HABER MERKEZİ – Doğu Kürdistan Gençlik Örgütlenmesi (KCR) Koordinasyon Üyesi Tolhildan Zilan Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın yaşamına yönelik iddialara ilişkin konuştu.
Tolhildan Zilan, ”Önder Apo’nun sağlığına yönelik haberler dijital medya ve Türk devlet basınında yer aldı. Türk devletinin Garê’de Kürdistan Özgürlük gerillaları karşısında yaşadığı yenilgi her kesin malumudur. Faşist Türk devleti sadece askeri bir yenilgi yaşamadı, aynı zamanda siyasi, ekonomik ve diplomatik anlamda da ağrı bir darbe almış durumda. Bu sebeple Türk devleti Önder Apo’yu hedefine yerleştirmiş durumda” dedi.
Tolhildan Zilan, Halklar Önderi’nin kendileri için kırmızı çizgi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
”Rêber Apo bizim kırmızı çizgimizdir. Kürdistan işgalcileri ve komplocular Önder Apo’nun gençlik, Kürt halkı ve özgürlükçü güçler nezdinde kırmızı çizgi olduğunun bilincindeler. Herkesin Önderliksiz bir yaşamın olamayacağını bilmesi gerekir. Bu sebeple işgalci ve hegemonik güçler Kürdistan’da yenilgiyle yüz yüzeler. Kürtler ve özgürlükçü güçler Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlama hedefine daha da yaklaşmış durumdalar.”
Tolhildan Zilan, Kürt Halk Önderi’nin fiziksel özgürlüğünü sağlama mücadelesinin daha da büyütülmesi gerektiğini vurgulayarak, ”Önder Apo’nun perspektifleri gençlik için emir ve talimattır. Bu sebeple gençliğin varlığı Önder Apo’nun yaşamına bağlı. Bu çerçevede, Önder Apo’nun yaşamına yönelik bir tehdit durumunda Türk devletinin stratejik hedeflerine yöneliriz” şeklinde konuştu.
Tolhildan Zilan, daha önceleri de Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın yaşamına yönelik bu tür iddiaların dolaşıma sokulduğunu hatırlatarak şunları ifade etti: ”Bu siyasetle amaçlanan şey, Önder Apo’nun yaşamına yönelik her türlü baskı ve tehlikenin normalleştirilmesi. Kürt halkı ve özgürlükçü güçler bu tuzağa düşmemeli ve bu durumu normal karşılamamalı. Bu tür yönelimlere karşı net, yerinde ve sert bir tepki ortaya konulmalı. Gençlik de hiçbir örgüt ve devletten Önder Apo’nun özgürlüğünü dilememeli.”
Tolhildan Zilan, tüm gençliğe, özellikle de Doğu Kürdistan ve İran gençliğine seslenerek Halklar Önderi Abdullah Öcalan’dan net cevap alınıncaya kadar sokaklarda direniş halinde olmalarını istedi.