05 AĞUSTOS – 1918’de Güney Afrika’nın Transkei’ bölgesinde doğan Nelson Rolihlahla Mandela, siyahların kendi uluslarının nasıl yönetileceği konusunda söz sahibi olmadıkları bir ortamda büyüdü. Ülkesi sadece beyaz insanlar tarafından yönetiliyordu ve siyahi toplumlar ise hizmetcilik gibi işler ile sınırlandırıyordu.
Atalarının direniş hikayeleri ile yetiştirilen Nelson, halkının özgürlük mücadelesine kendisi de bir katkıda bulunmak için can atıyordu.
Nelson Mandela Johannesburg’da avukat olarak çalışır ve 1944’te siyahi Güney Afrikalıların beyazlarla aynı insan haklarına sahip olmadığı gerçeği ile yüzleşir, bu adaletsizliğe karşı Afrika Ulusal Kongresi’ne katılır.
1948’deki yeni ırk ayrımını öngören yasalar oluşturulur. Bu yasalara göre siyahi ve beyaz insanlar bir restoranda bir masa paylaşamazlardı artık, hatta bir otobüste birlikte oturamazlardı ve siyahi çocuklar ve beyaz çocuklar farklı okullara gitmek zorunda kaldılar.
Nelson, meslektaşı Oliver Tambo ile Güney Afrika’nın ilk siyahi hukuk firmasını kurar. Bir dönem barışçıl protestolara katılsa da, 1956’da Mandela ve 155 kişi vatana ihanet nedeniyle tutuklanır ve beş yıl hapsedilir.
1960 yılında, bazı insanlar Johannesburg yakınlarındaki Sharpeville’de ırkçılara karşı bir gösteri düzenler, burada 69 eylemci faşist Polisler tarafından katledilir. Hükümet bu katliam için ANC’yi suçlar ve daha sonra örgütü yasaklar. Bu noktada, ANC’nin lideri olmak yerine Mandela, Umkhonto we Sizwe veya ‘Ulusun Mızrağı’ olarak bilinen bir öz-savunma ordusu kurdu.
Polis tarafından aranan Nelson saklanmak zorunda kaldı. Yardım istemek için farklı ülkelere gitsede Nelson 5 Ağustos 1962 günü tekrar tutuklanır ve hükümeti devirmek için komplo kurmakla suçlanır. 1964’te 46 yaşındayken kendisine ömür boyu hapis cezası verilir.