HABER MERKEZİ –
KDP – Türkiye ilişkileri Kürdistan ve Kürt halkına etkileri her zaman tartışılmıştır. İlişkileri, her ne kadar açık bir şekilde görünmese de, Kürt gerçeği açısından kim ve kimler ne zaman bir adım atarsa kendini açığa vurur. KDP, kendi ağzıyla bu ilişkilerin 1991 yılında başladığını dile getirse de bu kirli ilişkilerin 1960’lı yıllarda başladığını bilmekteyiz.
– 1985’de Önderlik Şam’da iken Mesut Barzani 15 Ağustos atılımından vazgeçilmesini istediğini belirtir. Sonrasında Şirnex’da 8 gerillayı Türk ordusuna ihbar etti. Bu olayda, bir gerilla yaşamını yitirirken, 7 gerilla Türk devletine esir düştü.
-1998’de ABD’nin öncülüğünde KDP ile YNK arasında Washington anlaşması yapıldı ve “Uluslararası Komplonun” startı verildi.
– 17 Ağustos 1985 tarihinde, ARGK Komutanlarından Hamit Avcı’yı Zagros’un Edibe köyünde katletti. Türk devletine güven aşılamak amacıyla, cenazesini Türk karakolunu teslim etti.
– 15 Ağustos 1986’da Türk Devleti KDP’nin elini güçlendirmek amacıyla, Güney Kürdistan’da üslenmiş olan PKK gerillalarına yönelik çok şiddetli bir hava saldırısı yaptı.
– 1987 yılının Mayıs ayında bir açıklama yaparak, PKK ile yaptığı antlaşmayı tek taraflı olarak feshettiğini ilan etti.
– 8 Mart 1991’de Mesut Barzani’nin danışmanı Muhsin Dizayi İstanbul’a gider ve gizli görüşmeler ile PKK’ye karşı işbirliği yapma kararları alınır. 12 Temmuz’da ise Güney Kürdistanın büyük bir kısmını kapsayan “Güvenlikli bölge” yi Çekiç Güç ve TC korumaya başlar.
– 6 Mayıs 1992’de Behdinan alanına büyük bir kara harekâtı başlattı.
– 27 Haziran 1992 günü PKK’ye yakınlığı ve yurtsever özellikleriyle tanınan Sadiq Omer, KDP tarafında katledildi. Bir gün sonra da Güney Kürdistan hükümeti ilan edildi. Aynı dönemde Amediyeli yurtsever önderlerden Ali Şaban ve Surçi Aşireti liderlerinden Hüseyin Axa Surçi’ler de, KDP tarafından katledildi.
– 19 Mayıs 1992’de, Güney Kürdistan’da parlemento seçimleri yapıldı.
– 28 Haziran’da KDP ve YNK tarafında ilan edilen Güney Kürdistan hükümetinin aldığı ilk karar, Kürt özgürlük hareketi PKK’ye karşı savaş açma kararı oldu.
– 17 Ağustos 1992’de esir aldığı ARGK-PKK gerillası Salman Alagöz’ü, Çelê de para karşılığında Türk ordusuna sattı.
– 2 Ekim 1992’de KDP, Güney Kürdistan hattından, Türk Ordusu da Kuzey Kürdistan hattında “Kazıma Harekâtı” adı altında PKK’ye karşı savaş açtılar.
-16 Mayıs 1997’de Hewlêr ’de yaralı PKK gerillaları, gazeteci, sanatçı ve doktorların içinde olduğu büyük bir katliam yapıldı.
-25 Eylül – 15 Ekim 1997 tarihleri arasında Türk ordusu ile ‘’Şafak Harekâtı’’ ismiyle 2. bir operasyon daha yaptılar.
– Mayıs 1998’de Türk ordusu ile “Murat Operasyonu” ismiyle Güney Kürdistan’da PKK’ye yönelik büyük bir operasyon başlattıldı.
-15 Şubat 1999’da düzenlenen komplo ile Önder Apo Türk devletine teslim edildi. 15 Şubat günü Kürdistan tarihine ‘Roja Reş’ olarak kaydedildi.
– Mayıs 1999’da, Türk ordusu Güney Kürdistan’da PKK’ye karşı KDP peşmergeleri öncülüğünde “Sandviç Harekâtı” ismiyle bir operasyon başlattı.
-15 Ağustos 2000 tarihinde, Türk savaş uçakları Xinêrê’de ki Kenda Kolê’yi bombaladı. Yaylada olan Kürt Koçerleri katledildi.
– 5 Kasım 2007 tarihli antlaşmanın boyutu; Medya Savunma Alanları’na yönelik, 17 Aralık 2007 tarihindeki hava operasyonu ve 21 Şubat 2008 tarihinde yapılan Kara Hareketiyle kendini açığa vurmuştu.
– 21–29 Şubat 2008 tarihinde Güneş Harekâtı adı altında büyük bir kara operasyonu düzenledi. Bu direniş Kürdistan tarihine ‘’ZAP Direnişi’’ olarak geçti.
– Kasım 2008 yılında da KDP ile Türk devleti arasında bir antlaşma imzalandı. Yapılan antlaşmaya göre PKK, 6 ayda tasfiye edilecekti.
– 2009’da yapılan görüşmelerden kısa bir süre sonra Kuzey Kürdistan ve PKK karşıtlığı temelinde, Güney Kürdistan petrol ve gazının Türkiye’ye peşkeş edilmesi, taşınması gibi bir dizi ticari antlaşmalara imza atıldı.
-2012 Kürt Özgürlük hareketi PKK’nin Kuzey Kürdistan’da başlattığı ‘Devrimci Halk Savaşı’ ve 19 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleşen ‘Rojava devrimi’ KDP ve Türk devletini gittikçe birbirine yakınlaştırdı. Kürdistan tarihinde yaşanan bu iki büyük hamle, KDP’nin Türk devletiyle olan ilişkilerini deşifre etti.
– 02 Ocak 2012 tarihinde; KDP tarafından düzenlenen Rojava’lı Kürt örgütlerinin bir araya getirildiği toplantıya PYD çağrıldı.
– 07 Ağustos 2012 tarihinde Federal Kürdistan Bölgesinde yayın yapan MİT destekli Rudaw gazetesi, Hewlêr görüşmesine yönelik olarak; AKP Devleti Dışişleri Bakan Davutoğlu’nun Barzanî ile yaptığı görüşmede, Türkiye ile birlikte PKK‘ye karşı hareket etme kararı aldıklarını açıkladı.
– 02 Ocak 2013 KDP ve Türk devlet destekli El Kaide bağlantılı çetelerin Rojava’ya saldırması ardından KDP, denetimindeki Sêmelka sınır kapısını Rojavalı Kürtler üzerinde kapatıldı.
-12 Kasım 2013 tarihinde Türk devleti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Rojava Kürdistanı’nda İlan edilen “Geçici Ortak Yönetimine” tepki göstererek “Özerklik tek taraflı ilan edilecek bir şey değil” söylemini dile getirdi. İki gün (14 Kasım 2013) sonra da Mesut Barzani devamını getirdi: “ Rojava’da yaşanan devrim değildir, PYD halka zulüm ediyor. Rojava’da Esad’ın kendisi bulunuyor.” dedi.
– 11 Şubat 2014 tarihinde KDP, Federal Kürdistan Bölge Yönetimi adına yaptığı açıklamada Rojava’da
ilan edilen Özerk Yönetimi tanımadıklarını açıkladı.