HABER MERKEZİ – Birleşik Gençlik Meclisleri, Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’nun kayyum rektör olarak atanmasına ilişkin açıklama yapıldı. Birleşik Gençlik Meclisleri, “Boğaziçi Üniversitesi nezdinde yükseltilen mücadele bir bütün olarak tüm üniversite öğrencilerinin mücadelesidir” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri tarafından yapılan çağrı sonrası kayyum rektöre karşı Boğaziçi Üniversitesi’nde eylem gerçekleştirildiği hatırlatılan açıklamada, 1980 askeri rejiminden bu yana ilk kez dışarıdan bir rektör atanmasını kabul etmeyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ‘kayyum rektör istemiyoruz’ şiarı ile yaptığı eyleme birçok farklı üniversiteden öğrencilerin destek verdiği belirtildi.
Birleşik Gençlik Meclisleri açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Öğrencilerin rektörlük binasına yürümek istemesine polisin biber gazı, plastik mermi ve tazyikli suyla karşılık verdi. Faşist iktidarın zora ve baskıya dayalı bu zihniyeti eylem alanında karşılık bulamayınca eylem sonrası sosyal medyadan gerçek dışı bilgilerle manipülasyonlar başlatarak bir taraftan öğrencilerin dayanışmasının önü kesilmeye çalışılmış, bir taraftan da öğrencilerin meşru eylemi terörize edilmeye çalışılmıştır. Sabah saatlerinde onlarca öğrencinin kapıları, duvarları kırılarak ev baskınlarıyla gözaltına alınması AKP iktidarının kampüslerden tüm yaşam alanlarına örgütlemeye çalıştığı şiddet, baskı, sindirme politikalarının, dışa vurmuş halidir.
Hiçbir meşruluğu olmayan ve hiçbir demokratik anlayış barındırmayan kayyum tutumunun, 2016’dan beri ağırlaşarak sürdürülmekte olan antidemokratik bir uygulamadır. Dün halkların iradesini gasp ederek seçilmiş belediye eşbaşkanlarını tutuklayan AKP bugün de öğrencilerin iradelerini yok sayarak üniversitelerin akademik özerkliğini ve bilimsel özgürlüğünü gasp etmeye yeltenmektedir. Kampüslerdeki özgürlükleri, öğrencilerin söz hakkını açıkça ihlal eden bu zihniyet; öğrencilerin rektörünü seçmesinin dahi önünü kesmeye çalışarak üniversiteleri doğrudan iktidarın müdahalelerine açık hale getirmiştir. Bizler Erdoğan’ın emriyle atanan rektörlerin anti-bilimsel ve zora dayalı uygulamalarla üniversiteleri baskı ve zor merkezleri haline getirdikleri bu tabloyu daha öncesinde birçok üniversitede gördük. Bu tablo, üniversitelerin gerçeği olarak bütün öğrencilerin karşısında durmaktadır. Bu nedenle Boğaziçi Üniversitesi nezdinde yükseltilen mücadele bir bütün olarak tüm üniversite öğrencilerinin mücadelesidir.”
‘Korku duvarları örülerek öfkemiz bastırılmaya çalışılıyor’
“Biz öğrenciler kayyum rektörlerin atanmasında tek koşulun iktidara hizmet etmek olduğunu biliyoruz. Ve bu kayyum rektörler eliyle üniversitelerin bilime değil iktidara hizmet eden bir yapıya büründürülme çabasını da biliyoruz. Bu çaba sonucu gelinen son noktada, bilim üretim merkezi olması, insana, doğaya, topluma hizmet etmesi, her türlü düşüncenin özgürce tartışılması gereken üniversitelerimiz, korku ve endişenin hâkim olduğu, tacizci akademisyenlerin ders verdiği, kampüslerdeki kadınların varlıklarının tehdit altında olduğu baskı ve şiddet merkezlerine dönüştürülmüştür. Bilimsel eğitim tamamen tasfiye edilmiş, akademinin altı boşaltılmış ve uzaktan eğitimle ne kadar niteliksiz bir eğitimle karşı karşıya olduğumuz bir kez daha açıkça teşhir olmuştur. AKP eliyle kayyum rektörlerce ayyuka tırmandırılan bu sorunlar hepimizin ortak sorunlarıdır. Ve tüm bu sorunları yaratanlara karşı üniversitelere dair kararların öğrencilerle birlikte alınması için ihtiyacımız olan tek çözüm ayağa kalkmaktır.
Korku duvarları örerek öfkemizi bastırmaya, irademizi yok saymaya çalışanlara karşı özerk-demokratik üniversite mücadelemizi yükseltmeye aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Bir tarafta ‘üniversiteler bizimdir’ diyerek kayyum rektörü protesto eden ve gözaltına alınan öğrenciler; diğer tarafta bu protestoyu terörize ederek yaptıkları tüm gayrimeşru saldırılara kılıf uydurmaya çalışanlar varken bir kez daha söylüyoruz: Melih Bulu rektörümüz değildir! Gözaltına alınan arkadaşlarımız serbest bırakılsın!”