HABER MERKEZİ – Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Ulaş Adalı İntikam Milisleri resmi sitesinde 23.07.2020 günü gece saatlerinde İstanbul/Kağıthane ilçesinde seyir halinde bulunan polis otosuna yönelik silahlı eylemi üstlendi.
HBDH, yaptığı açıklamada “Eylemimiz Suruç katliamının yıldönümünde Kadıköy sokaklarına taşan birleşik direniş gücüne karşı uygulanan polis terörüne yönelik misilleme eylemidir.” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“23.07.2020 günü gece saatlerinde İstanbul/Kağıthane ilçesinde seyir halinde bulunan polis otosuna yönelik HBDH Ulaş Adalı intikam milislerimiz tarafından silahlı eylem düzenlenmiştir. Milis güçlerimizin silahlı eylemi karşısında polisler hızla olay yerinden kaçarak uzaklaşmışlardır.
Faşist Süleyman Soylu’nun sorumluluğundaki taciz ve tecavüzcü sürüsü, uyuşturucu taciri, işkenceci-katillerden oluşan suç teşkilatı her yerde güçlerimizin hedefi olacaktır. Ülkede her tecavüz ve çocuk istismarının ardında çavuşundan, polisine, bekçisinden, vekiline kadar polis suç örgütü bulunmaktadır. Polis araçları uyuşturucu sevkiyatlarına hizmet etmekte, üniformalı bu çete sürüsü Soma’da işçileri coplamakta, gençlere, kadınlara, cumartesi annelerine saldırmaktadır. Polis teşkilatının tek varlık gerekçesi patronlar daha çok sömürsün, kadınlar daha çok köleleştirilsin, saray daha çok zenginleşsin diye halka zulüm uygulamaktadır. Bu suç çetesine vurmak tecavüzcülere vurmaktır. Bu suç çetesine vurmak işçiye kaldırılan ellere, kadınları saçından sürükleyen işkencecilere, sokakta çocukların sırtına basan ayaklara vurmaktır. Bu suç çetesine vurmak bir kadına yirmi gün boyunca tecavüz eden Çavuş Musa Orhan’ı serbest bırakan erkek adalete vurmaktır.
Eylemimiz Suruç katliamının yıldönümünde Kadıköy sokaklarına taşan birleşik direniş gücüne karşı uygulanan polis terörüne yönelik misilleme eylemidir. Faşizmin tüm saldırıları, baskıları, çöktürme planları birleşik mücadelemiz karşısında çaresizleşmektedir. Kadıköy’de polis barikatlarını döven irade, gücünü birleşik mücadeleden almaktadır. Aynı sokaklarda geçmişte barikatlar kurmuş ve mücadeleyi savaş alanlarına taşımış Birleşik Devrimimizin öncülerinden Ulaş Adalı (Gökhan Taşyakan) ın ölümsüzleştiği 21 Temmuz’un yıldönümünde onun Suruç katliamı sonrası söylediği söz sözümüzdür.