BEHDİNAN
Onu onun gibi anlatabilmek
Ararat arkadaşı çoğu kez nasıl anlatacağımı düşünmüşümdür. Ama onun gibi anlatmak da bir yetenektir, bir inceliktir. Birlikte kaldığı ve şehit arkadaşları anlatırken derinden hissederek anlatırdı. Bir ressamın resim çizmesi misali ayrıntılı tüm ruhu ve anlam gücünü katarak. O kahraman yoldaşlarının sevgisini, mücadelelerini nasıl yaşadıklarını yüreğine nakşetmişti ve bunu herkesle de paylaşarak yaşatırdı. Bu anlamda derim ki onu anlatmak konusunda hakkını verememenin burukluğu kalır yüreğimde.
Onu anlatırken isimi gibi asiliğinden bahsetmek gerekecektir. Bu asilik ve bağımsız duruş nasıl şekillenmişti onda? Ailesini çözümlerken bu asiliğin kaynağının nereden geldiğini anlaya biliyordu insan. Ailesi Kürt aristokrat kesimindendi. Ailede annesinin otoritesi çok ağır basar. Bu asilik birebir annesinin şekillendirmesi, boyun eğmeyen bir tarzda yetiştirmesindendi. Adeta binlerce yıllık ana tanrıça kültürünün cılız da olsa direnişi bu şekilde Ararat arkadaşa devrediliyordu. Küçük yaşlarda partiyi tanıyana kadar bağımsız kişiliği ve özgürlük arayışları gelişip yoğunlaşıyordu. İlk çelişkisi cins boyutunda gelişmişti. Kadının toplumdaki konumu hep onda bir çelişki yaratmış ve bu iki duruma karşı da hep bir karşı duruş içinde olduğunu anlatırdı. Bu çelişki ve çatışmalarla arayışlarına cevap bulacağı dünyayı arıyordu. Ta ki partiyi tanıyana kadar. Ailesi yurtsever olmamasına rağmen kendi dayatmalarıyla parti çalışmalarına katılıyor.
Önderlik esaretiyle net tavrını gerillaya katılım yönünde ortaya koyuyor. Gerek Önderliği tanıma, anlama, gerekse kadın hareketine ilgisi yoğundur. Bir süre ülkeye gelmeden Yunanistanda eğitim görmesi uygun görülür. Her ne kadar bu karar kendisinin esas istediği şey olmasa da kendisi için Önderliği anlama, partiyi tanıma konusunda bir avantaj olarak değerlendiriyordu. Bu süreçteki yoğunlaşma sürecini kendisini tanıma ve çözümlemesi açısından önemli bir süreç olarak tartışmalarında dile getirir ve parti eğitim tarzı olarak örnek verirdi. Önderliği okudukça kadın özgürlük mücadelesinin önemini ve derinliğini kavrar. Bu konuda yer yer yöntemsizce yaklaşığı boyutunda özeleştirisini verirdi. Kadının Önderliği anlayarak kendini irade, söz gücü, eylem gücü haline getirmesini çok önemserdi. Bu konuda yöntemsizlikler yaşansa da aşmak onun için esastı. Kadının gücünü ve güçsüzlüğünün kaynağını görüyordu. Kadın Önderliği esas alarak kendini irade haline getirebilirdi, bunun dışındaki yaklaşımları kadını bağımlılaştıran ve iradesizleştiren durumlar olarak görürdü. “Önderlik kadını yarattı, kadın bunu kavrayarak hiçbir erkeğe dayanmadan bireysel anlayışlara düşmeden hep güneşe doğru yürümeyi eas alması gerektiğini” düşünürdü. Bu konuda yaşanan yöntemsizlikler hatalar da olurdu ama bu konuda da hep sorgulayan sonuç çıkarmaya çalışan bir yaklaşımı vardı.
Ondaki mücadele tarzı akışkandı, bir pınarın akışı gibi akışkan ve sonsuzdu. Fedailik esasları doğrultusunda oluşan özel kuvvet çalışmalarına katılım istemi de bu yoğunlaşmalarıyla birebir bağlantılıdır. Bu konuda PKKnin yaşayan özü olan fedailikte derinleşme boyutunda Ş. Gulan arkadaşın rolü büyüktür. Gulan arkadaşla belli bir süre kalıyor ve onun bir kadın olarak fedailik çizgisinde ısrarı, iddialı katılımını örnek alması yoğunlaşmalarına derinlik katmıştır. Gulan arkadaşı yaşamında hep örnek alırdı. Onda şehitlere bağlılık hem duygu his hem de bilinçle yoğrulmuştu. Gulan arkadaşın Önderliğe her yönüyle cevap olma, anlama, araştırmacı, sorgulayıcı yönlerini hep sohbetlerinde eğitimlerde etrafına da kavratmaya çalışmıştır. Önderlik gerçeğine, şehitler gerçeğine bilinçli yaklaşım önemsediği bir konuydu. Kendini bu konuda geliştirme çabasındaydı. Erdemli yaşamak, sıradan olmamak, sorgulayıcı, iradeli bir duruşu hem kendisinde geliştiren hem de bunu kadın yapısında geliştirmeyi esas aldan bir yaklaşımdır. Ararat arkadaş fedailiği anladığı kadarıyla büyük bir inançla yaşamında ve etrafını da buna çeken bir çabanın sahibiydi. Şahadet biçimi de bunu göstermektedir. Son vasiyeti selamının yoldaşlarına ulaşmasıdır. Şahadet biçimi son mermisine kadar savaşmış ve düşmanın eline geçmemek için bombasını bedeninde patlatmıştır. Düşman karşısındaki kadının APOCU çizgide fedaileşen iradesinin teslim alınamayacağını yakıcı bir biçimde ortaya koymuştur. O anlayışıyla, duruşuyla, sözüyle, eylemiyle, erdemli ve özgür iradeyle nasıl yaşanması gerektiğini anlattı bizlere. Bizlere de düşen rol böylesi bir gerçeği yaşamak ve an be an yaşatabilmektir.
Onların soylu erdemli duruşları bizleri hakikat aşkıyla buluşturacaktır.
MÜCADELE ARKADAŞLARI