgür yaşamdan uzaklaştırmak için elinden ne geliyorsa yaparak, Kürt gençlerini bitirmeye, yok etmeye çalışıyordu. Nuda arkadaş böylesi bir yaşamı ne kendisine ne de diğer Kürt gençlerine yakıştıramadığı için yönünü özgürlük mekanlarına çeviriyor. Özellikle de Önderliğimiz üzerindeki tecritler bu kararı almasında oldukça etkili oluyor.
Katılımında kendisine en fazla esas aldığı şey, Önderlik çizgisini benimseyerek hareket etmekti. Önderlik ve şehitlere müthiş bir bağlılığı vardı. Bu bağlılığını şu sözleri ile ifade ediyordu; “böylesi kutsal ve özgür bir yaşamı bizlere armağan eden Önder Apo’ya ve bu armağanı korumak için canlarını feda eden değerli şehit yoldaşlarımıza borcumuzu ödemeden yaşamak bizler için hiçbir anlam ifade etmez. O yüzden onlara layık bir yaşamı yaratmalı ve onları her anımızda yaşatmalıyız.”
Nuda arkadaşın bu sözü bile onun yaşamda neyi hedef aldığını, yaşamdaki hedeflerinin ne kadar büyük ve yüce olduğunu kanıtlamaya yetmektedir. O okuma yazması olmadığı halde kendisini Önderlik felsefesinde durmadan, yorulmadan geliştirmek isteyen bir yoldaştı. Onun bu yaşam tarzı, öğrenme ve kendini Apocu militan kılma azmi her daim bizlerin yolunu aydınlatacaktır.
Kardeşinin şahadetinden oldukça etkilenen Ruken yoldaş, ablasının kendisine yol olarak seçtiği yaşamı her zaman merak eder. Neydi ablasını bu dağlara çeken, onu böylesine sarıp sarmalayan ve her şeyi geride bırakmasına neden olan? Bu soruları her gün kendisine sorarak, doğru ve güzel olanın peşine düşer. Tanıdıkça daha çok merak eder, merak ettikçe daha çok tanır. PKK artık onun için vazgeçilmez bir tutku halini alır. Kararını verir; ablasının yıllar önce aldığı karar bu yaşamda verilecek en doğru kararlardan bir tanesidir. Hele sistem tarafından çembere alınmış bir kadın için alınacak en doğru karardır. O da bu kararı uygulayacak ve özgür dağların yolunu tutacaktır. Ruken yoldaş, sistemin ona sunduğu her şeyden vazgeçerek, sisteme karşı amansız mücadele kararını alır.
PKK’ye katılmak, yeni ve özgür yaşama yol almak demektir. Bunu düşünmek bile Ruken arkadaşın heyecanlanmasına yetiyordu. PKK ile her şeyi yeniden tanımlamaya başlar. Her şey yeni bir başlangıç gibidir. Özünü bulur PKK’de. Hiçbir zaman değer biçilmeyen kadının, yaşamın gerçek anlamı olduğunu fark eder. Kadınla yaşamın güzelliğine ulaşır ve bu güzellik her an onun gülen yüzünde yansıma bulur. Önder APO’ya olan bağlılığını yaşam pratiğinde gösterme çabası, onun yenide olsa ne kadar Önderliğe layık bir militan olduğunu gösteriyordu.
O ve diğer can yoldaşları beyaz örtünün altında birer kardelene dönüştüler. O kardelenler şimdi tüm Kürt çocuklarının yüreğinde yaşama gülümsemektedirler. Tıpkı Rukenler gibi…
Şehit Nuda Bölüğünden Mücadele arkadaşları