HABER MERKEZİ – Tevgera Ciwanên Şoreşger (Devrimci Gençlik Hareketi) ve Tevgera Jinên Ciwan ên Têkoşer (Mücadeleci Genç Kadın Hareketi) 15 Şubat komplosunun 22’nci yıl dönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.
Önder Öcalan’ın özgürlüğünün çok yakın olunduğunu ve özgürlük hamlesine Viyanca katılmak gerektiğini belirten TCŞ ve TekoJIN, 5 şubatta başlayacak haftalık eylemlere katılım çağrısı da yaptı.
Açıklamanın tam metni:
“Yeni bir Şubat ayına daha girmiş bulunuyoruz. Şubat ayı bizim için öfke, mücadele ve serhildan ifade etmektedir. Çünkü Şubat ayında Önderliğimiz komplocular tarafından tecrit altına alınmış, Kürt halkı Önderliksiz bırakılarak soykırımdan geçirilmek istenmiştir. Komploya karşı tarihi bir direniş zinciri geliştirilmiş, komplocuların planları boşa çıkarılmıştır. 12 gün sonra 15 Şubat komplosunun 22’nci yıldönümünü yaşayacağız. 2021’de Önder APO’ya özgürlük seslerinin daha fazla yükseleceği ve Önder APO’nun fiziki özgürlüğü için evrensel bir mücadelenin gelişeceği şimdiden açığa çıkmıştır. Önder APO’nun özgürlüğü her zamankinden daha yakın!
Özgürlük hamlesinde Viyanca duruş
Kürt halkı ve özgürlük saflarında savaşan gerillalarımız, komploya karşı sergiledikleri eşi benzeri olmayan direnişte Önder APO’suz bir yaşamı kabul etmeyeceklerini tüm dünyaya ispatlamıştır. 15 Şubat komplosuna karşı ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ şiarı etrafında büyük bir direniş halkası gelişmiş, büyük bedeller ödenmiş ve yoğun şehadetler yaşanmıştır. Komploya karşı gelişen tarihi direnişi selamlıyor, 9 Ekim 1998 ve 15 Şubat 1999 komplolarına karşı gelişen ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ direniş şehitleri şahsında tüm özgürlük mücadelesi şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Hareketimiz 12 Eylül 2020’de “Tecride, Faşizme, İşgale Son – Özgürlüğü Sağlama Zamanı!” şiarı ile yeni bir özgürlük hamlesi başlattı. Biz de Avrupa gençlik hareketleri TCŞ ve TekoJIN olarak bu çerçevede özgürlük hamlesine “Tecride, Faşizme, İşgale Son: Bi Hev Re Serhildan!” şiarı ile katıldık. Bilindiği gibi özgürlük hamlesinin merkezinde Önder APO’nun özgürlüğü vardır. Çünkü Önder APO’nun fiziki özgürlüğü başta Kürdistan olmak üzere Ortadoğu için büyük gelişmelere yol açacaktır. Ortadoğu’da Önder APO’nun fikirlerine ve çözüm gücüne ihtiyaç var. Ancak Önder APO’nun da belirttiği gibi her şey bizim mücadelemize bağlıdır. İşgalin, faşizmin ve tecridin son bulması bizim mücadelemize bağlıdır. Doğru bir mücadele tarzı ile özgürlüğü sağlayabiliriz. Her şey bizim mücadelemize, iddiamıza ve kararlığımıza bağlıdır. Şehit Viyan’ın mücadele tarzı, mücadeleye ve Önderliğe bağlılığı, iddia ve kararlılığı ile özgürlük hamlesini zaferle taçlandırabiliriz.
PKK’nin belirttiği gibi ‘özgürlük zamanı’ hamlesinin başlatıcısı Viyan Soran yoldaş olmuştur. Bundan dolayı APOCU gençlik özgürlük hamlesine Viyanca katılmalı. Şehit Viyan Soran yoldaşın cesur, fedakar ve özgürlükçü duruşu APOCU gençliğin özgürlük hamlesi karşısında nasıl katılması gerektiğinin aynasıdır. Bilindiği gibi, Viyan Yoldaş, 2006 yılının Şubat başında ‘İmralı işkence ve tecrit sistemi ile yaşanmaz’ diyerek, direnişin kalesi olan Heftanîn’de kendini meşale yaparak tüm kadınları ve gençleri, Kürt halkını ve insanlığı İmralı tecrit ve işkence sistemine karşı daha aktif mücadeleye çağırdı. Bu çağrı hala geçerlidir. Viyan Yoldaş 15 Şubat komplosu ve İmralı işkence sistemi karşısında doğru devrimci ve yurtsever tutumun ne olması ve nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiğini bize gösterdi. O halde ‘özgürlük zamanı’ hamlesinin başlatıcısı olan Viyan Yoldaşın duruşu ile özgürlük hamlesine katılalım!
Önder APO’nun özgürlüğü çok yakın; son darbeyi vuralım!
Kasım 2018’de tecridin kırılması ve Önder APO’nun fiziki özgürlüğü için tarihi bir fedai direniş başlatıldı. Açlık grevi ve ölüm orucu direnişi ile başta komploculara olmak üzere tüm dünya halklarına Önder APO’ya olan bağlılığımızı ispatladık. Önder APO’suz bir yaşamı kabul etmediğimizi herkese gösterdik. 15 Şubat komplosu ile Önder APO ve Kürt halkının arasındaki bağlılık koparılmak istendi. Kürtler Önderliksiz bırakılmak istendi. Ancak komplocular ne Önder APO’yu bizden koparabildi ne de bizi Önder APO’dan koparabildi. Kürt halkı ve özgürlük savaşçıları hiçbir zaman Önderliğinden vazgeçmedi. Her zaman Önder APO’nun özgürlüğünü haykırdık, mücadele ettik ve bedel ödemeyi de göze aldık. Çünkü Önder APO da halkı için yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Önder APO özgür, demokratik ve kadın özgürlükçü bir Kürdistan ve toplum için mücadele etti ve İmralı işkence sisteminde mücadelesini büyüterek devam ediyor. Hem Önder APO’nun kararlı devrimci duruşu hem de Kürt halkının ve özgürlük savaşçılarının Önder APO’ya olan derin bağlılığı komplocuların planlarını boşa çıkardı. Ne PKK tasfiye oldu ne de Kürtler mücadele etmeyi bıraktı. Bu da komploculara dert oldu!
Açlık grevi, ölüm orucu ve Kürt halkının Önder APO’nun özgürlüğü noktasında kararlı direnişi ile Önder APO’nun özgürlük kampanyası daha da evrenselleşti. Başta İngiliz, İtalyan ve Güney Afrikalı sendikalar olmak üzere bir çok kurum, parti ve akademisyenlerin Önder APO’nun özgürlük kampanyasına yoğun destekleri gelişti. Yine Kürtlerin yoğun bulunduğu Almanya’dan da Önder APO’ya uygulanan ağırlaştırılmış tecride ilişkin açıklama yapıldı. Tabi Almanya’dan böylesi bir açıklamanın gelmesi Kürt halkının Almanya’da kesintisiz sürdürdüğü Önder APO’ya özgürlük eylemlerinden kaynaklıdır. Önder APO’ya uygulanan tecrit dünyada teşhir olmuş, uluslararası arenada Önder APO’ya özgürlük kampanyası çerçevesinde yoğun destekler gelişmiştir. Yani Kürt halkı Önder APO’nun özgürlüğü için sergilediği mücadelede yalnız değildir. Bu da Önder APO’nun fikirlerinin, paradigmasının tüm dünya halklarına umut verdiğini ve Önder APO’nun bir halklar Önder olduğunu herkese göstermiştir. Önder APO’nun özgürlüğü artık bir dünya gündemi haline gelmiştir. Önder APO’nun özgürlüğü çok yakındır. O halde son darbeyi vuralım!
Başta gençlik, Önder APO’nun özgürlüğü için mücadeleyi büyütmelidir
APOCU gençlik olarak büyük bir kin ve öfkenin sahibiyiz. Bu öfkemiz ve kinimiz tecriti kıracak ve Önder APO’nun fiziki özgürlüğünü sağlayacak güce ve iradeye sahiptir. Yeter ki Kürdistan gençliği olarak görev ve sorumluluklarımızı derinden hissedelim ve yaşayalım. Bu temelde Avrupa’da yaşayan Kürdistan gençliğine çağrımız şudur: Zindanlarda devam eden açlık grevleri, dört parça Kürdistan’da fedaice savaşan yoldaşlarımızın ve Önder APO’nun büyük direnişi; topyekun özgürlük direnişine davettir. Özgürlüğe tutkuyla bağlanmadır. İnsanı insan yapan değerlerin zılgıtıdır. Bakur’dan Başûr’a, Rojhilat’tan Rojava’ya, Avrupa’dan tüm dünyaya, Kürdistanlı gençlik bu tarihi süreçte sokaklara çıkmalı, serhildana kalkmalıdır. Gençlik halkımıza karşı uygulanan hiçbir faşist zorbalığa artık sessiz kalmamalı, boyun eğmemeli, kabullenmemelidir. Önderliğimizin de dediği gibi “Yüreği özgürlük tutkusuyla çarpan gençliği hiçbir güç durduramaz”. Faşizmin saldırılarını durdurup parçalayana kadar hiçbir genç durmamalı, dinlenmemeli, başka bir şey düşünmemelidir. Bu direniş öncülüğünde dost ve düşman da görecektir ki ‘Önderliksiz dünyayı başlarına yıkacağız’. Ya Önderlikle özgür bir yaşam yaşayacağız ya da yaşamayacağız ve yaşatmayacağız.
Bu temelde bir kez daha “Tecride, Faşizme, İşgale Son – Bi Hev Re Serhildan!” diyor, Avrupa’da yaşayan Kürdistan’ın yiğit gençlerini ve genç kadınlarını Önder APO’nun özgürlüğü için mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz!