BEHDİNAN – Hiçbir zaman yalnız değilsiniz! Bizim için en büyük birlik siz özgür savaşan gençlerle birlikte olma birliğidir. Bu yaratılmıştır. Çok iyi inanıyorum ki ben de bu gücümü sizin bu inanmış gençliğinizden alıyorum. Buna inandık ve bununla başardık! Önderlik sizsiniz!”
Başkan APO
Ben diyeyim Mem, siz deyin Zîn; ben diyeyim Derweş û Adule siz deyin varılamayan ülke.
Ben diyeyim ki özgürlüğü içmiş savaşçılar.
Ben diyeyim Gêliye Zilan, siz deyin Dersim’de süngülerin ucuna takılan çocuklarımızın yürekleri.
Ben diyeyim Dehak’ın en faşist yüzü, siz deyin ki Kawa’nın en direnişçi kalbi.
Ben diyeyim ki dinmek bilmeyen Ava Mezin, hırçınlaşan Dicle siz deyin ki Kerbela’nın Zeynep’i, Hasan- Hüseyin’i.
Ben diyeyim ki 38 fermanı ve kızıllığın toprakları, siz deyin ki Zarife‘nin duruşu, Besé’nin gözleri, Rındexan’ ın intikamı.
Ben diyeyim ki Kürtler ve Kürdistan, siz deyin ki katliam, direniş, ölüm, serhıldan!
Ben diyeyim ki 92 Cizre, Nısebin, siz deyin ki Berivana Ciziri ve Köpriya Ahmet Kaya!
Ben diyeyim Cizre, siz deyin yanan bedenler, sönmek bilmeyen ateş, durmayan zılgıtlar ve mermiler, direnişe susamış yürekler ve ölümü öldürenler ve yaşama can verenler.
Ben diyeyim Cizre, siz deyin ki direnişin tüm kaleleri, bodrumlar, sokaklar, mevziler, barikatlar, hendekler.
Ben diyeyim ki Cizira Botan, siz deyin Axin, Harun, Faraşin, Sidar, Nuda, Sozdar, Serdem, Jiyan, Şerker.
Ben diyeyim ateşin en yoldaşça olanı, siz deyin tarihe sayfa geçirenler.
Ben diyeyim faşistliğin kahpeliği, siz deyin ablukayı kıracak olan yedi yürekli fedai, cana can katan yedi gerillanın destanı!
Ben diyeyim Cizre, siz deyin intikam, intikam, intikam!
İşte söz aldılar ve yola çıktılar, “Senin yolunun yoldaşı olacağız” dediler.
Özgürlüğü içtiğimiz günlerin şafağındaydık. Devrimde erim erim eriyeceğimiz günlerin ilk sevinçlerindeydik. İşte Kürdistan’a kendimizi gelin edeceğimiz sözün ilk gecesi, saçlarının beyazlıklarında dökülen elmas tanelerine kadınları yerleştirmenin zamanlarındaydık. İşte yeryüzünün adı Jiyan, Ruken Qoseri, işte yeryüzünün adı Nuda, Faraşin, Azadi…
İşte söz aldılar. Sabrını ruhlarına nakş eden gözlerin parlaklığı, teslimiyetlere senin adın ile and okuyan ve senin intikamını yüreğine “sevgili” diye yazdıran gülüşlerin zamandaydık. Gözlerini kapatan gözlerin hançeri olacak olan tılsımların parlaklığının zamanıdır. İşte intikamın adı Harun, işte Axin, Serdem, Sidar…
İşte söz aldı toplumsal aklığı içtikçe köleliği öldüren ölümsüzlük çizgimizin kızıl bayraklı yiğidi. İşte Suriçi’nde çocuklarla sana şekerler uzatacak olan yiğit sabrın iradesi… İşte yeryüzünün adı; Zınar Raperin. “Hissettikçe güçleniyorum!” dedikçe, kıvırcıklarında aşkı dağıtan Kürdistan dağlarının kadını, intikamın kadın adı, senin gamzelerinin son gülüşü. İşte yeryüzünün adı; Doğa Jiyan…
İşte söz aldılar kızıl saçlı Kürdistan analarının yukarı kalkan parmakları, işkencenin beynine bağıran, “Biz halkız halk” diyen inancın an’ı…Mehmet Tunç, Asya Yüksel. Kurtuluş uğruna dünyaya getirdikleri evlatlarını halkın özgürlüğüne feda etmesini bilen, halkın sesini doğuran analar, işte yeryüzü çığlıklarının adı; Teybet Ana, işte yeryüzü çığlığının adı Cumartesi ikindileri…
Ve ölüm Kürdistan şafağında bir yıldız doğuruyordu, Kürdistan analarının döl yatağına… İşte fedailik insanlıkta Kürdistan gençliğinin gözlerinde tekrar yeniden doğuyordu kızıllığın şafağına. “Gidersek birlikte gideriz, yeni sevinçler buluruz.” Hüznümüzde, sevincin duruşuyla yeniden doğacağız O an. Kürdistan’ da sevincin adı, duruşun adı sen olacaksın. İşte biz etrafında kelebekler olan Hakikat Dergahım, işte onlar hakikate, onlar sevince koşuyorlar, işte şimdi onlar devrime, kadın ve gençlik adına koşuyorlar, işte ihaneti öldürecek olan gözlerin zulme karşı olan direnişi. İşte sana koşuyorlar Bilge Öcalan!
Son cümle, son yemin senin adın oluyor, son bakış, son istek senin gözlerine oluyor. Direnişin son an’ı bu cümle oluyor; “BİJİ SEROK APO!”
Lalêş Rênas