HABER MERKEZİ –
14-24 Temmuz 2007:
Dördüncü Basın-Yayın Konferansı Xinêre’de yapıldı. Genel örgütlenme ve çalışma konuları yanında kadrolaşma sorunları tartışıldı ve devrimci yayın çizgisi netleştirildi.
22 Temmuz 2007:
Türkiye’de erken genel seçim yapıldı. Seçime bağımsız adaylarla giren demokratik siyaset, mecliste grup kuracak sonuca ulaşarak önemli bir başarı kazandı. TC Devlet Yönetimi içinde cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine önemli bir çekişme vardı. Mayıs ayında Başbakan Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt Dolmabahçe’de görüşerek anlaştılar. Bu temelde yeni meclis, cumhurbaşkanı ve hükümet oluşturularak TC aktif bir savaşa hazırlandı.
9-19 Ağustos 2007:
2. Gençlik Kongresi 80 civarında delegenin katılımıyla Xinêre’de yapıldı. Kongre’de gençlik içinde parti öncülüğü ile Komalên Ciwan’ın örgütlenme sorunları tartışıldı ve gereken kararlar alındı.
10-20 Ağustos 2007:
Üçüncü Kültür-Sanat Konferansı Xinêre’de yapıldı. Sanat alanında ideolojik çizgi sorunları tartışılarak, faaliyetlerin geliştirilmesi üzerine önemli kararlar alındı.
20 Ekim 2007:
HPG gerillaları tarafından TC ordusunun Oramar Karakoluna yönelik kapsamlı bir baskın eylemi düzenlendi. Çok sayıda asker öldürüldüğü gibi, 8 asker de gerilla tarafından esir alındı. 11 Ekim’de de Gabar’da operasyona çıkan TC ordu birliği gerilla tarafından vurulmuş, ağır kayıp verdirilmişti. Bu eylemler TC’nin savaş hazırlıklarını ciddi biçimde darbeledi.
4-16 Aralık 2007:
TC ordusu, HPG’nin Gabar Karargahına yönelik 4 Aralık’ta saldırı düzenleyerek, Gabar komutanlığı üyeleri Adil(Ramazan Aybi) ve Gülbahar(Selma Kaya) Yoldaşları şehit etti. Bu olay, 5 Kasım Bush-Erdoğan görüşmesi ile oluşturulan ABD-AKP savaş ittifakının saldırılarını başlattı. Söz konusu saldırılar 16 Aralık gecesinde ise, tüm Medya Savunma Alanlarına yönelik üç buçuk saatlik hava saldırılarıyla sürdü. Böylece hukuken Irak toprakları sayılan alanlarda PKK’ye karşı ABD-AKP ittifakının ortak savaşı başlamış oldu.
20-28 Şubat 2008:
16 Aralık’tan itibaren Medya Savunma Alanlarına yönelik sürekli hava saldırıları düzenleyen TC ordusu, HPG Ana Karargahını ezmek amacıyla Zap alanına hava ve kara operasyonu yaptı. Güney’den tankların hareketine halk ve KDP izin vermedi. Kuzey’den sokulan gizli birlikler fark edilip vurulunca, söz konusu operasyon ilerleyemedi. Ardından gelen planlı gerilla saldırıları karşısında ağır darbe yiyen TC ordusu geri çekilmek zorunda kaldı. Bu darbe, TC ordusuna yönelik ABD-AKP operasyonunun zeminini oluşturdu. Siyaset üzerindeki ordu vesayeti kırıldı. Bu biçimde ABD Yönetimi Türk Genelkurmayını kendi çizgisine getirmeyi başardı. Ancak söz konusu saldırılarla PKK darbelenemeyince, öngörülen TC-Irak-Kürt ittifakı oluşturulamadı.
1 Nisan 2008:
PKK Yeniden İnşa Komitesi üyesi Nuda Karker(Nazan Bayram), PKK Merkez Komite üyesi Ferhat Dersim ve propaganda militanı Halil Dağ Yoldaşlar Botan’ın Besta Alanında TC ordusuyla girdikleri çatışmada şehit düştüler. 12 Mart’ta Hêzîl Vadisindeki çatışmada da Kurtay Faraşin Yoldaş şehit düşmüştü. Mayıs ayında Botan şehitleri anısına Garê Alanında yapılan platformda, Botan’da tasfiyeciliği geliştirmeye çalışan Dr. Ali ve Dicle partiden atıldı.
29 Mayıs-4 Haziran 2008:
PKK Parti Meclisi toplantısı Kandil’de yapıldı. Önder Abdullah Öcalan’ın hazırladığı “Demokratik Toplum Manifestosu” isimli kitabın ilk iki cildi toplantı sırasında partiye ulaştı ve toplantıda okundu. Beş cilt olarak düzenlenmiş olan kitabın redaksiyonu ve basımı planlandı. Ayrıca süreç değerlendirmesi yapılarak, 10. Kongre hazırlık çalışmaları planlandı.
21-25 Temmuz 2008:
Kongra Gel 6. Genel Kurul toplantısı yeterli bir bileşimle Kandil’de yapıldı. Yürütülen faaliyetleri ve Zap savaşı ardından gelişen siyasi ve askeri süreci değerlendirerek, bir yılda yapılacak çalışmaları planladı.
21-30 Ağustos 2008:
PKK 10. Kongresi Parti Ocağında eğitim gören devrenin de katılımıyla Kandil’de yapıldı. Kongre, Eşbaşkanlık yerine Parti Koordinasyonu oluşturma dışında program ve tüzükte ciddi değişiklik yapmadı. Süreci ve faaliyetleri değerlendirdi. Gizli sosyal reformculuğu mahkûm etti. Parti Yönetiminin raporlu eleştiri-özeleştiri platformunu yaptı. Yeni sürecin görevlerini kararlaştırıp planladı. Çalışmaların “Önder Apo’ya Özgürlük” hedefi temelinde yürütülmesini kararlaştırdı. Bir birlik ve moral kongresi olarak Parti Yönetimini yeniden seçip çalışmalarını tamamladı.
15-22 Eylül 2008:
7. Özgür Kadın Kongresi(PAJK Kongresi) yeterli bir bileşimle yapılarak, kadın özgürlük mücadelesinin ideolojik sorunlarını ve parti örgütlenmesini tartışıp gereken kararları aldı.
Eylül-Kasım 2008:
İmralı’da Önder Abdullah Öcalan üzerinde fiziki baskı uygulandığı ve zorla saçının kazıtıldığı bilgileri üzerine Önderliği sahiplenen yoğun bir halk eylemliliği gelişti. 3 Ekim’de Reşit Serdar ve Hüseyin Mahir Yoldaşlar komutasında gerillanın gerçekleştirdiği Bezelê eylemi başta olmak üzere etkin gerilla eylemleri yapıldı.
29 Mart 2009:
Türkiye’de yerel yönetim seçimleri yapıldı. Seçimler Kürdistan için tam bir referandum niteliğinde geçti. Tüm devlet kurumlarından ABD’ye kadar herkes AKP’yi destekledi. Ancak tüm bunlara ve AKP’nin oy hilelerine rağmen, DTP yüzde yetmişe ulaşan ezici bir başarı kazandı ve yüz civarında belediye yönetimini oluşturdu. Bunun üzerine KCK Yürütme Konseyi 13 Nisan günü çatışmasızlık ilan etti ve siyasi çözüm çağrısı yaptı. Buna karşı AKP Yönetimi 14 Nisan günü siyasi soykırım operasyonlarını başlattı. Ancak yaptıklarının kamuoyunda olumsuz karşılandığını görünce, bu sefer “Kürt açılımı yapıyoruz” diyerek kamuoyunu aldatmaya yöneldi. Bu açıklamayı fırsat olarak gören Önder Abdullah Öcalan, “Kürt sorunundan dolayı tutuklu olduğuma göre, o zaman yol haritasını ben hazırlayacağım” diyerek AKP taktiğini boşa düşürdü. Avukatlar üzerinden kamuoyunda geliştirdiği tartışma temelinde Kürt sorununun çözümü için “Yol Haritası”nı hazırlayarak 15 Ağustos 2009 günü devlet yönetimine sundu. Yol Haritası’nı kamuoyundan gizleyen AKP Hükümeti, bu sefer de “Pratik gücü yok” diyerek Önder Apo’nun çözüm etkisini zayıflatmak istedi. Önder Abdullah Öcalan, bunun üzerine “Kandil ve Maxmur’dan iki barış grubunun Türkiye’ye gelmesi” çağrısı yaparak AKP propagandasını geçersiz kıldı. Çağrıya cevap olarak PKK-KCK Yönetimi 19 Ekim günü iki barış grubunu Habur sınır kapısına ulaştırdı. Amed’e kadar milyonlarca halkın büyük sevgi gösterileri altında giden barış grupları, AKP’nin “Gelip teslim oluyorlar” propagandasını da boşa çıkartınca, tüm taktik oyunları bozulan AKP gerçek yüzünü gösterdi. Tayyip Erdoğan “Sil baştan yapıyoruz” diyerek, ağır baskı ve saldırı uygulamalarını devreye koydu. DTP mitinglerini yasakladı. 17 Kasım günü Önder Abdullah Öcalan’ın İmralı’da kaldığı yeri değiştirerek, Önder Apo’nun deyimiyle “Tabutluk” biçimindeki bir yere koydu. Önder Abdullah Öcalan, bu durumu “17 Kasım Darbesi” olarak tanımladı. AKP Yönetimi 11 Aralık günü Demokratik Toplum Partisi-DTP’yi kapattı ve Eşbaşkanlarına siyaset yasağı getirdi. Seçilmiş belediye başkanlarını ve parti yöneticilerini tutukladı. Bundan vazgeçilmesi doğrultusunda kış boyu geliştirdiği uyarılar dikkate alınmayınca, Önder Abdullah Öcalan “Demokratik siyasi mücadele yürütme koşulları kalmadı” değerlendirmesini yaparak “31 Mayıs’tan itibaren çekileceğini” açıkladı.
9 Mayıs 2009:
Sömürgeci İran Devleti PJAK üyesi oldukları gerekçesiyle Şîrîn Elemhulî, Ferzad Kemanger ve üç tutsağı idam etti. Söz konusu idamlara karşı Kürt kamuoyunda önemli bir tepki gelişti.
21-27 Temmuz 2009:
Kongra Gel 7. Genel Kurul toplantısı yapıldı. Faaliyetler ve süreç değerlendirilerek, yeni yılın çalışmaları kararlaştırıldı. Ayrıca yönetim organları da yeniden seçildi.
4-12 Ağustos 2009:
Dördüncü Kültür-Sanat Konferansı Xinêre’de yapıldı. Dağda sanat çalışmaları ve sanatın para için yapılıp yapılmaması konuları tartışıldı. Kültür-sanat faaliyetlerinde ideolojik çizginin önemi üzerinde duruldu ve Kültür-Sanat Komitesi özeleştiri platformundan geçirildi. Yeni dönem faaliyetleri kararlaştırıldı ve planlandı.
11-24 Ağustos 2009:
HPG 5. Konferansı 150 delegenin katılımıyla Garê’de yapıldı. Süreç ve faaliyetler değerlendirildi ve yeni dönemin görevleri kararlaştırıldı. Özellikle öz savunma çalışmaları ve tarzda yenilenme üzerinde duruldu. Bu temelde 2-5 Aralık 2009 tarihleri arasında Metîna’da bir “Özsavunma Konferansı” yapıldı. Hêzên Taybet Karargahıyla birlikte KCK Yürütme Konseyi Başkanlığının ve Halk Savunma Merkezinin da katıldığı bu konferansta, öz savunma çalışmaları bütün boyutlarıyla tartışıldı ve kararlaştırılıp planlandı. Öz savunma okulu olarak Şehit İbrahim Akademisi’nin örgütlendirilmesine karar verildi. Ayrıca Aralık ayı içerisinde HPG Komuta Konseyi toplantısı ile Hêzên Taybet Konferansı da yapılarak değişim ve yeniden yapılanma süreci derinleştirilmeye çalışıldı.
17-27 Ağustos 2009:
Beşinci Basın-Yayın Konferansı yeterli bir bileşimle Xinêre’de yapıldı. Genel değerlendirme ve kararlaşma yanında tüm basın-yayın çalışmalarının “Devrimci Karargâh” biçiminde yürütülmesi kararlaştırıldı.
3-10 Eylül 2009:
3. Gençlik Kongresi 110 delegenin katılımıyla Kandil’de yapıldı. Alan çalışmalarının durumu yanında kadrolaşma ve partileşme sorunları, gençlik kitlesinin Komalên Ciwan çatısı altında örgütlenmesi görevleri tartışıldı ve bunlar temelinde kapsamlı kararlar alındı.
1 Haziran 2010:
Önder Abdullah Öcalan’ın “Demokratik siyasi mücadele yürütmenin koşulları kalmamıştır” diyerek 31 Mayıs’ta çekilmesi ardından PKK Yönetimi tarafından yapılan açıklama ile “Demokratik siyasi mücadele stratejisine son verildiği, Kürt sorununa demokratik özerklik çözümünün Devrimci Halk Savaşı stratejisi temelinde yürütülecek mücadele ile gerçekleştirileceği” kamuoyuna duyuruldu. Böylece PKK strateji değiştiriyor, üçüncü stratejik dönem olan demokratik siyasi mücadele stratejisini sonlandırarak, 4. Stratejik dönem olan devrimci halk savaşı stratejisini esas alıyordu. Ancak bu değişimin örgüte ve halka kavratılması zayıf kaldı. Çoğunlukla bir taktik değişiklik gibi anlaşıldı. Böyle de olsa, başta etkili İskenderun eylemi olmak üzere gerçekleştirilen gerilla eylemleriyle hamle belli bir etkinlikte gelişti.
13 Ağustos-20 Eylül 2010:
Gelişen gerilla eylemleri karşısında bunalan AKP Yönetimi, İmralı’ya heyet gönderip görüşme yaptırarak, Önder Abdullah Öcalan’dan ateşkes talep etti. 12 Eylül’de bazı anayasal değişiklikler için referandum planlamıştı, kazanabilmek için de ateşkes ortamına ihtiyacı vardı. Durumu değerlendiren Önder Apo, 13 Ağustos-20 Eylül tarihleri arasında ateşkes çağrısı yaptı. Çağrıya uyup uygulayacağını açıklayan PKK Yönetimi, yapılmak istenen anayasa değişikliğine karşı “Boykot” çalışması yürüttü. 16 Eylül günü AKP Heyeti tekrar İmralı’ya gitti ve yapılan görüşmede Kürt sorununun siyasi çözümü üzerinde ortak çalışmayı içeren bir tür mutabakat ortaya çıktı. Bu temelde İmralı görüşmelerinin daha rahat yürütülebilmesi amacıyla ateşkes 12 Haziran 2011 seçimlerine kadar uzatıldı. Bu çerçevede PKK, stratejik değişimi daha yeterli anlayıp örgüte özümseterek gereken planlamaları ortaya çıkartmak amacıyla yoğun bir eğitim, tartışma ve toplantı çalışması yürüttü. İmralı’da ise Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için görüşme ve tartışmalar sürdürüldü. Sonuçları Önder Abdullah Öcalan üç bölüm halinde yazılı protokol haline getirerek AKP ve PKK Yönetimlerine sundu. Başlangıçta bazı itirazları olduysa da, PKK Yönetimi Mayıs ortasında mevcut protokole “Evet” dediğini Önder Apo’ya iletti. Ancak bütün zorlamalara rağmen, Tayyip Erdoğan çeşitli bahanelerle cevap vermedi ve kendi kararını seçim sonrasına bıraktı.
22 Aralık 2010:
Önder Abdullah Öcalan, beş ciltlik “Demokratik Toplum Manifestosu” adlı savunmasının son cildi olan “Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü-Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunmak” adlı bölümü de tamamladı ve AİHM’e gönderdi. Böylece ‘Demokratik Modernite Kuramı’nı en geniş teorik ifadeye kavuşturmuş ve başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunlar için yeni bir çözüm programı ve stratejisi sunmuş oluyordu. Bu son bölümü AKP Yönetimi başlangıçta AİHM’e vermek istemedi. Ancak hukuki zorlama ardından birkaç sayfasını yırtarak gerisini vermek zorunda kaldı.
21-29 Nisan 2011:
8. Özgür Kadın Kongresi(PAJK Kongresi) 120 delegenin katılımıyla Xakurkê’de yapıldı. Siyasi süreç ve pratik-örgütsel faaliyetler değerlendirildi, yaşanan yönetim sorunları ve ideolojik mücadele üzerinde duruldu ve yeni dönem görevleri planlandı.
5-10 Mayıs 2011:
Kongra Gel 8. Genel Kurul toplantısı Kandil’de yapıldı. Geçmiş pratiği değerlendirerek, 12 Haziran seçimleri ardından ortaya çıkacak olası gelişmelere ilişkin karar ve planlar geliştirdi.
17-21 Mayıs 2011:
HPG 6. Konferansı Garê’de yapıldı. Konferans, faaliyetleri ve süreci değerlendirdi ve 12 Haziran genel seçimleri ardından gelişebilecek yoğun savaş durumuna göre devrimci halk savaşı stratejisi temelinde yapılması gereken görevleri planladı. Yeni strateji konusunda önceki yıla göre önemli bir yoğunlaşma ve netleşme durumu ortaya çıkmıştı.
12 Haziran 2011:
Türkiye’de genel seçimler yapıldı ve AKP bir kez daha seçimi kazanarak tek başına iktidara geldi. Bununla birlikte seçime bağımsız adaylar temelinde giren demokratik siyaset de önemli sonuçlar almış, meclise ciddi bir grup olarak girmeyi başarmıştı. Tayyip Erdoğan Yönetimi bu sonuç üzerine İmralı görüşmelerine son verdi ve bazı çevrelerin de tahrikiyle PKK’ye karşı savaş siyasetine yöneldi.
14 Temmuz 2011:
Demokratik Toplum Kongresi, demokratik özerklik ilan ederek sürecin demokratik siyaset temelinde gelişmesini hedefledi. Aynı gün, Silvan’da operasyon yapan bir askeri birlikle gerilla arasında çatışma yaşandı ve TC ordusu darbe yedi. Bunu gerekçe yapan psikolojik savaş güçleri, bilinçli olarak çatışma ile demokratik özerklik ilanını birleştirip, DTK’nin “Savaş ilan ettiğini” söyleyerek devletin tüm gücüyle demokratik siyaset güçlerine yönelmesini sağladı. Böylece demokratik siyaset işletilemedi ve yeni bir yoğun savaş durumu gündeme geldi. Eş zamanlı olarak İran Devleti de Kandil’e askeri saldırıda bulundu ki, böylece savaş iki cepheli olarak gündemleşti. Bu biçimde AKP Yönetiminin hazırlığını yaptığı yeni savaş süreci başlamış oldu. Kandil savaşında Simko Rojhilat(5 Eylül) ve on yoldaş şehit düştü. Ekim ayında İran ile bir ateşkese varıldı.
28 Eylül 2011:
Xaxurkê Komutanlığı toplantıdayken TC ordusu hava saldırısı yaptı ve içlerinde PKK Merkez Komite üyeleri Rüstem Cudi ve Çiçek Botan Yoldaşlarla birlikte Alişêr Koçgiri ve Rozerin Derik Yoldaşların da bulunduğu 11 PKK kadrosu şehit düştü. Daha önce Şemdinli’ye yönelik baskın eylemi yapılmış ve TC ordusuna ağır bir darbe vurulmuştu.
8 Ekim 2011:
Komalên Ciwan kurucularından ve KCK Yürütme Konseyi üyeliği yapmış olan HPG Komutanı Baz Mordem Yoldaş, Botan’ın Kato Marînos alanında bir düşman saldırısında şehit düştü.
19 Ekim 2011:
HPG gerillaları tarafından Xakurkê Şehitlerinin intikamı için Çelê’deki TC askeri hedeflerine yönelik kapsamlı bir eylem gerçekleştirildi ve TC ordusuna tarihi bir darbe vuruldu. Bunun üzerine tüm devlet saldırıya geçirilerek kış boyu askeri operasyonlarını yürüttüler. 22 Ekim’de Çelê’de gerçekleştirilen hava saldırılarında Birüsk ve Rûken Yoldaşların da içinde olduğu 36 gerilla şehit düştü. Kasım ayından itibaren Cudî Alanına yönelik operasyonlarda Rubar Mardin, Binewş Êzîdî, Serbest ve Sadık Yoldaşlar şehit düştüler. 2011-12 kışı boyunca TC ordusunun gerçekleştirdiği saldırılarda Aralık ayında Dersim’de Aziz Yoldaş ve grubu, 13 Şubat 2012’de Besta’da Hamza Yoldaş ve grubu, 9 Şubat’ta Erzurum’da Mahir Başkale Yoldaş ve grubu, 25 Mart’ta Garzan’da Arjîn ve Berfîn Yoldaşlar ve grubu şehit düştü.
28 Aralık 2011:
TC uçakları “İçlerinde Bahoz Erdal var” gerekçesiyle Roboski Köylülerini bombaladı ve çoğu genç 34 sivil köylüyü katletti.
13 Ocak 2012:
Uzun süre PKK Merkez Komite üyeliği yapan Xebat Dêrik(Mahmut Mıhamet) Yoldaş, Kamışlo’da çete güçlerine karşı mücadele ederken vurularak şehit düştü. Xebat Yoldaşın şahadeti Rojava devrim sürecinin ve savaşının başlangıcı oldu.
25 Mayıs 2012:
PKK’nin fedai militanları Andok ve Êrîş Yoldaşlar, Kayseri alanında düşmana ağır darbe vuran bir fedai eylemini başarıyla gerçekleştirdiler.
19 Haziran 2012:
Oramar bölgesinde Geliyê Dostkî’de Şıtazın Karakoluna baskın düzenlendi ve TC ordusuna ağır darbe vuruldu. Fedaice gerçekleşen bu saldırıda Zagros ve Bêrîtan Yoldaşların içinde olduğu 25 arkadaş şehit düştü. Aynı alanda yaz boyu yürütülen yoğun savaşın komutanı Rojîn Gewda(Süreyya Aslan) Yoldaş, 4 Ekim tarihinde Çarçela’da hava saldırısı sonucu şehit düştü.
19 Temmuz 2012:
Şam’da patlayan bomba sonucu hükümet zayıflayınca Kobani’de halk yönetime el koydu ve Rojava Özgürlük Devrimi başladı. Devrim dalga dalga diğer kentlere yayılarak kısa sürede Rojava’nın özgürlüğü sağlandı. Kürdistan Özgürlük Devriminin bir kıvılcımı olan Rojava Özgürlük Devrimi, aynı zamanda Demokratik Suriye Devrimini de başlattı.
1 Ağustos 2012:
PKK Merkez Komite üyesi Hüseyin Mahir Yoldaş, Botan Saha Komutanlığında pratik görev yürütürken Kato Jîrka Alanında mayına basarak şehit düştü.
4 Eylül 2012:
2 Eylül’de Beytüşşebap’taki TC güçlerine yönelik kapsamlı bir gerilla eylemi yapıldı ve düşmana ağır darbe vuruldu. Ardından düşmanın geliştirdiği hava saldırılarında Kato Marînos alanında Van Eyalet Komutanları Mehmet Goyî, Mêrxas ve Rêvan Yoldaşlar şehit düştüler.
12 Eylül 2012:
Düşman baskı ve katliamlarını protesto eden 483 tutsak, zindanlarda süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladı. Eylem 18 Kasım günü 68’inci gününde ölüm orucu sınırına geldiğinde, Önder Abdullah Öcalan’ın talebi üzerine durduruldu. Bu durum, Önder Apo ile TC Yönetimi arasındaki yeni bir diyalog sürecinin başlangıcı oldu.
23-26 Ekim 2012:
4. Gençlik Kongresi 57 delegenin katılımı ile Garê’de yapıldı. Devrimci halk savaşı stratejisi temelinde gençliğin daha etkin örgütlenmesi ve eyleme geçirilmesi sorunları tartışıldı ve YDG-H’ın kuruluşu kararlaştırıldı. Yapılan seçimlerle Komalên Ciwan yönetimi yenilendi.
3-18 Kasım 2012:
TC uçaklarının 3 Kasım günü Xakurkê’ye yaptıkları saldırıda Kerîm Kato ve Haki Yoldaşlar şehit düştüler. 18 Kasım günü ise, Şemdinli alanındaki bir operasyon gücüne karşı yürütülen direnişte Reşit Serdar Yoldaş şehit düştü. Reşit, Kerîm ve Haki Yoldaşlar 2012 yılında Şemdinli’de TC güçlerine yönelik savaşı örgütleyip yöneten ve bu temelde dönem taktiğini geliştiren öncü komuta gücüydüler. Özgürlük için savaşta ısrarın ve yaratıcılığın sembolü oldular.
3 Ocak 2013:
Tutsakların yürüttüğü açlık grevinin sona erdirilmesi çerçevesinde Önder Abdullah Öcalan ile AKP Yönetimi arasında kurulan diyalog yeniden görüşmelere dönüştü. Bu temelde ilk HDP Heyeti İmralı’ya gidip Önder Abdullah Öcalan ile görüştü ve Kürt sorununa çözüm yollarını tartışarak sonuçları kamuoyuna aktardı.
9 Ocak 2013:
PKK Kurucularından Sakine Cansız ve Avrupa’da çalışma yürüten Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez Yoldaşlar, PKK içine sızdırılan MİT mensubu Ömer Güney tarafından Paris’te silahla vurularak katledildi. Olay, AKP Yönetiminin “PKK Yöneticilerini vurma” kararı temelinde gerçekleştirildi. Olay üzerine Tayyip Erdoğan, Hüseyin Çelik ve M. Ali Şahin gibi AKP yöneticileri telaşla açıklama yaparak olayı saptırmaya çalıştılar ki, aslında suçlu olduklarını ele verdiler. Olayın Tayyip Erdoğan Yönetiminin emriyle MİT tarafından gerçekleştirildiği kanıtlandı. Ancak katil Ömer Güney, mahkeme başlamadan yirmi gün önce tutulduğu cezaevinde ölü bulununca, Fransa tarafından hiçbir yargılama yapılmadı ve suçlular cezalandırılmadı.
21 Mart 2013:
Önder Abdullah Öcalan, Amed Newroz Meydanı’nda toplanan üç milyonluk kitlenin önünde “Barış ve Demokratik Çözüm Bildirgesi” yayınladı ve taraflara ateşkes çağrısı yaptı; herkesi bu temelde mücadele etmeye ve birlik olmaya çağırdı. Bildirgeyi HDP İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder okudular. Bildirge meydandaki kitle tarafından büyük coşkuyla alkışlandı ve barışsever herkeste büyük bir umut yarattı. Ancak bu temelde başlatılan Demokratik Çözüm Süreci, Tayyip Erdoğan’ın 2015 Newrozundan itibaren her şeyi reddeden ve durduran tutumu nedeniyle kalıcı sonuca gidemedi.
8 Mayıs 2013:
İmralı görüşmelerinde ulaşılan sonuçlar ve yapılan planlar çerçevesinde ateşkes ilan edilerek gerillanın TC sınırları dışına çekilmesi süreci başlatıldı. Ayrıca bir barış jesti olarak esir tutulan askerler de 13 Mayıs günü serbest bırakıldı. Ancak AKP Yönetimi alınan kararlara ve yapılan planlara uymayıp yükümlülüklerini yerine getirmeyince, Temmuz sonundan itibaren gerillanın geri çekilmesi durduruldu. Bu durum, PKK 11. Kongresi sürecinde kamuoyuna da ilan edildi.
30 Haziran-5 Temmuz 2013:
Kongra Gel 9. Genel Kurul toplantısı Xinêre’de yapıldı. Önder Abdullah Öcalan’ın istemleri üzerine Sözleşme’de değişiklik ve eklemeler oldu. Yürütme Konseyi Başkanlığı yerine Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı oluşturuldu. Ayrıca Sözleşme’ye “Genel Başkanlık” ve “Genel Başkanlık Konseyi” kurumları eklendi. Önder Apo KCK Genel Başkanlık kurumuna seçilirken, altı kişilik bir Genel Başkanlık Konseyi seçildi. Ayrıca Eşbaşkanlık ve Yürütme Konseyinde değişiklikler yapıldı. Yine faaliyetler ve süreç değerlendirilerek, yeni dönemde yürütülecek görevler kararlaştırıldı.
5-13 Eylül 2013:
PKK 11. Kongresi 125 delegenin katılımıyla Xinêre’de yapıldı. Kongre, Bir Halkı Savunmak ve Demokratik Toplum Manifestosunu oluşturan kitapların özetlenmesinden oluşan yeni bir Program ve Tüzüğü görüşerek kabul etti. Böylece demokratik ulus çizgisini programlamış oldu. Tüzükte “Parti Koordinasyonu” yerine “Genel Sekreterya” ve “Parti Meclisi” yerine “Merkez Komite” kavramlarını getirdi. PKK’nin sadece felsefî ve ideolojik öncülük olmasının yeterli olmadığını, buna örgütsel öncülüğün de eklenmesi gerektiğini değerlendirerek, bu temelde Tüzüğe alt komitelerin örgütlenmesini ekledi. İdeolojik, örgütsel, politik ve askeri durum üzerine kapsamlı değerlendirmeler yaparak önemli bir kararlaşma ve planlama düzeyi ortaya çıkardı. Sayısını 55 yaptığı Merkez Komite üyelerini seçerek çalışmalarını tamamladı. Kongre sonrası yapılan Merkez Komite toplantısında Genel Sekreterya ve Merkezi Komitelerin Sekreteryalarına ilişkin görevlendirmeler yapıldı ve yeni bir iş bölümü oluşturuldu.
10-18 Ekim 2013:
HPG 7. Konferansı 194 delegenin katılımıyla Garê’de yapıldı. Faaliyetler ve süreç değerlendirilerek, kapsamlı bir kararlaşma ve planlama düzeyi ortaya çıkartıldı. Merkez Karargah sistemini esas alan yeni bir yönetmelik hazırlandı ve kabul edildi. Ayrıntılı bir yeniden yapılanma programı oluşturuldu ve bu temelde yenilenme süreci başlatıldı. Başta eğitim, katılım ve yeniden örgütlenme olmak üzere her konuda gereken kararlar alındı. Yapılan Komuta Konseyi toplantısıyla gereken görev düzenlemeleri yapılarak, güçlü bir yenilenme ve devrimci halk savaşına hazırlanma süreci yaşandı.
https://www.nuceciwan63.com/2020/11/24/pkk-kronolojisi-bolum-1/
https://www.nuceciwan63.com/2020/11/26/ozgurluge-uyanisin-kronolojisi-bolum-2/
https://www.nuceciwan63.com/2020/11/29/ozgurluge-uyanisin-kronolojisi-bolum-3/
https://www.nuceciwan63.com/2020/12/01/ozgurluge-uyanisin-kronolojisi-bolum-4/
https://www.nuceciwan63.com/2020/12/04/ozgurluge-uyanisin-kronolojisi-bolum-5/
https://www.nuceciwan63.com/2020/12/08/ozgurluge-uyanisin-kronolojisi-bolum-6/
https://www.nuceciwan63.com/2020/12/11/ozgurluge-uyanisin-kronolojisi-bolum-7/