HABER MERKEZİ –
2-23 Ocak 2000:
PKK 7. Olağanüstü Kongresi, 197 delegenin katılımıyla Kandil-Dola Kokê’de yapıldı. Kongreye Önder Apo dört sayfalık bir çerçeve sundu. PKK Kongresi başlarken, TC Yönetimi de idam kararını ne yapacağı hususunu tartışıyordu. 18 Nisan 1999 erken seçimi ardından kurulmuş olan DSP-MHP-ANAP Koalisyon Hükümeti, 11 Ocak günü “İdam kararını meclise göndermeyeceğini ve başbakanlıkta tutacağını” açıkladı. Bu açıklama, kararın pratikte uygulanmayacağı anlamına geliyordu. Bu karar karşısında PKK Kongresi de stratejik değişim ve yeniden yapılanma kararı aldı. Hareket olarak demokratik siyasi mücadele stratejisi ile çalışacağını ve örgütsel yapısını da buna göre değiştirip yeniden yapılandıracağını belirledi. Bu temelde 7. Olağanüstü Kongre, büyük ölçüde bir “Değişim ve yeniden yapılanma kongresi” oldu. PKK’nin program, tüzük ve ambleminde değişiklik yapıldı. ARGK ismi kaldırılarak, gerillanın Hêzên Parastina Gel-HPG adıyla yeniden yapılandırılması kararlaştırıldı. Yine ERNK ismi kaldırılarak, kitle hareketinin ‘Demokratik Kitle Birlikleri’nde örgütlendirilmesi öngörüldü. Yedi boyutta çalışmayı öngören bir stratejik çalışma planı hazırlandı. Genel tanımlama olarak değişimin kavramları “Demokratik değişim” biçiminde ifade edildi, ancak bu kavramdan herkesin anladığı tam aynı değildi ve dolayısıyla parti içinde farklı anlayışlar epeyce vardı. Bazıları “Sosyal demokrat parti olduk” diyorlardı. Bazıları “Komplonun Kürt sorununu çözeceğini, dolayısıyla komploya karşı mücadele etmenin yanlış olacağını” belirtiyorlardı. Bireycilik boy veriyor, bireysel hesaplar öne çıkıyordu. Kısaca birlik olsa da, anlayış bütünlüğü yoktu. Kongre yeni bir Merkez Komite seçerek görevini tamamladı, ancak esas sorun ve zorluklar 2. Kongre sonrasına benzer bir biçimde seçilen yeni yönetim içinde yaşandı.
4 Mayıs 2000:
TC ile ilişkili ve İran’laysa anlaşmalı olarak YNK, Kandil’deki PKK güçlerini kuşatmayı hedefleyen bir askeri operasyon başlattı. Bütün uyarılara rağmen bundan vazgeçmediği gibi, güze doğru kuşatmasını daha da pekiştirdi. 14 Eylül günü Karadağ’daki PKK güçlerine yönelik saldırı başlatıp 19 Eylül günü 7 PKK’liyi katletti. Yaklaşan kışı fırsat bilen İran devleti de devreye girdi ve PKK güçlerini teslim olmaya zorlayan bir askerî harekât başlattı. Durumu değerlendiren PKK Yönetimi, biraz geç de olsa tehlikeli planı fark etti ve YNK’yi etkisizleştirmeyi ve Kandil’i ele geçirmeyi öngören bir devrimci operasyon planladı. Eylül sonunda iki günlük hamle şeklinde uygulanan bu plan ile YNK varlığı kırılıp Kandil ele geçirildi. İran’ın oyalamaları ardından Aralık başında Kandil’i geri almak için YNK saldırdıysa da başarılı olamadı. Böylece Kandil PKK’nin eline geçti ve yeniden yapılanma çalışmalarını rahatlattı. Bu savaş PKK Yönetiminin verdiği önemli kararlardan birisi oldu. Hamle 100 civarında kahraman şehidin kanıyla zafere ulaştı.
15 Haziran-2 Temmuz 2000:
Kürdistan parçalarında kitle çalışmasının ve halk örgütlenmesinin nasıl olması gerektiğini tartışan PKK Ortadoğu Konferansı Kandil’de yapıldı. Konferans bütün parçalarda demokratik siyaset partilerinin kurulmasını gerekli gördü ve bu temelde gereken program ve tüzükleri de hazırladı. Fakat Ferhat’ın tasfiyeci hesapları nedeniyle 2003 güzüne kadar uygulamaya konmadılar.
29 Temmuz-21 Ağustos 2000:
3. Özgür Kadın Kongresi Kandil’de yapıldı. Hem siyasi-askeri gelişmeler ve hem de ideolojik-örgütsel sorunlar tartışılarak önemli kararlar alındı. Küçük-burjuva bireyciliği eleştirilip mahkûm edildi. PJKK’nin ismi PJA(Partiya Jinên Azad) olarak değiştirildi.
21-30 Ağustos 2000:
PKK Merkez Komitesi(Parti Meclisi) genişletilmiş toplantısı Kandil’de yapıldı. 7. Olağanüstü Kongreden sonra yaşanan gelişmeler ve yürütülen çalışmalar değerlendirildi. Ortadoğu Konferansı ve Kadın Kongresinin ortaya çıkardığı sonuçlar üzerinde duruldu. İran ve YNK ittifakının hesapları değerlendirilerek, tutumlarını değiştirmezlerse Kandil’i ele geçirme hamlesinin yapılması kararlaştırıldı. İdeolojik-örgütsel sorunlar ve yönetim tarzında bireycilik eleştirilerek, mevcut iş bölümü yeniden gözden geçirildi. Kadro eğitimi ve teorik çalışmanın Koordinasyon tarafından yapılması öngörüldü. Toplantı, Parti Yönetiminde belli bir toparlanma yarattı. Toplantı ardından YNK ile savaş gelişti ve önemli bir sonuç alındı.
13-16 Mart 2001:
Kandil-Dola Kokê’de Parti Yönetiminin bir kısmının katılabildiği dar bir yönetim toplantısı yapıldı. Toplantı, YNK savaşından sonra ortaya çıkan gelişmeleri ve kış sürecindeki çalışmaları değerlendirdi. Demokratik siyasi mücadele çerçevesinde hamleler düzeyinde halk eylemlerinin örgütlenip yürütülmesini kararlaştırdı. Ayrıca 7. Kongre Planlaması doğrultusunda farklı boyutlarda yürütülecek çalışmalar için gereken örgütsel kuruluşların gerçekleştirilmesini karara bağladı. Bu temelde 2001 yazı bir yandan kısa süreli serhildan hamleleri ile geçerken, bir yandan da örgütsel yeniden yapılanma kapsamında yapılan konferanslarla geçti.
28 Mayıs-8 Haziran 2001:
PKK 1. Basın-Yayın Konferansı Xinêre’de yapıldı. Propaganda-ajitasyon çalışmalarının geçmişi değerlendirilerek, daha örgütlü ve etkili yürütülmesi amacıyla YRD(Yekîtiya Ragihandina Demokratik) kuruldu. Gurbetelli Ersöz Basın Akademisinin açılmasına karar verildi. Yürütülecek çalışmalar planlanarak toplantı sonuçlandırıldı.
20 Haziran-2 Temmuz 2001:
1. Halk Hareketi Konferansı Kandil’de yapıldı. 7. Kongreden sonra kitle çalışmaları “Halk Hareketi” olarak tanımlanıyor ve bir merkezden yönetiliyordu. Konferans kitle çalışmasını, güncel örgütlenme ve eylem görevlerini tartıştı. Ortadoğu Konferansının sonuçlarını uygulaması gerekirken, bu durumu erteledi. Ferhat tarafından Halk Hareketi çalışmalarına hep darlık, yüzeysellik ve ideolojik çizgiden uzaklaşma dayatıldı.
28 Haziran-12 Temmuz 2001:
Gerillanın HPG(Hêzên Parastina Gel) adıyla yeniden yapılandırılmasını başlatan 1. Gerilla Konferansı 194 delegenin katılımıyla Kandil’de yapıldı. HPG Yönetmeliği hazırlanıp kabul edildi. Bu temelde karargahlaşma, eğitim, birlik, kol sistemleri netleştirildi ve Ana Karargah yeniden örgütlendirildi. Mahsum Korkmaz Askeri Akademisinin dağda kuruluşu ve bu temelde komuta eğitimi yapılarak tarz birliğinin sağlanması kararlaştırıldı. Kadın gerillalaşması olarak YJA-Star’ın örgütlendirilmesi öngörüldü. Kapsamlı bir eğitim ve yeniden yapılanma planlaması temelinde konferans tamamlandı.
10-21 Temmuz 2001:
PKK 1. Kültür ve Sanat Konferansı Xinêre’de yapıldı. Var olan kültür ve sanat çalışmalarının durumu değerlendirilerek, daha örgütlü ve etkili yürütülmesi amacıyla TEV-ÇAND(Tevgera Demokratik a Çand û Huner) kuruldu. Şehit Sefkan Kültür-Sanat Akademisinin açılması kararlaştırıldı. Kapsamlı bir çalışma planı ortaya çıkartılarak konferans tamamlandı.
5-22 Ağustos 2001:
PKK 6. Konferansı 138 delegenin katılımıyla Kandil-Dola Kokê’de yapıldı. Önder Abdullah Öcalan’ın hazırladığı “Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa” başlıklı AİHM’e sunulan savunmanın birinci cildi okundu. Konferans süreç değerlendirmesi yaptı. Örgütsel yeniden yapılanma çerçevesinde gerçekleştirilen konferansların sonuçlarını ve kurulan yeni örgütlenmeleri onayladı. Yeni bir çalışma planı hazırladı. İş bölümünde bazı değişiklikler yaparak, daha önce İdeolojik Alan Yönetimiyle bir olan Parti Koordinasyonunu Halk Hareketi Yönetimiyle birleştirdi. Konferansta bazı bireyci ve hesapçı yaklaşımların çatışması yaşandı. Ferhat, partinin profesyonel ve fedai militan kadro ölçülerini yurtseverliğe düşürme eğilimini konferans platformuna da dayattı. Ancak konferans bu anlayışı reddetti.
11 Eylül 2001:
El Kaide örgütü korsan uçaklarla Amerika’daki İkiz Kuleleri vurdu. Bunu fırsat bilen ABD, on yıl önce Körfez Savaşı çerçevesinde Ortadoğu’ya yığmış olduğu askeri gücüne dayanarak 2002’de Afganistan’a, 20 Mart 2003’ten itibaren de Bağdat’a askeri müdahalede bulundu. 9 Nisan’da Saddam Hüseyin Yönetimini yıkarak Bağdat’ı ele geçirdi. Bu askeri müdahale, aynı zamanda bölgenin diğer güçlerine yönelik olarak da ideolojik ve siyasi müdahalelerle genişletildi. Bu durum PKK içine dayatılan 2002-2004 tasfiyeciliğini cesaretlendirdi, besledi ve bizzat yönlendirdi.
28 Eylül 2001:
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, İmralı işkence sistemi koşullarında yürüttüğü araştırma-inceleme çalışmalarının sonuçlarını “Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa” genel başlığı altında iki ciltlik kitapta toplayarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi-AİHM’e sundu. Savunmanın birinci cildi Ağustos ayında, ikinci cildi ise Ekim ayında Parti’ye ulaştı. Önder Apo, tarihsel olarak merkezi devletçi uygarlığı ve günümüzdeki kriz ve kaosunu değerlendiriyor, Avrupa demokrasisinin bu kriz ve kaosu aşamadığını tespit ediyor, bu temelde yeni bir demokratik uygarlık gelişimine ihtiyaç olduğunu belirliyor, bunun da “Özgür Kürdistan-Demokratik Ortadoğu” formülü ile Kürt sorununu çözüme götürecek olan Ortadoğu’da gelişebileceğini ortaya koyuyordu. Bu çerçevede Avrupa Birliği’nin Kürt sorunu için önerdiği “Bireysel haklar” formülünün çözüm olamayacağını değerlendirerek, Bülent Ecevit Hükümetinin çözümü AB’ye girişte arayan düşünce ve siyasetini boşa çıkartıp, İmralı’da çürütme politikasını yenilgiye uğrattı. Bu temelde Kürdistan tarihini ve Kürdistan’daki eğilimleri bir kez daha değerlendirerek, halk özgürlük eğilimi olan PKK’nin ideolojik bunalım yaşadığını ve dolayısıyla Başur dışında adının değiştirilebileceğini belirtti. 2001-2002 kışında bütün kadrolar Önderlik Savunması üzerinde kapsamlı bir eğitim çalışması yürüttü. Partiyi ayakta tutan bu eğitim oldu.
…Şubat 2002:
PKK Merkez Komitesi Kandil’de dar bir toplantı yaparak, Önder Apo’nun hazırladığı AİHM Savunması çerçevesinde ne yapılacağını değerlendirdi. Sonuçta, 4 Nisan’da yeni bir Parti Kongresi toplamaya karar verdi ve bunun için gereken hazırlık çalışmalarını planladı.
2-16 Mart 2002:
Güney Kürdistan’da demokratik kitle partisi kurmak amacıyla toplanan kongrede Partiya Çareseriya Demokratîk a Kurdistan(PÇDK)’ın kuruluşu gerçekleştirildi.
4-10 Nisan 2002:
PKK 8. Kongresi 285 delegenin katılımıyla Kandil-Şehit Harun Alanında yapıldı. Kongrede PKK’nin ismi KADEK(Kongreya Azadiya Demokratîk a Kurdistan) olarak değiştirildi. Bu temelde Program ve Tüzükte yapılan değişiklikler onaylandı. Özellikle Bakur’da siyasi mücadeleyi etkili geliştirebilmek için kadın, gençlik ve serhildan örgütlenmelerinin birer illegal devrimci parti konumunda ele alınmaları kararlaştırıldı. Kongre yeni bir çalışma planı oluşturdu ve KADEK Merkezini seçti. Ferhat, profesyonel fedai militan kadro ölçülerinin değiştirilmesi talebini kongre platformuna da önerdi, ancak kongre platformu ayakta alkışlayarak bu öneriyi bir kez daha reddetti. Yine Ferhat, Tüzüğe ‘Etkili Koordine Sistemi’nin konulmasını önerdi ve bu öneri kabul edildi. Kongre ardından toplanan KADEK Merkezi, Başkanlık Konseyi’nin sayısını dokuza çıkardı ve Etkili Koordine olarak Cuma Arkadaşı görevlendirdi. Ferhat’ın karşı faaliyetleri bundan sonra daha örgütlü hale geldi. Sonuç Önder Abdullah Öcalan’a sunulduğunda, Önder Apo KADEK ismine fazla sıcak bakmadı.
27 Mayıs-10 Haziran 2002:
4. Özgür Kadın Kongresi 267 delegenin katılımıyla Kandil-Şehit Harun Alanında yapıldı. PJA örgütlülüğü çerçevesinde gelişmeler değerlendirilip sorunlar tartışıldı. Kongre sürecinde 7 Haziran günü Kongre delegesi olan Gulan(Filiz Yerlikaya) Yoldaş katledildi. Katil tam olarak netleştirilemese de, saldırı Önderlik, parti ve özgür kadın hareketi karşıtı tasfiyeci bir saldırıydı. Tasfiyecilik bu olayı kullanarak özgür kadın hareketini hep baskı altına almak istedi.
2 Ağustos 2002:
DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti, Avrupa Birliği’ne girme çalışmaları kapsamında anayasa ve yasalardan idam cezasını çıkartarak, yerine “Ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezasını getirdi. Böylece Öndar Apo’ya verilmiş olan idam cezası da hukuken değişmiş oldu. Önder Abdullah Öcalan TC sisteminden idam cezasının kaldırılmasının tarihi ve siyasi önemine dikkat çekerek, 2 Ağustos’u “Gül Bayramı” olarak ilân etti.
1 Eylül 2002:
KADEK Meclisi Xinêre’de toplanarak, ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik askeri müdahalesini ve örgüt içi sorunları değerlendirdi. Önder Apo’nun istemi doğrultusunda ‘Medya Savunma Alanları’nın ilan edilmesini kararlaştırdı. Özellikle Bakur alanına yönelik 8. Kongre kararlarını uygulamayan tutumu ve anlayışı eleştirerek, Kongre kararlarının mutlaka uygulanmasını öngördü. Örgüt içinde bireyci, grupçu ve oportünist duruş ve anlayışları eleştirip mahkûm etti. Bu sonuçlardan ürken tasfiyeciler, yaptıklarının hesabını partinin sorabileceğinden korktukları için söz konusu toplantı ardından birleşip kendilerini güçlendirerek tasfiyeci faaliyetlerini daha örgütlü olarak yürüttüler.
3 Kasım 2002:
Bir ABD planı olarak Ecevit başbakanlığındaki koalisyon hükümeti çökertildi ve Türkiye’de erken genel seçime gidildi. Devrimci-demokratik güçlerin yarattığı boşluktan yararlanan AKP, ABD’nin de desteği ile seçimi kazandı. Aslında AKP adını alan oluşum, ABD tarafından komployu başarıya ulaştırmak için görevlendirildi.
3-9 Nisan 2003:
ABD’nin Irak’a yönelik 20 Mart’ta başlattığı askeri saldırıyı değerlendirmek üzere KADEK Meclisi, Kandil-Şehit Harun Alanında toplantı yaptı. Toplantı sona ererken, ABD de Bağdat’ı ele geçirdi. Toplantı, Ortadoğu’daki sorunların çözüm projesi olarak, Önder Apo’nun AİHM Savunmasının özetinden oluşan bir bildirge yayınladı. Parti içi tasfiyecilik, mevcut gelişmelere dayanarak Güney Kürdistan ve Irak’ı kendisi için merkez yaptı.
Nisan-Haziran 2003:
Önder Abdullah Öcalan, Nisan ayında avukatlarıyla yaptığı bir görüşmede “2 Ağustos 1999’da yaptığı ateşkes çağrısını geri çektiğini” belirtti. Haziran ayında örgüte ulaşan “Atina Savunması”nda ise, paradigmasal değişime işaret ederek, KADEK ile KNK’nin birleşip Kongra Gel’i oluşturmasını ifade etti.
…Temmuz 2003:
İkinci Basın-Yayın Konferansı Xinêre’de yapıldı. Basın alanındaki eğitim ve örgütlenme sorunları, alanlardaki çalışmaların durumları, muhabir ağının ve dağıtımın örgütlenmesi görevleri değerlendirildi ve bu temelde yeni kararlar alındı.
25-30 Temmuz 2003:
KADEK Genişletilmiş Meclis toplantısı Kandil-Dola Kokê’de yapıldı. Gündem Önder Abdullah Öcalan’ın belirttiği ateşkesin kaldırılması ve KADEK ile KNK’nin Kongra Gel adıyla birleştirilmesi konularıydı. Tasfiyeci grup bu durumu fırsat bilerek toplantıya hazırlıklı gelmişti ve içeriği saptırarak sonuç almak istiyordu. Diğer yönetim ve kadrolar ise parçalı ve hazırlıksızdı. Bu temelde uzun, sert ve yakışıksız tartışmalar oldu. Sonuçta tasfiyeci grubun dayatmasıyla ateşkes konusundaki karar Kongra Gel’e bırakıldı. Gereken hazırlıklar yapılarak Kongra Gel’in Ekim sonunda toplanması kararlaştırıldı. Bunun için mevcut Başkanlık Konseyi üyelerinin içinde yer almadığı bir Hazırlık Komitesi görevlendirildi. Kongra Gel’e Önderlik avukatlarından iki kişinin davet edilmesi kararlaştırıldı. Ayrıca HPG Ana Karargahı’nın Behdînan’a, Türkiye Çalışma Merkezi’nin(TÇM) ise Xinêre’ye taşınmasına karar verildi.
17 Ağustos 2003:
PKK Merkez Komite üyesi Erdal(Engin Sincer) Yoldaş, Kandil’de yapılan 15 Ağustos Bayramı kutlamalarında kaza ile vurularak şehit düştü. Erdal Yoldaş Temmuz Toplantısında tasfiyeci görüşleri eleştirmişti ve HPG Ana Karargâh Komutanlığı’nda görevliydi.
7-16 Eylül 2003:
HPG 2. Konferansı 182 delegenin katılımıyla Kandil’de yapıldı. Konferans üzerinde Erdal Yoldaşın şahadetinin ağır etkisi oldu. Konferans ideolojik, siyasi, askeri ve örgütsel sorunları tartıştı ve gereken kararları alıp kapsamlı bir faaliyet planı hazırladı. Ana Karargâhın Behdînan’a taşınması sürecini başlattı. Her alanda öz savunma örgütlenmesini kararlaştırdı ve öz savunmayı “İkinci ordu” olarak tanımladı.
15-21 Eylül 2003:
Ortadoğu Konferansının hazırladığı program ve tüzükler temelinde 15 Eylül günü Rojhilat Kongresi toplanarak Partiya Jiyana Azad a Kurdistanê(PJAK) ile 21 Eylül günü Rojava Kongresi yapılarak Partiya Yekîtiya Demokratîk(PYD)’in kuruluşları gerçekleştirildi. Tasfiyeciler parça partilerinin kuruluşunda etkili olmaya ve ele geçirmeye çalıştılar.
27 Ekim-6 Kasım 2003:
360 kişilik KADEK ve KNK delegeleri, Kandil-Şehit Harun Alanında Kongra Gel’i oluşturma amacıyla ilk Genel Kurul toplantısını yaptı. Genel Kurul’a ilgi büyüktü. Hazırlıklara tasfiyeci eğilim damgasını vurmuş ve toplantıya ciddi bir hazırlıkla gelmişti. Buna karşılık diğer yönetim ve kadroların ciddi bir hazırlığı ve örgütlülüğü yoktu. Dolayısıyla parti yönetim ve kadroları çoğunluk olmalarına rağmen, azınlık olan tasfiyeci eğilim örgütlü olduğu için güçlüymüş gibi görünüyordu. Tasfiyeci eğilimin talebi ve kararı doğrultusunda, önce sadece parti kadrolarının katılımıyla “PKK’nin feshi” adıyla bir toplantı yapıldı. Burada sözde “PKK’yi fesheden” bir karar alındı. Ardından Kongra Gel Genel Kurul çalışmalarına geçildi. Aslında tasfiyeci eğilim çok güçlü değildi. Dahası kongre sistemini anlamamışlardı. Kongra Gel’i bir parti örgütlenmesi gibi ele alıyorlardı ve bu temelde bir tüzük hazırlamışlardı. Dolayısıyla daha baştan hazırlanan tüzük reddedildi ve ikinci genel kurul için bir “Sözleşmenin hazırlanıp getirilmesi” kararlaştırıldı. Tasfiyeciliğin tek hedefi, profesyonel fedai militan kadro ölçülerinin ortadan kaldırılması ve kendilerine bireysel maddi yaşamın önünün açılmasıydı. Bunun için “Sosyal Reform Projesi” adıyla bir tasfiye tasarısı hazırlamışlardı ki, Genel Kurul, komisyonun hazırladığı bu tasarı yerine Kadın Hareketinin hazırladığı tasarıyı benimseme eğilimi gösterdi. Ferhat tasfiyecisi usta bir manevrayla “iki tasarının birleştirilmesini” önererek, bu biçimde tasfiyecilerin yenilgisini önledi. Daha sonra açığa çıktı ki, tasfiyeciliğin esas çabası yönetimi, dolayısıyla hareketi ele geçirmektir. Bunun anlaşılması üzerine verilen mücadele sonucunda tasfiyeciler yönetim seçiminde de amaçladıklarına tam ulaşamadılar. Ancak hareketin geleneklerini ve ahlâkî ölçülerini bozup bir örgütsel erime sürecini de başlattılar. Bireyci, dogmatik ve örgütsüz duruş örgütün zarar görmesini önleyemedi. Gergin bir ortamda yapılan toplantı, Yürütme Konseyini seçerek tamamlandı. Benzer durum genel kurul ardından yapılan Yürütme Konseyi toplantısında da devam etti. Ortada yoğun bir kargaşa ve tam bir belirsizlik vardı. Toplantı ardından, herkes anladığı gibi ve kendi anlayışına göre Kongra Gel’i pratikleştirmeye yöneldi. Bilim-Sanat Komitesi “Kongra Gel’i Nasıl Anlamalıyız” başlıklı yarı talimat niteliğinde bir yazı yayınladı ve dağıttı. Bakur ve Avrupa’da tasfiyeciliğin önünü kesen tutumlar oldu. Tasfiyeciliği teşhir eden kadro toplantıları yapıldı. Bunları önlemek için yürüttüğü çabası yeterli olmayınca Ferhat tasfiyecisi dağı bırakıp Irak’a kaçtı. Görevlendirilen yönetim, olup bitenler hakkında Önder Apo’yu bilgilendirmek yerine Ferhat’ı geri dağa getirmekle uğraştı. Tabi başarılı olamadı ve örgüt içi kargaşa bu biçimde daha da derinleşti.
https://www.nuceciwan61.com/2020/11/24/pkk-kronolojisi-bolum-1/
https://www.nuceciwan61.com/2020/11/26/ozgurluge-uyanisin-kronolojisi-bolum-2/
https://www.nuceciwan61.com/2020/11/29/ozgurluge-uyanisin-kronolojisi-bolum-3/
https://www.nuceciwan61.com/2020/12/01/ozgurluge-uyanisin-kronolojisi-bolum-4/
https://www.nuceciwan61.com/2020/12/04/ozgurluge-uyanisin-kronolojisi-bolum-5/