BEHDİNAN – İnsanlık tarihinde yaşananlar şu an da ülkemizde yaşananlar yaşanmamıştır. Sadece Kürt olmanın yetmediği bir çağdır bu çağ. Ulusun, ırkın tek başına anlam taşımadığı bir çağdır. Ulusa insanı değerlerin eklendiği, ırka insani değerlerin eklendiği bir çağın zor süreçleri bu süreçler. Kürtlük adına, Kürtler adına savaşıyoruz deyip, işgalcilere öncülük edenlerin, insani değerleri unutanların, kendini satılığa çıkaranların yine sahnede olduğu bir çağ yaşıyoruz. Kürdistan ilk defa ihanet görmüyor, ilk defa hainlerle karşılaşmıyor. Kürtlerin tarihi de, coğrafyası da, dağları da, şehirleri de ihaneti görmüş, yaşamış ve hep mücadele halinde olmuştur.
Eğer birileri bugün bu topraklarda yaşıyor, nefes alıyor, yürüyor, koşuyorsa ve ihanet edecek kadar da ömürleri varsa bu kesinlikle o insafsız yürekleri, kabul etmediği insanlık partisi PKK sayesindedir. Yıllardır, asırlar Kürdistan topraklarına saldırmayan kalmadı, katliam gerçekleştirmeyen, hak iddia etmeyen, satma peşinde olmayan kalmadı. Buna bugüne kadar ses çıkaran herkes asıldı üstelik şafağı bile görmeden, buna karşı çıkan herkes bilinmeyen bir zaman ve mekânda infaz edildi, bir yerlere atıldı. “Kürdistan” diyenlerin dilleri kesildi, her yere dağıtıldı, onun ismini duyanların kulakları kesildi, ibret olsun diye meydanlarda bırakıldı, kimsenin savunmadığı bir süreçte ortaya çıkıp “biz Kürdistan’ın devrimcileriyiz” diyen birileri çıktı. Ve aldıkları ilk darbede vazgeçmeyi değil daha da büyümeyi, hatta parti kurmayı seçtiler ve Kürdistan’ın fedailerini gittikçe yetiştirdi, büyüttü, var etti, oluşturdu, yarattı. “Kurme dare jı dare ye” derler Kürtlerde. Bunu PKK’ de iyi bilir, ihanetçi, işbirlikçi Kürtler de iyi bilir. Ve en çok faşist, işgalci devlet olan Türk devleti bilir. Kürtler yoksa Türklerin asla olmayacağını, kendilerini var edemeyeceğini bilmektedir. Şimdi en çok Kürdün Kürde ihtiyacı var dersem belki de yanlış olmaz ancak doğru olan şu ki Kürtlerin sadece onurlu ve ahlakını yitirmemiş, hala insanlıkta ısrarcı, özgürlükten ve eşitlikten yana olan, talancı ve zalim zihniyeti karşısına alıp savaşacak olan halklara, gençlere, kadınlara ihtiyacı var.
Bu yüzden kendini bu uğurda feda eden, bu uğurda savaşan, vurulup toprağa düşen, tarih yazan, halkının kurtuluşunu tek amaç edinen, özgürlüğe aşık yiğitleri, kadınları, gençleri tanıyın. Tüm hayatını özgürlük savaşına adayan ülkemin yiğit çocukları, Kürdistan çocuklarını anlatmaya ne kelimeler ne de sözler yetebilir. Savaş ta, tarihi yazan, adını altın harflerle yazan, yiğit çocukları tanıyın. Onuruyla özgürlük meydanların da savaşan yiğit kızları, yiğit erkekleri tanıyın. Bu topraklara saldıran faşizmin beyninde, zihninde kendilerini patlattılar. Özgürlük için, halkımız için, Önderliğimiz, şehitlerimiz için. Özgürlük güneşimizi bir şafak vakti karşılayacağız ve biz o güneşe nefes kadar yakın olacağız. Bir gerillanın sevdası yüreğinde, heyecanın da, aşkında ve savaşın da saklıdır. Onlar ki hakikat aşkına özgürlük dağlarında kavuşan, Zagros’ta, Zap’ta, Botan’da, Serhad’ta, Karadeniz’de, Amanoslar’da, Awaşin’de, Gever’de, Cenga Haftanin’de kısacası Kürdistan’ımın dört parçasın da onlar savaşıyor, yaşıyor, mücadele ediyor. Bu toprakların çocukları onlar. Rubar, Amara , Zelal, Mizgin, Warşin, Rüstem , Reşat, Evin, Hozan, Şoreşger…
Ve bugün Haftanin yeniden tarih yazıyor özgürlük dağlarında, yaşamaya ve yaşatmaya yeminli asi sevdalı yürekler yeminliler topraklarına basmak isteyen ihanetçileri yaşattırmamaya. Ve faşizmi yakmaya, yıkmaya yeminliler. İhanetin kalbinde bomba olup onu yok etmeye, faşizmin suratında mayın olup yüreklerini paramparça etmeye yeminliler. Aşkla dolu olan yürekleriyle yaşamak ve yaşatmak gerekir.
Ronahi Çekdar