HABER MERKEZİ – Bütün toplumsal devrimler yeni insan ve özgür bir yaşamı hedeflemiştir. Kökleri binlerce yıl öncesine dayanan sınıflı toplum sistemi, gelmiş olduğu noktada insanı her bakımdan tüketmiş, bitirme noktasına getirmiştir. Temel insani değerlerden uzaklaşma, ahlaki yok oluş, sadece ekonomik hedeflere odaklanma, aşırı bireysellik ve bencillik, insanın toplumsal yapısını eritmiştir, kendine düşman olan bir insan tipi ortaya çıkarmıştır. İnsan aşırı bireysel davrandıkça, bireysel kurtuluş peşinde koştukça toplumsal değerlerden kopuş yaşamış, toplumsal değerlerin ve yaşamın düşmanı olmuştur. Sınıflı sistemlerin sonuncusu olan kapitalizm, insanın tam olarak toplum karşıtı hale geldiği, hiçbir toplumsal değer tanımadığı en tortu insan tipiyle sahneye çıkmıştır. İnsan toplumsallıktan koptukça değerini kaybetmiş, önemsizleşmiştir. Dikkat edilirse sadece ekonomiye, paraya, mal ve mülke sevdalı bir insan tipi yaşıyor. İnsanın binlerce yılda oluşturduğu sanatsal, edebi, kültürel faaliyetler ve bilimsel teknolojik gelişmeler, değerler sınıflı sistem tarafından gasp edilmiştir. Kapitalizm sadece insanın modern köleleğini ve emek gaspını ifade eder. Ne varki kapitalizm tarihten günümüze kadar oluşmuş bütün toplumsal değerlere el koymuş ve kendi sisteminin bir yaratımı olarak göstermiştir. Kapitalizm en başta insanı insan olarak yok etmiş, insandaki toplumsal ruhu parçalamıştır. Parçalanmış insan tipinde, en ufak bir toplumsal değere rastlanılmaz.
İnsan toplumsal emek ve süreçlerin bir meyvesidir, eseridir. Toplumsallıktan kaçtıkça, insani öz kaybolmuş, her türlü insani değer mal ve mülk konusu olmuştur. Sadece kaba maddi faaliyetleri hedefleyen, başka hiçbir hedefi olmayan aşırı bencil ve bireysel bir insan tipi dünyaya ve yaşama egemen olmuştur. Sadece mal ve mülk peşinde koşan insan, insani hiçbir değer sahibi olmadığı gibi, var olan bütün değerlerede düşman olmuştur. İnsana düşman, özgürlüğe düşman, doğaya ve diğer canlılara düşman, başka halklara, kimliklere, dillere, kültürlere düşman bir sistem ve insan yapısıyla dünya yaşanılamaz olmuştur. İnsan ve doğa, doğal dengesini kaybetmiştir. Bireysel çıkar ve menfaatler toplumsal menfaetlerin önüne geçmiştir. İşte insan burada kaybediyor, iflasın
eşiğine geliyor. Toplumsallıktan koptukça, insani öz bitiyor, kendi özüne, değerlerine düşman olma başlıyor. Kapitalizm ve sınıflar, insanın kendi nesline, değerlerine yapacağı en büyük kötülük ve zulümdür, ihanettir.
İnsan birey olarak, özgür birey olarak var olur ama toplumsal değerleri özümseyip, en derinliğine yaşayarak toplumsal emeğin ve değerlerin bir ürünü olduğunun farkında olarak ve bu değerlere bağlı olan yeni ve özgür insan olarak var olur. Asırlardır ve binlerce yıldır var olan, çağ ve zamana göre değişen sınıfların, sınırların, savaşların ve sömürünün mimarı, adı geçen tanınmazlaşmış ve toplumsal özünden kopmuş insanın bir icadıdır. Yeni insana bundan dolayı ihtiyaç var. Bir ağaç gibi tek ve hür ama bir orman gibide kardeşçe yaşamasını bilen ve toplumsal menfaatleri sürekli bireysel menfaatlerin önünde tutan ve toplum için gerekliğinde hayatını feda eden, özgürlüğe ve insanlığa susamış insana yeni insan diyoruz. Toplumsal değerleri özümsemiş ve özgür insan olmayı başarmış insanın yaşayacağı toplumsal değerlerede özgür yaşam diyoruz. Eski (kapitalist-köleci ) insan tipi, özgürlüğün ve toplumsallığın en büyük düşmanıdır.Emek hırsızlığı, bencillik, sadece saltanat, iktidar, mal ve para için yaşamak ve bu gibi şeyler için her türlü kötülüğü yapmaktan çekinmeyen insan tipi günümüzün kapitalist insan tipidir. Bu insan tipi, yeni insanın ve özgür yaşamın en büyük düşmanıdır.
Sınıf savaşımı aslında kapitalist insan tipiyle, toplumsal, sosyal, yeni insan tipi arasındaki savaşımdır. Kapitalizm küçük bir sermaye çevresinin sistemi olduğu halde nasıl oluyorda bütün topluma ve yaşamın her tarafına egemen olabiliyor? İnsanın toplumsal dokusunu parçalayarak dağıtarak ve insanı toplum karşıtı hale getirerek bunu başarıyor. Bencilliğin ve mal mülk sahibi olarak özgür olunacağı düşüncesini bir sistem ve kültüre dönüştürerek ve toplumuda buna göre şekillendirerk bunu başarıyor. Aksi durumda bunu başarma şansı yoktur. İnsanın tekrar toplumsal değerlere sarılarak, sahip çıkarak ve yaşayarak, yeni insanı ve özgür yaşamı kuracağına, kapitalizmi, sınıfları ve her türden geriliği yok edeceğine inanıyoruz.
Kemal Söbe